23•

976 98 46
                                    

"Nnngh!"
Murao, terleyerek uykusundan uyandı ve acıyla inledi.
"L-levi!" Dedi, Levi'yı sallayarak." Levi, uyan!"

Ancak Levi, uykusundan uyanıp ona dönmedi.

"Levi!" Diye acı içinde bağırdı, ancak Levi yine de uyanmamıştı.

Uykusu pamuk kadar hafif olan kocasının onu duymaması oldukça şaşırtıcıydı.

"Aaah!" Diye çığlık atarak, elini karnına koyup acıyla ağladı." Acıyor!"

"...Murao!"

"Çok acıyor!"

"...MURAO!"

Hızlıca doğrulup, derin derin nefes aldı.

Levi, ona endişeyle bakıyordu, daha sonra derin bir nefes çekip büyük bir rahatlamayla, eşini göğsüne bastırdı.
"Çok şükür...ne görüyordun?"

Murao, sertçe yutkunup titreyen elleriyle Levi'ın çıplak göğsüne elini koydu.
"R-rüya mıydı?"

"Daha çok kabus gibi geldi bana, bir türlü uyandıramadım seni." Diye mırıldandı Levi, onu biraz uzaklaştırdı ama elini hâla ensesinde tutuyordu.
"Ne gördüğünü anlatmak ister misin?"

"B-b-ben..." dedikten sonra sertçe yutkundu Murao." Tanıdık bir histi..."

Levi, sessiz kalıp eşine baktıktan sonra iç çekerek alnına bir öpücük kondurdu.
"Bir daha olmayacak." Alnını alnına dayadı." Söz veriyorum. Olmaması için çok çabalayacağım."

Murao, Levi'ya sarılıp başını omzuna gömdü.
"Evet...ben de."

"O hâlde sakinleş, olur mu?" Diye sordu Levi, Murao'nun saçlarını okşayarak." Çünkü başaracağımıza inanıyorum."

Murao, yutkunup başını salladı.
"Ben de..."

"Hadi uyu. Sen uyuyana kadar uyumayacağım." Dedi Levi, ondan uzaklaşarak.

Murao, başını usulca sallayıp tekrar yattı. Levi'da tekrar kendi tarafına yatınca, Murao'yu kendisine çekmişti. Teklifi kabul ede Murao, başını Levi'ın göğsüne koyup zorlukla gözlerini kapadı.

Levi, onun saçlarını okşadı.
"Seni seviyorum, yanındayım."

*  *  *

Gözlerini yeni bir sabaha açtığında, ellerinden güç alarak doğruldu ve etrafa bakındı. Beline sarılmış eşini görünce ister istemez tebessüm etmişti.

Çok nadirdi sabahları Levi'ın ondan sonra uyanması. Öyle tahmin ediyordu ki; sabaha kadar başında durmuştu.

Gülümseyerek, Levi'ın yanağına bir öpücük kondurdu. Onu uyandırmadan yataktan kalkmaya çalıştı ancak belindeki eller bir ânda sıkılaşmıştı.
"Nereye gidiyo...rsun?" Demişti esneyerek ve uykulu sesiyle Levi.

"Kahvaltı hazırlayacaktım." Dedi Murao, neşeli bir ifadeyle.

Geceye göre kendisini çok daha iyi hissediyordu.

"Tch..." yavaşça ve dikkatlica Murao'yu yatağa geri çekip arkasından ona sarıldı.
"Sonra yeriz, uyuyalım."

"Ama sabah oldu."

"1 saat evvel uyudum, bana acı..." diye uykuyla mırıldandı Levi, gözleri hâla kapalıydı." Birisi bu yaşlı adamı düşünmeli..."

"Yaşlı mı?" Diye sordu gülerek Murao.

"Sayende 40 yaş daha yaşlanmış hissediyorum..." dedi Levi, başını Murao'nun boynun arasına soktu.
"Ses yapma da uyuyayım."

"Sadece böyle yatmam mı gerekiyor?"

"Evet...lütfen." Dedi mırıldanarak Levi." Dediğim gibi...ilk çocuk en zoru."

Murao, bu dediğine gülmekle yetinmişti.
"İyi o hâlde sonra tembelliğimden yakınma."

"Tembelliğine bahane bulma, bu bir istisna."

"İstisnalar kaideyi bozmuyor."

"Az evvel kendine laf soktun."

"Uyuyacağını sanıyordum." Diye homurdandı Murao.

Levi'ın yüzünde yarım yamalak bir gülümseme oluştu.
"Evet..."

"Tatlı rüyalar."

"Seni görsem iyi olur."

"Yaa!"

"Ringte dövüşürken falan..."

Murao, şaşkınlıkla dona kaldı. Kendisine geldiğinde, Levi'ya döndü, ancak Levi'ın uykulu gözlerle ona sırıtarak baktığını gördü.

"Bu komik değildi!"

"Sen onu yüz ifadene söyle."

"Levi!"

"Aah, tamam tamam..." gözlerini tekrar kapatıp karısına sarıldı." Sen sadece su içirirsin."

"Levi!"

Levi, sırıtmakla yetindi ve kısa süre sonra uykuya daldı.

BOXER.||Ackerman.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin