SILLAGE

✨1.BÖLÜM✨

Selamün aleyküm kardeşlerim. 🥰

SILLAGE: Sevdiğin kişinin ardında bıraktığı koku demek.

Buraya kitabı okuduğunuz tarihi yazar mısınız?

Eylül'ün arabada dinlediği ilahi. Merak edenler için bırakıyorum. Belki bölümle beraber okumak istersiniz :)

***

Sabahın ilk ışıkları Mardin'i sararken kalkıp okula gitmek için hazırlandım. Saat 07.30'a gelirken tabağımdaki son zeytini  ağzıma atıp vestiyerden feracemi giyip arabama bindim.

Arabam Mardin sokaklarında toza dumana sokarak ilerlerken ben de arabanın içinde çalan ilahiye parmaklarımı direksiyona vurarak eşlik ediyordum. Sonunda okula varmıştım. Kantine gidip çay alma niyetindeydim üstümdeki uyuşukluktan kurtulmak için.

"Selamün aleyküm Saim ağabey."

"Aleyküm selam Eylül hocam, bugün erkencisiniz bakıyorum."

"Evet, bugün öyle oldu. Bir çay alabilir miyim Saim ağabey."

"Al kızım bu çayın bu da çikolatan. Benden ikram olsun. Zihinini açar kızım."

"Sağol Saim ağabey, ne gerek vardı?"

"Al kızım, lafı mı olur?"

"Teşekkür ederim Saim ağabey. Kolay gelsin."

Bir elime çayı bir elimde çayı alıp tebessüm ederek öğretmenler odasına çıktım. Çayımı alıp okulun girişini gösteren pencereye geçtim. Öğrencilerin bir bir gelişini izledim. Ne kadar da tatlıydılar, sırtındaki kocaman çantalarıyla salına salına okula geliyorlardı. Bu görseli günün bir kaç günü de olsa izleme şansı olduğum için Allah'a  bir kez daha şükür ettim.
"Günaydın Eylül hocam, erkencisiniz."
Düşüncelerimden sıyrılıp okulumuzun matematik hocasına döndüm.

"Günaydın Hakan hocam. Bugün öyle oldu." Deyip hafif tebessüm ettim. Zaman ilerledikçe öğretmenler bir bir gelmişlerdi. Öğretmenler zili çalınca da ders vereceğim sınıfa doğru ilerledim. Bugün ilk dersim 6. Sınıflaraydı. İçeriye girip kitaplarımı masaya bıraktım. Göz ucuyla bütün sınıfı taradım. Tam takır burdaydılar. Günün ilk dersi olmasına karşın gözleri hâlâ uykuluydu ve çok tatlı gözüküyorlardı. Yüzümde ister istemez tebessüm oluşturuyordu bu görüntü.

"Selamün aleyküm arkadaşlar."

"Aleyküm selam hocam." Duyduğum gür sesle gülümsemem daha da arttı.

"Nasılsınız bakalım?"

"İyiyiz hocam."

"Elhamdülillah."

Derse dair konuşma yapmadan önce orta sıralarda parmağını sallayan öğrencime tebessüm ederek konuşması için izin verdim.

"Hocam derse geçmeden çok merak ettiğim soruyu sormak istiyorum. Neden her şeyin ardından 'Elhamdulillah.' diyorsunuz? Hatta bazen size 'Nasılsınız?' dediğimizde sadece 'Elhamdulillah.' diye cevap verdiğiniz oluyor." Öğrencimin bu sorusu oldukça memnun etmişti. Demek her şeyi dikkatte alıyordu ve öğrenmek için soru sormaktan çekinmiyordu.

"Bu güzel soruyu sorduğun için teşekkürler Serap. Sorunu şöyle açıklayayım: Elhamdülillah'ın anlamı 'Allah'a hamd olsun.' Demektir. Her kul da Allah'ın verdiği her şeye hamd etmelidir. Biz de elhamdülillah diyerek Allah'a hamd etmiz oluyoruz. Mesela siz 'İyiyiz.' Dediğinizde ben de 'Elhamdulillah.' dedim değil mi? Yani siz iyi olduğunuz için Allah'a şükür etmiş oldum. Anladın mı  şimdi neden 'elhamdulillah' dediğimi tatlım?" Başıyla onaylayıp yerine oturmuştu. Tam konuşacakken aralarından bir öğrencimin daha parmak kaldırınca ona da izin verdim. Derse bı türlü başlayamıyordum ama soruları benim için daha önemliydi.