✨22.BÖLÜM✨

413 32 4
                                    


Selamün aleyküm güzel kardeşlerim. Bölüm çok ama çok gecikti. Farkındayım. Çok zor zamanlar geçirdim, geçirdik ülkece. Ama biliyoruz ki Rabbimiz dağa göre kar, imana göre imtihan verirmiş. Bu günleri de atlatacağım, atlatacağız. Çünkü başka çare yok.
 
  Allah ölenlerimize rahmet, yüreklerimize ferahlık versin. 🥹

Herzaman size dua eden bir kardeşiniz olduğunu unutmayın ve beni dua ederken bana da dua etmeyi unutmayın.

Bu bölümde bildirimleri tam kontrol edemediğim için ithaf bulunamayacağım. Kusuruma bakmayın olur mu?

***
Eylül'den:

"Boşuna Ömer'i düşünmeyin Adar bey. Ben varım. "  Duyduğum sesle arkamı dönmemle şaşırma seviyem tavan yaptı.

"Emir!"

Konakta sessizlik hakimdi. Herkes olan biteni anlamaya çalışan gözlerle bize bakıp duruyordu. İlk idrak edip konuşan Hazer Ağa oldu.

"Sen kim oluyorsun da benim konağımda, benim can dostuma bu şekilde konuşmaya cüret edebiliryorsun lan!? Nerede olduğunu farkında mısın!?" Hazer Ağa'nın gür sesiyle korumalar Emir'in etrafında çember oluşturmuştu. Emir ise etrafında yarım çember oluşturan adamlara bakarak kendini daha dik ederek bir adım atarak bize taraf geldi.

"Ben tam olmam gereken yerdeyim Hazer Ağa ve ne dediğimin de farkındayım! Burada sevdiğim ve sevgime karşılık alamaya başladığım kadının hakkında böyle konuşulmasına müsade etmem! Bundan sonra babasından sonra ben varım hayatında Allah iziniyle tabii." Sonlara doğru sesi alacalmış şekilde konuşmasını bitirmişti. Gözümü ondan çekip etrafa hafif göz attığımda Hazer Ağa ne kadar sinirli görünse de aldığı cevaptan hoşnut olmuş olacak ki gözleri parlıyordu. Yanında duran Ömer Ağaya baktığımda göz göze geldik. Bana kırgın bakan gözleri Emir'i her an parçalayacakmış gibi bakıyordu. Babam ve Hazer Ağa burada olmasaydı avuladaki çeşmeden su değil de kan akacağı aşikârdı.
Babam demişken sahi babam niye sessizdi. Kafamı çevirdiğimde babamın bana ve Emir'e karşı bomboş baktığını görmemle bacaklarım titremeye başladı. Bu bakışlar hiç hayra alamet değildi. Kafamı destek almak için anneme çevirdiğimde Emir'i baştan aşağı sürdüğünü görmemle hayal kırıklığına uğradım. Kızın burada ve ben ne haldeyim, süzmenin sırası mı şimdi?

"Bana bak delikanlı. Sözlerinden anlaşıldığı üzere mert ve cesur birisin. Kimin konağında da olduğunun farkındasın ama bu konular bağırarak, ahkam kesilerek konuşulacak konular değil! Burada kızın anası, babası var. Ona göre lafını ölç tart!" Hazer Ağa'nın sonlara doğru sesi yükselmesiyle Emir bakışlarını bir anneme bir babama çevirdi.

"Haklısınız Hazer Ağa böyle konuşulmamalıydım ama şu an burada konuşulacak konularda böyle konuşulmamalıydı. Sinirlenmem gayette normal!" Her sözünden sonra göğüsü sinirden inip kalkıyordu. Babam ise bu halini inceliyordu. Hazer Ağa Emir'e bir adım atmasıyla babam kolundan tutarak önüne geçti ve fırtına öncesi sessizliğini bozdu. Emir'e iki üç adım önünde durarak konuşmaya başladı.

"Bu konularda ahkam kesilmez evlat! Hele ortamda hiç kesilmez! Şuradaki kızımı, gözümün nurunu, dünyadaki ikinci meleğimi sevmiş olabilirsin. Belki karşılıklı da olabilir bu sevgi ama adap, saygı denen bir şey var. Baban yaşında ve toplumun içinde böyle konuşmazsın! Kendine gel yoksa ben getirtirim!" Babamın sert sesi yankılanırken dizlerim bağının çözüldüğünü hissettim. Esma yanıma gelerek belime sarıldı. Gelmeseydi çuval gibi şuraya yığılacağım büyük ihtimaldi. Emir ise babamı konuşmasıyla dikleşen başı inmiş aradaki mesafeyi kapatarak babamın önünde soluğu almıştı.

"Haklısınız efendim. Öfkeme kapılıp eşeklik ettim. Kızını çok sevmekten oldu tüm bunlar. Lütfen beni affedin." Sonralara doğru sesi fisıldama seviyesine inmişti. Babam bir ona bir de bana bakmasıyla gözlerimi kaçırdım. Dışardan ne haldeydim, hiç bilmiyordum.
Babam bir bana bir de Emir'e bakarak konuşmaya başladı.

SILLAGEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin