16. Bölüm

8.5K 361 28
                                    

       

                 Yanaklarıma konan öpücüklerle gözlerimi araladım. Babamdı. "Günaydın prensesim. Hadi kalk hemen kahvaltıya gel." dedi. "Tamam. Geliyorum şimdi." dedim. O çıktıktan sonra lavaboda işlerimi halledip çıktım ve giysi odasına gittim. Kot şortlu tulum giyindim. Saçlarımıda tepeden bağladım ve vanslarımı giyinip aşağıya indim. Herkes sofradaydı. Kuzey hariç. Annem "Kızım sana zahmet olmazsa Kuzeyi uyandırırmısın?" dedi. Şimdi hayır desem anam üzülür. En iyisi gidip uyandırıp geleyim. Kuzeyin odasına gittim. Her yerde beşiktaş bayrağı forması filan vardı. Fenerbahçeli ben bunu sevmedi. Sonses 100. yıl şarkısı açtım ve bağırarak söylemeye başladım.

                Ben söylerken odaya birden Cem ve Doğu girdi ve bana eşlik ettiler. Acarda gelmişti. Dördümüz söylerken bir anda şarkı kapanınca şarkıyı kapatan Kuzeye döndük. "Ne kapatıyon lan?" dedim. Kuzey telefonumu verip "Açık açıkmı söyliyim yoksa siz odamdan çıkarmısınız?" dedi. Biz hepimiz tek sıra halinde odadan çıktık ve geri aşağıya indik. Acar "Demek Fenerbahçelisin ikizim." dedi. Başımı sallayıp onayladım. Babam "Kimin kızı işte. Aferin bebeğime." dedi. Annem "Saçmalık. O kadar adamın isimlerinş nasıl tutuyorsunuz klınızda zaten anlıyamıyom. Ayrıca benim kızım öyle şeylerle ilgilenmez." dedi. Annecim. Kusura bakma ama hiçte değil. "Doğruyu söylemek gerekirse altı yaşımdan on yaşıma kadar Fenerbahçe futbol kulübünün kız takımında profesyonel olarak her pozisyonda oynadım." dedim. Acar "Hmm. İyiymiş." dedi. Babama döndüm ve "Şey ben bugün yurda gidebilirmiyim. Acarda yanımda olucak." dedim. Babam "Tabii. Gidebilirsiniz kızım. Ama çok dikkatli olun." dedi. "Tamam." dedim ve kahvaltıma döndüm. Tam o sırada odaya giren Bora abim "Selam canım ailem. Ben çok yorgunum odamda olucam." dedi. Gerçekten çok yorgun görünüyordu. Gözlerinin altı morarmıştı. Gözünün beyazı ise kanlanmıştı. Annem hızla ayağamkalktı ve abimin alnına elimi koydu. "Oğlum senin ateşin var. Terlemişsinde. Hadi çık yukarı duş al. Bende sirkeli su yapıp geliyorum." dedi. Abim başını sallayıp yukarı çıktı. Bende kahvaltımı bitirdiğim için kalktım ve odama çıkıp çantamı ve telefonumu aldım. Aşağı inip Bora abimin odasına girdim. Yatağında uzanıyordu. Gidip alnına minik bir öpücük kondurdum ve" Abişim ben şimdi dışarı çıkıyorum. Canın bir şey isterse söyle tamammı. Seni seviyorum. "dedim ve çenesinden öptüm. Abimde gülümsedi ve" Teşekkür ederim canım. Dikkatli ol. Bende seni seviyorum. "dedi. Odadan çıktım ve aşağıya indim. Acarla evden çıktık. Kuzey bırakıcaktı bizi. Arabaya bindik ve yola çıktık.

               Yurda vardığımızda Kuzey gitmişti. Ben ve Acarda içeri girdik. Mert kapıdaydı hemen kucağıma atladı bende onu kucağıma alıp sıkıca sarıldım. "Ablaa. Seni çok öjledimm. İyiki geydin. Biyiyomuşun sana çok güjel biy hediye yapdım. Hadi odama gidip bakalım." dedi. Herzamanki Mert. Yerinde duramaz. Hele veni gördümü varya havalara uçar. Hemen odasına çıktık. Küçük çocuklara özel oda yapıyorlardı. Acarda bizi izliyordu. Mert kucağımdan inip dolabının yanına gittş ve eline bir kağıt aldı. Yanıma gelince dizlerimin üzerine çöküp onunla aynı boya geldim. "İyiki benim ablamşın Arcam. Bunu şenşn için yapdım." dedi. Elindeki resmi alıp baktığımda ikimizi çizmişti. "Beyendinmi ablişim?" dedi tatlı gülümsemesiyle. Kendime çekip sıkıca sarıldım ve "Çok güzel olmuş birtanem benim. Çok beğendim." dedim ve yanaklarından ve boynundan öptüm. Oda yanaklarımdan öptü. Acar "Unutuldum sanırım Arca hanım." dedi. Mert "Arcam bu helif kim?" dedi. Acar "Ben Arcanın ikiziyim. Ve Arca benş çok sever." dedi. Kıskanç köpke. O minnacık çocuk. Mert kaşlarını çattı ve "Hayıl bikele. Arcam beni daha çok seviyor." dedi. "Evet prensim seni daha çok seviyorum." dedim. Mert "Ama senin ikizin yoktuki." dedi. "Bebeğim bu uzun bir hikaye. Ben artık Bora abilerle aynı evde kalmıyorum. Acar abinlerin evinde kalıyorum." dedim. Mert "Hmm. Peki ben ganş Bola abinin evinede geydim ya. Sizin evede gelebilimiyim?" dedi. Acar "Tabikide gelebilirsin. Hatra eğer izin verirlerse şimdide gidebiliriz." dedi. Mert "Tamam. Didelim." dedi. Eski müdğr beni çok yakından tanıdığı için izin veriyordu. Ama yeni müdğr izin verirmiydi bilmiyorum. Acar ve Merti odadabırakıp müdürün odasına gittim. "Merhaba müdür bey. Rahatsız ettiğimşz için kusura bakmayın. Şey Mert bugünlğk bize gelebilirmi acaba. Eski müdğrle konuşmuşsanız o söylemiştir zaten Mertin durumunu." dedim. Müdür gülümsedi ve "Biliyorum Arcacım. Sorun değil. Gelebilir sizinle." dedi. "Teşekkür ederim." dedim ve müdürün odasından çıkıp Mertin odasına gittim. Acarla oyun oynadıkları içşn beni farketmemişlerdi. Çok iyi anlaşıyorlardı. "Beyler. İzin alınmıştır. Hadi gidiyoruz." dedim. Merte hırkasını giydirdim ve aşağıya indik. Küçük bir çanta hazırlamıştım ona. Acar "Ben Doruk abimi arıyım gelip alsın bizi. Şimdi çocukla gidemeyiz." dedi. Bende "Tamam." dedim.

                 Doruk gelince arabay bindik. Doruk yine sessizdi. Sanırım bu çocuk çok içine kapanık. Acar "Abi bugün küçük bir misafirimiz var. Tanıştırıyım Mert. Mertçim buda abim Doruk." dedi. Mert kollarını önünde birleştirip dudaklarını büzdü ve "Ama Acarcım ben  küçük deilimki. Kocaman oydum altık." dedi. Allahım ısıracam şimdi. Acar "Özür dilerim beyefendi." dedi. Doruk hafif sırıtmıştı ama gözgöze gelince tekrar eski haline döndü. Bende takmadım ve tekrar Merte döndüm. Mert uyumamak için savaş veriyordu resmen. Kucağına çektim ve kafasını göğsüme yatırdım. "Uyu birtanem." dedim. Hemen gözlerini kapattı. Acar "Küçükmbe uyumuş." dedi. "Evet uyudu." dedim. Çok geçmeden eve gelmiştik. Küçük oyunumu devreye sokma vaktiydi.

Bölüm geç geldiği için sorry.

Nasıldı? Beğendinizmi?

Mert bebişim benim çok tatlı diğilmi.

Hayde diğer bölümde görüşürüz.

SİZİ SEVİYORUM ALLAHA EMANET OLUN. ❤️ ❤️ ❤️

ARCA (ASKIDA)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin