42. Bölüm

3.1K 146 26
                                    


11 Şubat Cuma.

İyi okumalar diliyorum canlarım.

.

..

.

                Yemekten sonra birlikte film izlemeye karar vermiştik. Dağ ayısı ile iyi anlaşıyoruz resmen yaa. Tarihi bir gün bugün.
Poyraz "Ne izlemek istersin?" dedi. Gülümsedim ve "Bana hepsi uyar. Sen ne istiyorsan onu açabilirsin. " dedim. O da gülümsedi ve "Peki. Ben açıyorum o zaman." dedi. O televizyonu açarken bene koltuğa yayılıp ayaklarımıda sehpaya uzattıtm. Yanlız şu sehpanın üzerindeki vazo acayip pahallı ve değerli bir şeye benziyor. Eğer kırarsam canımla bile ödeyemem ben bunu.

                 Filmi açınca gelip yanıma oturdu. "Hangi film bu?" dedim. "İzle görürsün." dedi. Sonra ayağa kalktı "Nereye?" dedim.  İkimize kahve yapıcam. Ya da istersen sıcak çikolatada var." dedi. "Sıcak çikolata iyi gider." dedim. "Tamam. " dedi ve gitti.

              Bir süre sonra elinde iki bardakla geli ve benim bardağımı elime verdi. "Teşekkür ederim. " dedim. Çok güzel kokuyordu. Burnumu biraz bardağa yaklaştırdım ve kokuyu içime çekmemle gözlerim anlık olarak kapanmıştı. Çok harika bir kokuydu bu.

                 Bir yudum aldım ve ağzıma gelen tat mükemmeldi. "Harika olmuş." dedim. "Afiyet olsin güzelim. " dedi. Arkama yaslandım ve filmi izlemeye başladım.

              Poyrazda koltuğa yaslandı ve ayaklarını sehpaya uzattı. Sıcak çikolatamı içerkeniyice mayışmıştım. Filmin sonlarına doğru gozlerim yavaş yavaş kapanmaya başlamıştı. Kafam yana doğru giderken yavaş bir yere gelmesiyle kafamı kaldırdım. Poyrazın omzuymuş. O da bana bakıyordu. Kafamı geri kaldırıcekken omuzumdan tutup göğsüne çekti.

              Günün verdiği yorgunlukla gözlerimi kapattım. Son hissettiğim saçlarımda gezinen ellerdi.

.

.

.

              Sabah yüzüme vuran ışıkla gözlerimi araladım. Karnımın üzerinde hissettiğim ağırlıkla bakışlarımı karnıma indirdim. Kol mu? Kimin lan o? Yanıma döndüğümde Poyraz olduğunu gördüm. Zaten bizden başka biri yoktuki lan evde. Başkası olsa Allahına kavuşmuştu zaten. Ne ekşın olurdu ama. Mük.

                       Poyrazın kolunu kaldırdım ve yavaşça üzerimden kenara ittim. Sonra yataktan kalkıp lavaboya girdim ve elimi yüzümü yıkadım. Çıktığımda gözüme komodinin üzerindeki telefonum çarptı. Eminim bizim abiler çıldırmışlardır lan. Elime aldım ve elimi açma düğmesine koydum.

           Açsam mı? Açiyim. Bişey olmaz heralde. Ya da yok lan açiyim. Açmiyim. Açiyim yaa. Eninde sonunda zaten çekicem triplerini. Elimi tuşa bastırdım ve açılmasını sağladım. O sırada Poyraz "Günaydın. " dedi uykulu sesiyle. Çok tatlı konuşmuştu. Gülümsedim ve "Günaydın. " dedim. Doğruldu ve yatak başlığına yaslandı. O sırada telefonum açılmıştı ve ard arda bildirimler gelmeye başlamıştı.

                  Telefon kesin çökücekti lan. Poyraz yine eski haline dönerek kaşlarını çattı ve "Neden bu kadar çok bildirim geliyor? " dedi. "Dün akşam bu ortamın keyfini çıkartmak istemiştim ve kapatmıştım. Tabikide canım abilerim,babam ve ikizim merak etmişler ya da kıskanmışlar desem daha doğru olur. " dedim. Poyraz "Bir gün dayanamıyorlar yaa. Neyse. Hadi hazırlanalımda kahvaltıya kadar eve gideriz zaten." dedi. "Peki. " dedim.

           Hazırlandık ve evden çıktık. Öne oturdum ve koltukta yayılıp telefonumu çıkarttım. O sırada babam aramıştı.

             Açtım ve kulağıma koydum.

- Efendim babaların en yakışıklısı, dedim.

- Günaydın güzeller güzeli kızım. Neredesiniz? Dün haber verme zahmetinde bulunmadığınız ayrıca telefonları kapattığınız için sizi merak ettik. Zahmet olmassa nerde olduğunuzu söyler misiniz?, dedi.

               Yanlız pederin sesinden çok belli oluyordu sinirli olduğu.

- Canım babacığım valla benim hiç suçum yok. Senin oğlun beni buralara getirdi. Ama hemencik geliyoruz eve, dedim.

- Hayır kızım. Abine söyle özel jetin olduğu yere geliyorsunuz. Adanaya gidiyoruz, dedi.

          Ne?! Ne Adanası be? Ne işimiz var orada?! Nereden çıktı bu?!

- Ne? Neden bu kadar ani bir karar verdiniz? Kıyafetlerimi hazırlamadımki ben, dedim.

- Annen hazırladı bebeğim. Hadi hemen gelin. Bekliyoruz, dedi ve kapattı.


             Poyraz "Ne oldu Arca? Ne dedi babam? " dedi. "Adanaya gidiyormuşuz. Babam.jetin olduğu yere gitmemizi söyledi." dedim. Poyrazın çenesini sıktığı çok belliydi. Direksiyonu tutan eline baktığımda parmak uçlarının beyazımsı bir renk alması direksiyonu sıktığının belirtisiydi. Ve bunun sinirden olduğu çok belliydi. "Bir sorun yok değil mi?" dedim.

              Derin bir nefes aldı ve bana döndü. "Hayır. Yok. Bulundukları yer buraya yakın. Gideriz yarım saate." dedi ve hızlandı.

             Bir mevzular dönüyordu ama bakalım ne. Adanaya gidiyoruz demek. Güzel. Bekle beni Adana. Arca geliyor. Bakalım Adanada neler bekliyor bizi. Yeni aile üyeleride ön yargılıysalar yemin ederim kafalarını asfalta sürte sürte yeni bir ateş yakma yöntemi geliştiririm. Poyraza döndüm ve "Orada kimler var peki Poyraz efendi?" dedim. Poyraz "Teyzemiz ve dayılarımız. " dedi. "Peki onlarda çok kişiler mi?" dedim. "Hayır. Baba tarafı kadar değil yani." dedi. "İyi. Daha kuzenlerimin adlarını ezberliyebilmiş deilim çünkü. " dedim.

            Yeni kuzenler. Bakalım nasıllarmış. Eminimki hepsi bana hayran olcaklar. Aklıma gelen şeyle olumsuz bir yanit veŕmesini temenni ederek "Kız kuzen var değil mi?" dedim. Poyraz hafif sırıtıp "Hayır. " dedi ve hemen eski haline döndü. Poyraz efendi ayarlarına döndüyse işimiz var. Neyse.

Asıl konu LAN NİYE BİR TANE BİLE KIZ KUZEN YOK BENİM AİLEMDE. BU KADAR MI ZOR İKİ TANE X İ YERİNE GETİRMEK? !!


Sanırım daha çok işimiz var.




.












Veeee bölüm bittii.

Nasıldı?

Kimler uzun soluklu bir Adana macerasına hazır bakalım?

Çok heycanlı bölümler gelicek.

Yani kaosa hazır.olun.

Şimdilik hoşçakalın.

Bölümü hemen atmaya çalışırım bu arada.

Oy ve yorum atmayı unutmayın.

Görüşmek üzere.

   

               

          

ARCA (ASKIDA)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin