YazardanTüm aile ameliyathanenin önünde bekliyordu saatlerdir. Herkes perişandı.
Sedef hanımın gözlerindeki yaş hiç dinmezken kocasının göğsüne sığınmıştı. Sadece dua ediyordu. Daha kızıyle yapmak istediğiçok şey vardı.Batı bey güçlü görünmek için çabalasada ne kadar üzgün ve yıkılmış olduğu gözlerinden anlaşılıyordu. Kızıyla doya doya hasret giderememiştiki.
Kaya zaten bir defa sevdiğini kaybetmenin acısını yaşamıştı. İkinci defa en değer verdiği insanı kaybetmeyi kaldıramazdı. Bu kadar güçlü olduğunu düşünmüyordu. Tek istediği kardeşine sıkıca sarılıp kokusunu içine çekmekti.
Poyraz...Pişmanlığı o kadar büyüktüki....Sanki pişmanlık tüm vücudunu sarmış gibiydi. Ona gerçekleri anlatmadan ölemez diye düşünüyordu. Kokusuna aşık olduğu kızın ölmesi düşüncesi bile kalbine çok büyük bir acı veriyordu.
Kuzey kardeşine daha yeni kavuşmuştu. Ama ona o kadar çok alışmıştıki sürekli abi diyen sesini arıyordu. O tatlı hallerini özlüyordu. Kabus olmasını istiyordu.' Hepimiz uayanalım bu kabustan. Bitsin artık' diyordu.
Doğu ikizinden farklıydı. O kendini affettirememişti kardeşine. Onunla konuşamamıştı henüz. Ve buna fırsat bulamadan kardeşi gidicekmiyd? Onları böyle yarı yoldamı bırakacaktı. Olmazdı. Ona konuşmak için bir şans vermeden gidemezdi. Gitmesindi. Bırakmasın ailesini. Çünkü giderse büyük bir yıkım bırakacaktı ardında.
Bora ise abilerinden daha kötüydü. Arcayla baştan beri en yakın oydu. Onunla gerçekten bir kız kardeşi olduğunu hissetmişti. Ve kardeşinin gitmesi demek onunda ölmesi demekti.
Cemin Poyrazdan hiç bir farkı yoktu. Pişmanlığı o kadar çoktuki resmen altında eziliyordu. Ona kendini affettirememişti. Buna yüzü yoktu. Arcanın yanında konuşamıyordu. Onun yüzüne bakamıyordu. O kadar utanıyorduki. Zamanı geriye almak istiyordu. Ona yaptıklarını silmek ve kardeşiyle yeni bir sayfa açmak istiyordu. Tabi kardeşi yaşayabilirse.
Doruk daha yeni kavuşmuştu kardeşine. Piknikte ona abim dediği an her saniye kulaklarında çınlıyordu.
Yazardan
Tüm aile ameliyathanenin önünde bekliyordu saatlerdir. Herkes perişandı.
Sedef hanımın gözlerindeki yaş hiç dinmezken kocasının göğsüne sığınmıştı. Sadece dua ediyordu. Daha kızıyle yapmak istediğiçok şey vardı.Batı bey güçlü görünmek için çabalasada ne kadar üzgün ve yıkılmış olduğu gözlerinden anlaşılıyordu. Kızıyla doya doya hasret giderememiştiki.
Kaya zaten bir defa sevdiğini kaybetmenin acısını yaşamıştı. İkinci defa en değer verdiği insanı kaybetmeyi kaldıramazdı. Bu kadar güçlü olduğunu düşünmüyordu. Tek istediği kardeşine sıkıca sarılıp kokusunu içine çekmekti.
Poyraz...Pişmanlığı o kadar büyüktüki....Sanki pişmanlık tüm vücudunu sarmış gibiydi. Ona gerçekleri anlatmadan ölemez diye düşünüyordu. Kokusuna aşık olduğu kızın ölmesi düşüncesi bile kalbine çok büyük bir acı veriyordu.
Kuzey kardeşine daha yeni kavuşmuştu. Ama ona o kadar çok alışmıştıki sürekli abi diyen sesini arıyordu. O tatlı hallerini özlüyordu. Kabus olmasını istiyordu.' Hepimiz uayanalım bu kabustan. Bitsin artık' diyordu.
Doğu ikizinden farklıydı. O kendini affettirememişti kardeşine. Onunla konuşamamıştı henüz. Ve buna fırsat bulamadan kardeşi gidicekmiyd? Onları böyle yarı yoldamı bırakacaktı. Olmazdı. Ona konuşmak için bir şans vermeden gidemezdi. Gitmesindi. Bırakmasın ailesini. Çünkü giderse büyük bir yıkım bırakacaktı ardında.
Bora ise abilerinden daha kötüydü. Arcayla baştan beri en yakın oydu. Onunla gerçekten bir kız kardeşi olduğunu hissetmişti. Ve kardeşinin gitmesi demek onunda ölmesi demekti.
Cemin Poyrazdan hiç bir farkı yoktu. Pişmanlığı o kadar çoktuki resmen altında eziliyordu. Ona kendini affettirememişti. Buna yüzü yoktu. Arcanın yanında konuşamıyordu. Onun yüzüne bakamıyordu. O kadar utanıyorduki. Zamanı geriye almak istiyordu. Ona yaptıklarını silmek ve kardeşiyle yeni bir sayfa açmak istiyordu. Tabi kardeşi yaşayabilirse.
Doruk daha yeni kavuşmuştu kardeşine. Piknikte ona abim dediği an her saniye kulaklarında çınlıyordu. Onunla daha tam olarak abi kardeş olamamıştı. Birsürü hayali vardı. Kardeşiyle birlikte sinemaya gidicekti. Konsere gidiceklerdi birlikte. Sonra onu fenerin maçına götürücekti. Hatta ne kadar nefret etsede onunla alış veriş bile yapicaklardi. Sadece dua ediyordu. Kardeşiyle biraz daha vakit geçirebilmek için.
Acar.... Şüphesiz en çok acı çeken oydu. Çünkü ikizini hissediyordu. Onun acısini biliyordu. Ve bunu bilmek onun canını daha fazla acıtıyordu. Onu gördüğü anda içi ısınmıştı. Sanki onunla kalbi tekrar atmaya başlamıştı. Çok farklıydı Arca. Hemde çok....
Ve Arda. Yıllarca abilik yaptığı her anında yanında olduğu kız şuan can çekişiyordu. Kardeş olmamaları umrunda bile değildi. Çünkü onlar farklı bir şekilde bağlıylardı birbirlerine.
Üvey annesi Asel hanım ve üvey babası Cihan beyde çok üzgünlerdi. Sonuçta 16 yıl Arcaya annelik babalık yapmışlardı. Onemli olan kan bağı değildi. Can bağıydı. Arca Batı beyin kızı olsada onu Cihan bey büyütmüştü. İlk ona baba demişti. İlk Asel hanıma anne demişti. Bu yüzden onların canındandı Arca.
Veeee bölüm bittii.
Nasıldı?
Sizce Arca bu aile için savaşıcakmı?
Yoksa pesmi edicek?
Oy ve yorum atmayı unutmayın
Görüşürüz.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ARCA (ASKIDA)
Chick-LitSözde 18 olunca gidiyordum. Ne gitmesi ulan kırk sene kalsam götümü kaldırmam yerinden. Mcmcddm