3.BÖLÜM; Bebeğim Üzülme, Buna Değmem

28.7K 1K 166
                                    

Selamlar. Şimdiden okuyan herkese keyifli okumalar diliyorum.

Bölüm Şarkısı: Büyük Kabus- Deprem Gürdal

🦋

"Teşekkür ederim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Teşekkür ederim."deyip Yaren'in tuttuğu tepsiden çay aldı Rauf. Yaren'in yanakları kırmızıya boyanırken gülümsedi hafifçe.

"Kamera şakası yapıyorlar sanırım?" diye söylendi Kaan onların duymasını umursamadan.

"Bize mi dedi o zibidi?"dedi Dinçer tok sesiyle. Genelde kavga etmeden 5 dakika önce kullandığı ses tonuydu bu.

"Sen bana zibidi mi dedin?"deyip Kaan işaret parmağıyla kendini gösterdi.

"Anlama kıtlığı var sanırım, yazık gençti daha."diye mırıldandı Kadir kafasını iki yana sallayarak.

"Karşında ayna da yok halbuki kime söylüyorsun sen bu lafı kıvırcık?"dedi alayla Kaan. Kadir dişlerini sıktığı için çenesi kasılmıştı. Tam ağzını açıp konuşacaktı ki Rauf sözünü kesti.

"Miray" Rauf tok bir sesle konuşurken gözlerime baktı. "Bu saatte rahatsız ettiğimiz için kusura bakma."

"Sorun değil Rauf." dedim pürüzlü bir sesle.

Sorundu.

"Neden geldiğinizi açıklayacak mısın? Yalnızca sürpriz bir ev ziyareti için gelmediğiniz çok açık."dedi Yaren. Olayın ciddiyetini yeni kavramış olmalıydı.

"Bu kız çok zeki."deyip güldü Kadir. Rauf, Kadir'in kıvırcık saçlarını çok kısa bir süre sertçe çekiştirip susmasını sağladı.

"Ben açıklayayım Miray." deyip Dinçer gömleğini düzelti "buraya ne için geldin bilmiyorum, sormayacağım da. Fakat onca yıl sana abilik yaptım, hala da abinim ben. Sen inkar etsen de." Derin bir nefes alıp konuşmaya devam etti. "En azından bunu söylemek boynumun borcu diye varsayıyorum ki bu yüzden buraya geldim."

"Kısa mı kessen?" dedi Kaan göz devirip.

"Miray şunu sustur elimden bir kaza çıkacak."

"Hadi ya?" dedi Kaan sırıtıp.

Kaan, Dinçer abinin kafes dövüşlerine gittiğini bilse böyle davranır mıydı? Sanmam.

"Kaan, bırak açıklasınlar. Lütfen sakin ol." diye mırıldandım gözlerine bakarken. Kafasını yavaşça salladı.

"Cesaretine hayranım güzelim. Lakin bizi tek gecede diri diri gömdüğün o mezardan çıkartmaya çalışma, dayanamayacaksın. Seni en iyi biz tanırız Miray. Senden sonra her şey çok değişti. En çokta o. Yol yakınken git buralardan, tekrar gelme."

"Savaş-"

"Dinlemek istemiyorum sizi. Evimden çıkar mısınız?"dedim aniden ayağa kalkıp yüksek bir sesle.

"Miray"dedi Kadir şaşırarak. "iyi misin?"

"Miray öldü Kadir. Ben artık eski Miray değilim. Mahalleye de sizi ya da herhangi birini diriltmek için gelmedim. Annem için geldim. Burada kaldığım süre boyunca da sizi olabildiğince az görmek istiyorum. Bana yaşarken cehennemi yaşatanları yakmaktan çekinmem. Buna hepiniz dahil." dedim yüzüme düşen siyah saçlarımı kulağımın arkasına sıkıştırıp. "Benim kaybedecek bir şeyim yok Dinçer abi."

"Ya bizi hiç tanımamışsın ya da unutmuşsun."dedi Dinçer ayaklanırken. "bizim de kaybedecek bir şeyimiz yok. Bir sen vardın. Görüyorum ki artık o da yok."

"Gelmeyelim demiştim Dinçer."dedi Rauf sakin bir tınıyla. "Kaderin önüne geçemeyiz. Kader yazıldı. Şimdi yaşama zamanı."

Hepsi ayaklanırken en son oturduğu koltuktan Kadir kalktı ve yanıma adımladı.

"Miray ölmedi."deyip gözlerimin içine baktı. "Miray kanlar içinde kalmış ama yaşıyor. Gözlerine baktığımda gördüğüm kız benim kardeşim. İnsan kardeşini tanımaz mı Miray?"

"Bak,"dedi sert bir sesle "aklından ne geçiyor bilmiyorum ama biz bunu hakketmedik."

"Ben hakkettim yani?"dedim buruk bir gülümsemeyle.

"Biz hep bizdik Miray. Seni bizden ayrı düşünmedik hiçbir zaman."dedi kısık bir sesle.

"Daha fazla saçmalamadan evden çıkın yoksa polisi arayacağım."diye gür bir sesle konuşarak Kaan araya girdi.

"Bence de bu kadar yeter."dedi Yaren yanıma gelip kolumdan tuttu.

Dinçer ağır ağır kafasını sallayıp çıkarken Kadir yüzünü yerden kaldırmadan dışarı çıktı. Rauf ise bana umutsuz bir bakış attı. Buz mavisi gözleriyle göz göze gelmek istemediğim için Kaan'a doğru dönüp elini tuttum.

"İlaçlarımı içmeliyim."dedim dudaklarımı oynatarak. Gözlerini açıp kapattı. Bu merak etme, bana güven demekti.

Bu olay ruhumda yoğun bir tahribat bırakmıştı. Panik atak, anksiyete... Ve tüm bunların üstesinden gelmek kolay olmuyordu.

Yorulmuştum, yormuşlardı.

Üzülmüştüm, üzmüşlerdi.

Yaren onları dış kapıya kadar geçirirken Kaan ilaç ve su getirmişti. İlacımı içtikten sonra sırtımı oturduğum siyah renkli koltuğa yasladım.

Dinçer ne demek istemişti, bilmiyordum. Ve bu gece bunları düşünmek istemiyordum. Yaren bize kahve yapmıştı, Kaan ise biraz yanımda durduktan sonra evine gitmişti.

Uyuyamayacağımı bildiğim halde yatağıma uzandım. Yaren çoktan uykuya dalmıştı. Küçükken yaptığım gibi yatağımın kenarında olan pencereden yıldızları izlemeye başladım.

O sırada yatağın yanındaki komodinin üzerinde şarjda olan telefonumdan gelen mesaj sesiyle kaşlarımı çattım.

Saat gecenin üçünde kim mesaj atmış olabilirdi ki? Mesajı açıp okudum. Daha sonra yine okudum, yine, yine, yine...

Gece gündüz olana ay yerini güneşe bırakana dek defalarca kez okudum.

0532**: Mahalleye hoş geldin Karayazı'm.


-

-

Tansiyonum yükseldi lan neysAĞWPDĞİAWDLİĞAPSLDİAĞ

sevgiyle kalıın. 💖


BAHTIMIN KARASIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin