17.BÖLÜM; Yeditepeli Şehrimde Bıraktım Gonca Gülümü

14.6K 504 58
                                    

Medya; Miray <3

Merhabaa.

Bölüm Şarkısı; Yüzyüzeyken Konuşuruz- Sen Varsın Diye

Sefo- Bilmem mi?

Ege Balkız & Burry Soprano - Affet Beni Sevgilim

ϟ

"-kolyeni bende unutmuşsun, akşam gel al.

+yangında düşürdüm sanıyordum.

-yangın sayılır."

ağır roman -1996 - metin kaçan

Yıllar sonra tekrar onun yanında olmak zamanda yolculuk yapmışım gibi hissettiriyordu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Yıllar sonra tekrar onun yanında olmak zamanda yolculuk yapmışım gibi hissettiriyordu.

Evini kaybetmiş bir çocuğun hüznünü taşırken kalbimde, şimdi bulmanın mutluluğu içerisindeydim. Ta ki o evin artık benim evim olmadığını fark edene dek...

Ona kızgın değildim, hiçbir zaman kızmamıştım. Ben ona kırgındım. Bağırıp çağırmayla geçecek türden şey değildi bu kırgınlık.

Kırgındım ve bu hep böyle kalacaktı.

Hala gerçekleri zihnimin süzgecinden geçirmemiş olsam da her şeye rağmen Savaş'ın beni aldatmadığını bilmek, en azından ona hiçbir zaman nefret besleyemeyen kalbimi rahatlatmıştı.

Gözlerimi araladığımda karşımda yüzüne düşen saçlarıyla başını  yanındaki duvara yaslamış ve gözleri kapalı bir Savaş vardı. Bir gün olsun birbirimizi görmeden duramazken günlerce, haftalarca, aylar ve yıllarca ayrı kalmıştık.

Zaman geçmişti fakat bana hiç ayrı kalmamışız, kabus dolu günler geçirmemişiz gibi davranıyordu. Bu hali beni afallatırken onunla nasıl konuşmam gerektiğine karar veremiyordum.

Düşüncelerimden sıyrılıp gözlerimi karşımda duran yüzünde gezdirdim. Şimdi en savunmasız hali ile karşımda uyurken alnına düşen saçları geriye doğru ittirmek, ellerimi kirli sakallarında gezdirmek istedim nedensizce.

Ve yine tutamadığım bir söz yüzünden gözlerinden düşen yaş için sol gözünden öpmek istedim.

Hiçbirini yapmadım.

Hafifçe kalkacağım sırada omzumda duran elini yavaşça kaldırdım. O sırada uykusunun hafif olduğunu bildiğim Savaş, irkilerek gözlerini aralamaya çalıştı. Bense doğrulup önce sıyrılan eteğimi düzelttim. Savaş'ta yavaş yavaş kendine gelirken panikle saate baktım. Tatile gelmiş gibi davranıyorduk ve bu korkunçtu.

Sahi öyle davranmıyor olsak ne değişecekti ki? Buraya sıkışıp kalmıştık. Ölümü beklemekten başka çaremiz yoktu. İçimde hiçbir umut kırıntısı barınmıyordu, ölümü özenle dikilmiş bir elbise gibi üzerimde taşıyacağımı hissediyordum. Ölüme yakın, mutluluğa uzaktım.

BAHTIMIN KARASIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin