4 KATİL

7K 132 91
                                    

Merhaba ballarım yeni hikayemiz düzenlenmiş şekilde karşınızda. Çok bekletmeden bölüme geçmek istiyorum. Hepinizi öptüm sevdim iyi okumalar.

🌷

Korkudan nefesim daralmaya başlamıştı; hızlıca arkamı döndüm. Karşımda, yüzünde öfke dolu bir ifadeyle yaşlı kadın ve yanındaki adam vardı. Kadının kaşları çatılmış, dişleri sinirle kenetlenmişti. Kalbim yerinden çıkacak gibi atıyordu; elim, ayağım tutmaz bir hale gelmişti. Kadın hemen bana yaklaşıp kolumdan sıkıca tuttu ve tüyler ürpertici, ince bir sesle, "Bizden kaçabileceğini mi sandın? Buralar bizden sorulur," diyerek keskin bir kahkaha attı.

Kolumu kurtarmak için çırpınarak, "Kimsiniz siz? Ne istiyorsunuz benden?" diye bağırdım ve hızla kendimi geri çektim. Kadının pençelerinden kurtulmuştum. Bir an göz göze geldik, o sırada kaçmaya yeltendim ama adam hızlıca bileğimi kavrayarak beni kendisine çekti. Korkudan bir çığlık attım. Adam bileğimi daha sıkı tutarken, "Burada seni kimse duyamaz. İstediğin kadar bağır," dedi. Boşta kalan elimle adama vurmaya başladım, ama hiçbir etkisi olmuyordu; sertliği sanki taştan yapılmış gibiydi. Kolumu var gücümle çekiştirip, "İmdat! Yardım edin! Kimse yok mu?" diye ağlamaya başladım.

Birden adam, yüzüme sert bir tokat attı. Yüzümün sağ tarafı uyuşmuştu; yanağım attığı tokadın etkisiyle yanıyor, ağzıma metalik bir tat yayılıyordu. Dudağım kanamıştı. Adam, hızla bacaklarımdan tutarak beni omzuna aldı.

Ellerimi yumruk yaparak adamın sırtına vurmaya başladım, bir yandan da var gücümle bağırıyordum: "İmdat! Kimse yok mu, imdat!" ama gücüm tükenmişti, vurdukça vuruşlarım yitiyordu. Yaşlı kadın, "hadi, çabuk gidelim buradan!" diye seslendi. Adam tam yürümeye başlamıştı ki birden bir silah sesi duyuldu. Adam durakladı, olduğu yerde hareketsiz kaldı.

Birden bağırarak yere düştü ve ben de onunla birlikte yere yığıldım. Ne olduğunu anlamak için hemen ayağa kalktım. Adam yerde, ayağını tutmuş acı içinde kıvranıyordu. İleride ise dört takım elbiseli adam duruyordu. Bunlar az önce evin bahçe duvarının arkasından izlediğim adamlardı. En önde duran, elindeki silahı yerde yatan adama doğrultmuştu. Korkudan tüylerim diken diken olmuştu; nasıl bir yere gelmiştim böyle? Korkum en üst seviyedeydi. Bir yerde yatan adama bakıyor, bir silahı doğrultana... Ne yapmam gerekiyordu? Kaçsam mı, yoksa kalıp beklesem mi? Ya bana da ateş ederlerse?

Bunları düşünürken, aniden biri arkamdan bana sarıldı ve boğazıma bir bıçak dayadı. Korkudan gözlerim fal taşı gibi açıldı, ağzımdan bir çığlık çıktı. Yaşlı kadın, bir eliyle sol kolumu tutuyor, diğer eliyle boğazıma bıçağı bastırıyordu. "Sen kim oluyorsun da benim adamımı vuruyorsun!" diye bağırdı. Karşımızdaki adam, silahını bu kez bize doğrulttu. Artık bu olaylar bitsin istiyordum. Daha kötü ne olabilir derken, şimdi de ölümle burun burunaydım. Gözlerimden istemsizce yaşlar süzülüyordu.

Kadının yanındaki adamlar da silahlarını çekmiş, "kızı bırak, sonun kötü olur!" diyerek tehdit ediyordu. Korkudan olduğum yerde sıçradım; sesi o kadar güçlü ve sertti ki, yaşlı kadın bile ürkmüştü. Nefes alış verişinin hızlanmasından bunu fark edebiliyordum.

"Senin tehditlerin bana sökmez!" diye kadının sesi yükseldi. Bıçağı adamlara doğru uzatmıştı. Bu hareketinden faydalanarak, boşta kalan elimle bıçak tuttuğu kolunu kavrayıp sert bir şekilde ısırdım. Canı yandığından bağırarak bıçağı yere düşürdü. Hemen kadının pençelerinden kurtulup bıçağı almaya çalışıyordum ki, saçımı birden kavradı; canım çok yanıyordu. "Bırak beni, yeter artık!" diyerek arkama doğru hızlı bir tekme savurdum. Tekmem tam kadının karnına isabet etmişti.

Kadın birden bağırarak saçımı bıraktı ve iki eliyle karnını tutmaya başladı. Artık bu kadına dayanacak gücüm kalmamıştı; sert bir hareketle omuzlarından tutup onu ittim. Şiddetle yere düştü ve başını yerdeki taşa çarptı. Kan, başından hızla akmaya başladı. Korkudan gözlerim büyümüş, nefesim hızlanmıştı. Kadın hareketsizce yerde yatıyordu. Ben yalnızca benden uzaklaşmasını istemiştim. O sırada adamlar hemen yanıma geldi. Şoktaydım; yerimden kıpırdayamıyor, konuşamıyordum.

YASAK AŞK: DİLEMMA Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin