Ballarım bölüm geldi koşun kızzz. Hepinizi öptüm sevdim... 💓
Keyifli okumalar... 💐
🌷
1 HAFTA SONRA
O olaydan sonra tam 1 hafta geçmişti. Evin içindeki herkes bana bir şeyler demek istiyor ama saklıyor gibiydi. Bunu nereden mi anladım?
Ben yokken hararetli bir şeyler konuşuyorlar, ben gelince ise susuyorlardı.
Bu da beni çok kuşkulandırıyordu.
Son olarak dudağıma mat bir ruj sürüp odadan dışarı çıktım. Dışarıda beni abilerim bekliyorlardı. Onlarla aram düzelmişti; hatalarından çok pişman olmuşlardı.
Savaş konusunda kimseye bir şey demedim. Ne söyleyebilirdim ki? Hayatımı mahveden adamın aslında burnumuzun dibinde, babamın en yakın arkadaşının oğlu olduğunu mu söyleyecektim?
Böyle bir şeyi onlara anlatamazdım, tabii şimdilik. Abilerim Savaş'ı vurmuşlardı, evet, ama Koray onu hemen alıp götürdüğü için yüzünü dahi görmemişlerdi. Her yemek masasına oturduğumuzda konu dönüp dolaşıp Savaş'a geliyordu.
Adi pislik, abilerime ne yaptıysa kendini çok sevdirmişti; işleri güçleri Savaş olmuştu. Kendi yanımda yokken bile huzurumu kaçırıyordu.
Mert de bu aralar çok üstüme gelmeye başladı; beni çok özlediğini ve yanıma gelmek istediğini hep söylüyor. Onunla görüşmenin çok zor olduğunu söylesem de, 5 dakikalık da olsa beni görmek istediğini sürekli dile getiriyordu.
Düşüncelerimi bölen, Baran abimin ve Yasemin'in merdivenlerde çarpışması olmuştu.
Yasemin tam yere düşecekken, abim onu sıkıca belinden tutup kendine doğru çekmişti. Bu hareketiyle Yasemin, abimin omuzlarına sıkıca tutunmuştu. Şu an sarmaş dolaş, birbirlerine o kadar çok yakındılar ki, az daha dudakları birbirine değecekti.
İkisi de birbirlerinin gözlerinin içine bakıyor, bu anın büyüsüne kapılmış halde öylece duruyorlardı.
Kim bilir, Yasemin yıllardır hayalini kurduğu anı şu an yaşıyordu. Abim bu şekilde daha fazla durmayıp Yasemin'in dudaklarını öpmeye başlamıştı. Yasemin de ona ürkekçe karşılık veriyordu.
Kendilerini konağın içinde olduklarını unutmuşlardı sanırım. Her an birileri onları görebilirdi, tıpkı benim gibi. Merdivenin başında daha fazla sessiz duramadım. Biliyorum, Yasemin bu anı bozduğum için bana çok kızacaktı ama yakalanmasındansa böyle olması daha iyiydi.
"Öhöm, öhö." diye seslenince ikisi de birbirinden ayrıldı. Yasemin, utançla al al kızaran yanaklarını uzun saçlarıyla kapatmaya çalışarak koşar adımlarla merdivenleri çıkıp yanımdan geçip gitti.
Abim ise yüzüne piç bir sırıtış yerleştirip, elleri cebinde aşağıya inmeye başladı. Tam avludan dışarı çıkacaktı ki kolundan sıkıca tuttum.
"Neydi az önce olanlar öyle?"
Umursamazca etrafa bakınıp,
"Ne neydi?"
"Abi, bak, gördüm sizi. Bilirsin, Yasemin benim çocukluk arkadaşım. Onu üzmeni, kırmanı istemiyorum."
Ukalaca, "ne işim olur benim senin arkadaşınla, bir an boşluğuma geldi, hepsi bu." deyip dışarıya çıktı.
Erkek milleti değil mi, şu an abimi tutup boğmak istiyordum. Onun boşluğuma geldi dediği şey, Yasemin'i ne kadar umutlandırmıştır şimdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YASAK AŞK: DİLEMMA
Novela JuvenilHızlıca beni kucağına aldığı gibi yatağa yatırdı. "Sen benimsin sadece benim bunu anla artık. Evli olupta karına dokunamamak nasıl bir duygu sen biliyormusun. Bitiriyor bu beni." Ben asla onun olmayacaktım korkarak gözlerine baktım. Ne yapacağımı hi...