18 YALANCI

1.9K 51 48
                                    

Yine güzel bir bölümle karşınızdayım. Biliyorum yeni bölüm atmayalı uzun zaman oldu. 🥳

Koyduğum sınır dolmasada yorum atan arkadaşların isteğini kıramadım.😍

Umarım sizde beni kırmaz vede bol oylu ,yorumlu bir şekilde okursunuz yeni bölümü.😊

HarunGuvenc1 bu bölüm benden sana gelsin☺️❤️

Biliyorum son bölüme çok yorum atan oldu ama harunguvenc1 neredeyse her hafta yeni bölüm gelsin diye yorum attmış bu yüzden bu bölümü kendisine hitap ettim.

İYİ OKUMALAR💕


Narince sanki her an elinde kırılacakmış bir cam parçası gibi diğer eliyle çenemi tutup, dudaklarını dudaklarıma mühürlemiş ti.

Onu üstümden atmak için hamle yapsamda benden katca iri yapılı olduğu vede tüm yükünü üzerime verdigi  için kıpırdayamıyordum bile. Öpüşleri gittikçe derinlik kazanmış, iki dudağımı sömürüyor emiyordu.

Tüm yükü üzerime öyle bi vermiştiki  kemiklerim kırılacak gibi acıyor nefes dahi zor alıyordum. Tam nefes almak için ağzımı aralamıştımki Savaş bunu hemen fırsata çevirip,  dilini yavaşça ağzımın içine doğru kaydırmıştı.

Dilini dilimin etrafında ustaca dolandırıyor, sanki dilimi kökünden koparacakmış gibi emiyordu. En sonunda oda nefes nefese kalmış bir şekilde yavaşça dudaklarımdan uzaklaştı.

Ama hala tüm yükü üzerimdeydi. Alını allıma dayayıp "bunu yaptığına bir karşılık olarak say" diyerek üzerimden çekildi. Nefesim hala düzene girmemişti.

Derin bir nefes alıp "adi herifin tekisin" diyerek ayağa kalktım.  Oda bu dediğime karşılık gülmekle yetinmişti. Bu yaptığı dahada sinirlenmeme neden olmuştu.

Ama aniden yüzünü buruşturup "ah" diyerek boynunu tutmaya başladı. Ne yaptığını anlamamış bir şekilde ona bakıyordum. "Ne yapıyorsun yine" yere acıyla inleyerek oturdu.

Bir taraftanda başını öne doğru eğmiş iki eliyle tam ensesinden tutmuş bir şekilde acıyla inliyordu. " Boynum çok kötü" bunu duyunca histirik bir kahkaha attım"Allah'ın parmağı yokki gözüne soksun iyi oldu ilahi adalet işte beter ol" dedim ama ondan bir cevap gelmedi.

Normalde bana kızıp beni sinir etmesi gerekirken, o hala acıyla kıvranıyordu. Ona yardım etmelemiydim? Bunu hiç bilmiyorum ama düşmanımda olsa birini karşımda acı çekerken görmek beni üzüyordu.

Ona doğru adım atıp "eğer bu bir şakaysa cidden çok kötü olur" yüzü acıdan buruşmuş bir şekilde bana doğru dönüp bakmakla yetindi. Bakışlarından ciddi olduğunu anlamıştım.

Yanına  gidip çömeldim "düşüncemi oldu" evet anlamında başını salladı. İçimden beni öperken hiç birşeyin yoktu demek gelsede sustum. Aniden ensesini tutarak yere uzandı. Bu hareketi benim daha çok korkmama vede endişelenmeme neden oldu. "Etrafta hiç adamın falan yokmu ya? Biri bize yardım etse" bana cevap vermedi. "Kimse yokmu yardım ediiin" diye bağırmaya başladım.

Ama yardım çığlıklarıma karşı bir cevap alamamıştım. Burda böyle durmanın ne bana nede Savaş'a bir faydası vardı. Havada giderek kararmaya başlamıştıda zaten.

Elimi biraz çabuk tutup buradan ikimizide kurtarmam gerekiyordu. Bu sefer çukurun farklı bir tarafına geçip yukarı çıkmayı deneyecektim. Hızla elime ne gelirse tutunup yukarı doğru tırmanmaya çalışıyordum. Ama her defasında sonuç hüsranla bitiyordu.

YASAK AŞK: DİLEMMA Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin