Güzel yorumun için çok teşekkür ederim RanaBayrakdar bu bölüm benden sana gelsin♥️🥰
🌷
"Ben o gün..." dedi ve derin bir nefes aldı. "O gün seni eskort sanmıştım." Eskort mu? Benim eskorta benzeyen bir halim mi var, pislik herif!
O da biraz duraklayıp yeniden konuşmaya devam etti. "O kadından kaçtığını görünce işin zor geldi, dayanamadın sandım. Çünkü öyle pislik bir kadının normal bir kızla işi olmazdı ki. Senin yanından ayrılınca Koray söyledi; vurulan adamı konuşturmuşlar, anlatmış her şeyi. Seni kimsesiz ve güzel görünce bundan kesin çok para kazanırız diyerekten seni kaçıracaklarmış." Anlattıklarını biliyordum zaten; sonradan öğrenmiştim her şeyi.
"Ben eskortlardan nefret ediyorum, hem de öyle böyle değil, hepsini öldürecek kadar çok." dedi ve bir süre durdu. "Şimdi diyeceksin, nefret ediyorsun ama beni eskort sanıp birlikte olmaya çalıştın diye. İşte benim hikayem de tam da senin bu sorunla başlıyor." dedi ve yine sustu.
Sesler geliyordu, bir şeyler yapıyordu ama ne yaptığını anlayamıyordum. En sonunda o yoğun sigara kokusuyla, sigara içtiğini anlamıştım. "Ben 19 yaşında bir kıza aşık oldum." dedi ve tekrar derin bir nefes aldı. "Ama öyle böyle değil, gecem o oldu gündüzüm o, onu görünce mutlu, bir dakika görmesem öfkeden deliye dönen biri oldum. O da beni seviyordu tabii. Zaten ben de sevilmeyecek biri değilim hani." Bu son cümlesi yorganın altında gözlerimi devirmeme neden oldu.
Kendini beğenmişin teki, diye düşündüm. Bir yandan onu dinlemek istemiyordum ama diğer yandan anlatacaklarını merak ediyordum.
"Neyse işte, birbirimize aşıktık, hiç ayrı kalamıyorduk." diye devam etti. "Sonunda karar verdik, evlenecektik. Onun ailesi onay vermişti, evlenmemize izin çıkmıştı. Sıra benim ailemden izin almaya gelmişti. Babamla anneme açtım durumu. İlk söylediklerinde aldığım tek bir cevap oldu..." Derin bir iç çekti, ardından odada sessizlik yayıldı.
Bu sessizlik beni daha da meraklandırmıştı ama sormaya da çekiniyordum.
"Senin evleneceğin kız zaten hazır. Bu çocukça heveslerini bırak, kendine gel dedi babam. Ama benimki geçici bir heves değildi ki! İstediğim kızla evlenmeyecektim de kimle evlenecektim? Hem, istemediğim bir kızla asla evlenmezdim. Daha önceden, ailevi bir konu yüzünden evlenmem gerektiğini sürekli söyleyip duruyorlardı. Onları ikna etmek için çok uğraştım, didindim; aç kaldım ama ikna olmuyorlardı. Sonunda hepsine rest çekip İstanbul'a geldim." dedi derin bir iç çekerek.
Ayak sesleri odanın içinde yankılanıyordu. Oturduğu yerde sıkılmış olmalıydı; sessizce gezinmeye başlamıştı. Aslında onun kıpırdamadan bir köşede oturması da benim için daha rahat olurdu. Kımıldamayınca kendim de hareketsiz kalıyor, olduğum yerde uyuşuyordum.
"İstanbul'a giderken beni sadece annem durdurmak istedi." diye devam etti. "Babam ise, bırak hanım, tilkinin dönüp dolaşacağı yer kürkçü dükkanıdır, gitsin bakalım beş parasız ne yapacak İstanbul'da, görelim, demişti. Babamın bu sözleri bana daha çok hırs verdi. Kendi paramı kazanacak, asla bu eve geri dönmeyecektim, sözde..." Hafif bir gülme sesi duyuldu.
Söylediklerine iyice dikkat kesilmiş, her bir kelimesini dinliyordum.
"Sonra, İstanbul'da sade bir nikahla evlendik. Cebimde kalan son parayla bir ev tuttum, evde eski püskü eşyalar vardı, ama idare edecektik. İkimiz de mutluyduk, çünkü birbirimize sahiptik. Mal mülk nedir ki? Çalışırız, didiniriz, bir oluruz, her şeyin üstesinden geliriz diye düşünüyorduk. Ne iş bulduysam, zor kolay demeden çalıştım. En sonunda bir inşaatta işe girdim, işler zordu ama katlanıyordum. Yeter ki sevdiğim mutlu olsun, yanımda olsun; bu yetiyordu bana."

ŞİMDİ OKUDUĞUN
YASAK AŞK: DİLEMMA
Novela JuvenilHızlıca beni kucağına aldığı gibi yatağa yatırdı. "Sen benimsin sadece benim bunu anla artık. Evli olupta karına dokunamamak nasıl bir duygu sen biliyormusun. Bitiriyor bu beni." Ben asla onun olmayacaktım korkarak gözlerine baktım. Ne yapacağımı hi...