Blood&Vampire

•3•

Her bölümün başında sizlere ve en çok destek veren kişilere teşekkür edicem. Ne kadar etsem az. O yüzden gerçekten teşekkür ederim❤

Keyifli okumalar:)

...

Ertesi gün olmuş, Minho yola çıkmak için hazırlanıyordu. Kurul onlardan 3 saatlik uzaklıktaydı.

Hyunjin ısrar etmiş, gelmek istemişti fakat Seungmin'in yanında durmalıydı. Minho onu red ederek halledebileceğini, endişelenmemesi gerektiğini söylemişti.

Hyunjin hangisinin daha mantıklı olduğunu düşündü. Eğer Minho ile giderse sadece olayı halının altına süpürürlerdi. Eğer tekrar açık çıkarsa daha ağır ceza alırlardı. Seungmin'le kalırsa ona birşey olduğunda müdahele edebilir, cezayı hafifletebilirlerdi. Seungmin kurtulursa ceza almazlardı. Hyunjin emin değildi. Seungmin'in yanında kalmak ona daha mantıklı gelmişti. Jin'den yardım isteyebilirdi.

"Sence ne yapmalıyız?"

"Bence burda durmalıyız."

"Çok eminsin."

"Tabi kii."

Hyunjin kıkırdadı. Jin'in de onun gibi düşünmesi güzeldi.

Minho yola çıkarken Jisung'u tesseli etmiş, güvenle geleceğine dair söz vermişti. Sonra da yola çıkmıştı.

Öte yandan Felix hala Seungmin'in başında bekliyordu. Uykusu gelmişti. Gözleri kapanırken kapı sesiyle ayağa fırladı.

Gelen Changbin di. Bu haline kıkırdamıştı. Bu çocuk onun gözünde fazla sevimliydi.

"Sen uyu. Ben beklerim başında."

"Hayır. Sana asla güvenemem."

Felix ona güvenmiyordu, hem de hiç güvenmiyordu.

Changbin sırıttı. Sen bilirsin der gibi kafasını sallamış, kapıya yönelmişti. Kapıdan çıkacakken duraksamıştı.

Yaklaşık 1 dakikadır arkasını dönmüyordu. Felix bunun ne olduğunu anlamamıştı. Ona yaklaşmaya da korkuyordu. Seslenmişti ama duymuyordu.

Jeongin odadan gelen sesleri rahatlıkla duyabiliyordu. Yaklaşık 2 dakikadır Felix'in sessiz ve korku dolu sesiyle Changbin'e seslenişi de.

"Jeongin bence gitmeliyiz."

"Bilmiyorum İ.N."

En sonunda bir karara varmış odaya gitmişti. Changbin'in yüzü kapıya dönüktü. Jeongin rahatlıkla görebiliyordu. Gözleri siyahtı. Hemen diğerlerine bağırdı.

"Buraya gelmelisiniz!"

Bunu demesiyle Changbin'in arkasını dönüp Seungmin'e doğru koşması bir olmuştu. Tam ona saldıracakken biri tarafından durdurulmuştu.

Chan.

Sinirliydi. Ona zarar verecek herşeyi yok edebilirdi. Seungmin'e zarar verdiği için değildi bu ilgisi. Başka bir sebebi vardı.

Changbin'i dışarı atmıştı. Etrafını çember şeklinde ateşle kaplamıştı. Changbin'in gidecek yeri yoktu. Yaklaşık 2 dakikanın sonunda Changbin bitkinlikle dizleri üstüne çöktü. Gitmişti.