Blood&Vampire

•34•

Bir bölüm daha atmak istedim bir okuyucum için😚

⚠Bu bölümde uyardığım yerde çok fazla şiddet ve işkence şekilleri olacak, okumak istemeyen lütfen okumasın, okuyacaklar da Yugyeom'un yerinde başka birini düşünsün lütfeeenn😕⚠

Bir de benim hakkımda merak ettiğiniz herşeyi sorabilirsiniz, merak ediyorsanız

Keyifli okumalar:)

•••

Herkes salonda oturmuş sohbet ederken kapının çalmasıyla Minho gidip kapıyı açmıştı. Karşısında elele duran iki çift görmeyi beklemiyordu.

Namjoon ve Jin, Taehyung ve Jungkook. Minho kapıyı açıp girmeleri için yer açtı. Herkes oturduğunda Namjoon ve Jungkook konuştu.

"Biz gerçekten üzgünüz. Zaten aklımızı kaybetmiştik bir de onlar kaybolunca iyice delirdik ve sizi sorumlu tuttuk. Ama aklımız yerine geldi."

Changbin konuştu.

"Hatanızı anladınız ya, sorun yok."

Herkes konuşmaya dalmışken Jungwoo fırsattan istifade son kez Lucas'ın yanına inmişti. Lucas onu görünce canlanmış, umutla ona bakıyordu. Jungwoo önünde dizleri üstüne çöküp Lucas'ın dudaklarına yaklaşıp sayısız kez öpücük bıraktı.

"Üzgünüm."

"Biliyorum benimle olmayacaksın ama en azından mutlu olmanı istiyorum. Evet ben kötü birşey yaptım. En başta bu bölgeye girme sebebim vampirlerin var olup olmadığını kanıtlamaktı. İnsanlara bilgi verecektim ve onlarda buraya geleceklerdi. Binevi vampir insan savaşı olacak. Burdan gitmelisiniz. 1 haftaya kadar gelirler. Senin gözlerini siyah görmek istemiyorum. Saçında ki karamellikler geri gelsin istiyorum. Böyle üzülme lütfen. Sen çok güzelsin Jungwoo. Sana aşık olmam hesapta yoktu. Ellerimi çöz sana sarılmak istiyorum söz veriyorum zarar vermeyeceğim."

Jungwoo yavaşça ellerini çözdükten sonra Lucas kollarını sevdiği çocuğa sardı. Kokusunu içine çekti.

"Lütfen ağlama bari son kez gökkuşağı gözlerini göreyim."

Jungwoo kafasını iki yana sallarken gözünden daha fazla yaş aktı. Lucas dudaklarına uzanıp öpmeye başlayınca Jungwoo karşılık verdi. İkili ayrıldığında birbirlerinin kokularını içine çektikten sonra Jungwoo Lucas'ı tekrar bağlayıp üst kata koştu.

Olanları herkese anlatırken Minho bağırdı.

"Hemen herkes toparlansın. Yanınıza sadece kişisel eşyalarınızı alın."

Bunu dedikten sonra herkes odalara dağılmış toparlanmaya başlamıştı. Namjin ve Taekook ikilisi de yük olmamak adına oradan ayrılmışlardı.

Jungwoo Mingi'lerin yanına gidecekti. Kanat açıp uzaklaşırken Yeonjun arkadaşının arkasından bakıyordu. Onu siyah gözle görmeye alışmamıştı.

"Şimdi herkes yataklara ve yarın erkenden buradan gidiyoruz."

"Minho nereye gideceğiz?"

"Sana bahsettiğim yere Changbin."

-

Herkes erkenden uyanıp eşyalarını aldıktan sonra Minho'yu takip etmişlerdi. Koskoca bir şelaleye geldiklerinde duraklamışlardı. Minho şelalenin arkasına girip gelenleri beklemeye başladı. Jisung'u görünce ilerleyip yardım etti. Mağaranın en sonuna ilerlediler.