•15•

3.3K 322 194
                                    

Abartmıyorum her yerim ağrıyo. Oooff of.

Herneyse destek veren kişilerin bende çooook ayrı. Dediğiniz herşey ve verdiğiniz her oy değerli benim. Sizi seviyorum ve öpüyorum. Muah💞

Birde sevmediğini birşey felan olursa söylemeyi unutmayın. Benimle sohbet de edebilirsiniz.

Keyifli okumalar:)

•••

Sabah herkes Chan'ın yüzünün neden bu kadar güldüğünü sorguluyordu. Seungmin gittiğinden beri bir kere bile gülmeyen insan bir anda nasıl bu kadar fazla gülebiliyordu?

Chan ise ona garip bakan bakışları umursamadan hala o öpücüğü ve dediklerini unutmuyordu. Seungmin ondan etkileniyordu. Ondan hoşlanıyordu. Aşık değildi ama belki olabilirdi. Bu bir umutdu. Tek derdi onun gidişi ve Minho'nun onu buraya almak istemeyişiydi.

Salonda oturmuş film izliyorlardı. Bir kişinin bağırışıyla herkes dışarı çıktı. İşte yine kurul.

"Minho, Seungmin nerede?"

Minho kafasını eğip, tekrar kaldırdı. Baştan sona olan herşeyi anlattı.

"Yani kısaca, artık asil değil?"

Kafasıyla onayladı. Onlara asil olacak demişti. Bunu onu yalancı durumuna düşürmüştü.

"Size son bir şans vereceğiz, 1 ay. 1 ay içinde onu bulup tekrar asil olmasını sağlayacaksınız. İnsan kanından etkilenmeyecek."

İmkansız olduğunu bile bile kabul etti Minho. Kurul gittikten sonra eve geçtiler. Changbin sinirliydi.

"Minho, neyi onayladığının farkında mısın? Bu 1 yıldan fazla sürerken 1 ayda olmaz."

"Biliyorum ama bir seçenek olmalı. Seungmin'i bulmak zorundayız. Yugyeom'u ortadan kaldırmalıyız."

Onlar konuşurken Wooyoung uyanmıştı. Bir süredir San konuşmadığı için gittiğini sanıyordu fakat sevdiği adam beklerken uyuyakalmıştı. Ağrıyan bedenini ayağa kaldırıp onun yanına ulaştı. Saçlarını okşayarak yüzünü izledi. Bir süre sonra duyduğu sesle anlamamış gözlerle etrafa baktı.

"Boşuna etrafa bakma ama içine bakarsan hani belki bir ihtimal görebilirsin."

"Kimsin?"

"Vampirin akıllım."

Sonra da kıkırdamıştı. Wooyoung bir süre sonra ne demek istediğini anlamış ve rahatlamıştı.

"İsmimi sormayacak mısın?"

"İsmin ne?"

"Woo."

"Benim ismime benziyor."

"Ne sandın akıllım."

Bir dakika, Wooyoung gibi konuşuyordu. Wooyoung'da sürekli akıllım kelimesini kullanırdı. Alışkanlıkdı işte.

"Hadi güçlerini söyleyeyim."

Ve onun gibi sabırsız.

Blood&Vampire Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin