•18•

2.6K 293 101
                                    

Nasılsınız? Heeep iyi olun. Hiiiç üzülmeyin. Üzülürseniz Stray Kids'i düşünün.

Keyifli okumalar bebeklerim:)

•••

"D mi C mi?"

Şişeyi çevirmişlerdi. Şişenin bir ucu Hyunjin'i, diğer ucu ise Seungmin'i göstermişti. Hyunjin soracak, Seungmin cevaplayacaktı.

"D."

"Benden niye nefret ediyorsun."

"Senden nefret etmiyorum. Sadece... küçükken bana zorbalık yapan çocuklardan birine çok benziyorsun. O gün için üzgünüm."

Hyunjin gülümsemişti. Aralarında ki şeyi çözdükleri için mutluydu.

Şişe tekrar çevrildi. Wooyoung ve Changbin. Changbin soru gelmeden cevapladı.

"C."

Wooyoung sinsice sırıttı.

"Felix'in kucağına oturup onunla öpüş."

"Nasıl oturayım?"

"Ukelerin semelerin kucağına oturduğu gibi sen de onun kucağına otur."

"Seme olduğumu nerden biliyorsun?!"

"Şöyle bir bakınca, üstün duran sensin domşan!"

"Domşan da ne demek?!"

"Yüzde elli domuz, yüzde elli tavşan."

"Hey!"

"Yalan mı?"

"Bana bak bücürük-"

"Bücürük sensin!"

"Lafımı bitirmedim."

"Bir bak bana umursuyor muyum?"

"Tamam lanet olsun, yapacağım."

"Ha, şöyle."

Tartışmaları bittiğinde etraflarına baktılar. Herkes gülme krizine girmişti. Jisung ortaya atladı.

"İleride en iyi arkadaşlık olacak sizinkisi."

"Sus bücür."

İkisi de aynı şeyi aynı anda söyleyince onlarda güldü. İkisi de çok yakın arkadaş olacaklarını hissediyorlardı. Hyunjin de görmüştü. Ama gördüğü herşey de söylenmezdi. O gün gördükleri gibi... Hala düşünüyordu. Engelleyemiyor, söyleyemiyordu. Bunları unutup kendini arkadaşlarıyla geçirdiği geceye verdi.

Changbin Felix'in kucağına oturup, onu öpmeye başlamıştı bile. Altında hissettiği sertlikle hareket etmek istedi, fakat o bir semeydi. Olmazdı. Öpüşme bittikten sonra Felix sevdiği adamın kulağına fısıldadı.

"Belki bir gün seme ben olabilirim. İnan Changbin, zevkten kendinden geçiririm. Senin bana yaptığın gibi."

Changbin inlememek için hemen Felix'in kucağından indi. Felix ise o geceyi düşünerek sırıtıyordu.

Şişe çevrildi. Minho ve Jeongin.

"D."

"Jeongin, şu hikayeni ayrıntılı anlatır mısın?"

Kafasıyla onaylayıp anlatmaya başladı.

"3 yıl önceydi. Ormanda kimsenin bilmediği gizemli ve sihirli bir yer var. Orası masallar diyarı gibiydi. Her yer yemyeşil ve her hayvanın ve perilerin özgürce yaşayabildiği bir yerdi. İsmi periler ormanı. Oraya sadece periler girip çıkabilir. Yıllar önce bir peri ormandan çıkıp bir insan tarafından öldürülmüş. O yüzden ormandan çıkılması yasaklanmıştı. Ama ben dışarıyı o kadar çok merak ediyordum ki merakıma yenik düşüp çıktım. Dışarı, yaşadığım yere göre güzel değildi. Geri dönmek istediğimde yolu kaybetmiştim. Jaehyun adında bir vampir beni kandırdı. Kendimi bir depoda buldum. Hakkını kullanıp vampir olmamı sağladı. Bana düzenli olarak insan kanı getirdi. Bana nazik davrandı fakat ben onu istemedim. Evime geri dönmek istedim ama gidemedim. Kaçmak istediğimde susuzluktan ormanda bayılıp kalmışım. Hyunjin buldu beni. Sonrasını biliyorsunuz."

Herkes onayladı ve şişe tekrar çevrildi. Seonghwa ve Jisung.

"D."

"Kurt formuna dönüşebildiğini ve önceden yarı kurt yarı insan olduğunu söyledin. Tam olarak anlatır mısın?"

Jisung başlamadan San araya girdi.

"Sorulanlara yalansız ve eksiksiz cevap veriyoruz tamam mı?"

Sonra Jisung devam etti.

"Kaç yıl önce olduğunu hatırlamıyorum. Amacım sadece gezmekti. Ormanda bir grup tarafından yakalandım. Zindana atıldım ve seks için kullanıldım. Tatmin olamadıklarında öldürülmeye karar verilmiştim. Dizlerimin üstüne çöktüm. Tam herşey bitecekken... Minho'nun sesi duyuldu. Hakkını benim için kullanacağını söyledi. O an aşık oldum ona. Hayatımı kurtardı ve yeşillendirdi."

Gülümseyip Minho'nun elini elleri arasına aldı. Minho ellerini tutan elleri dudaklarına götürüp binlerce kez öpücük kondurdu.

Herkes hayranlıkla çifti izliyordu. Tüm gece bu şekilde oynadılar ve herkes yataklarına çekildi. Chan Seungmin ile konuşup onu rahatlatmaya çalışıyordu. Sabah başlayacaklardı.

"Gerginim."

"Biliyorum ama geçecek. Yakında herşey bitecek."

"Umarım."

Chan sarıldığı bedenin hala gergin olduğunun farkındaydı. Aklına gelen şey ile yerinde doğruldu.

"Sana bir şey göstermek istiyorum."

Elinden tutup evden çıkardı. 5 dakikalık yolun ardından şelaleye geldiler. Seungmin şelalenin güzelliğine büyülenirken, havaya çıkan sularla dikkatı dağıldı. Bir süre sonra havada dans eden sular onu hayran bırakmıştı. Şekilden şekile girip, ortaya büyüleyici şeyler çıkarıyordu. Kafasını Chan'a çevirdiğinde bunu onun yaptığını farketti.

"13 yaşındayken bunu yapmayı öğrendim, kendi kendime. Benim yaşadığım yerde de küçük bir dere vardı. Her gece oraya gidip suyu dans ettirdim. Her geçen gün ortaya daha güzel görüntü çıkıyordu. Kendimi kötü hissettiğimde suyla bu şekilde oynarım."

Bu yaptığı inanılmaz derecede güzeldi. Chan yorulunca durmak zorunda kaldı. Kafasını Seungmin'e çevirdiğinde onun büyülenmiş gözlerini gördü. Bu onu memnun etmişti.

Seungmin'in gerginliği gitmişti. Kendini gelecekte olacaklara bırakmıştı. Şuan farketmişti. Karşısında ki adamdan sadece etkilenmiyor, aynı zamanda da onu seviyordu.

•••

Beğendiniz değil mi? Umarım güzel gidiyorumdur ve siz memnunsunuzdur.

Tek tek bölümlerde sorayım. En sevdiğiniz Changlix momentı ne?
Benim ki herşeyin başladığı o öpücük.

Siziii seviyorumm ve Stray Kids ile kalın💖

-🌸-

Blood&Vampire Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin