Sevgili Sirius,
Bu mektubu bulduysan, öldüm demektir. Olacağı çok muhtemeldi-
Marlene içini çekti ve parşömeni buruşturup fırlattı. Bu kulağa doğru gelmiyordu, yenilgiyi kabul edip pes ediyor gibiydi. Bu onun tarzı değildi ve bu mektubu yazmak istemesinin nedeni de bu değildi. Savaşa boyun eğmiş gibi görünmesi ona acı verecektir. Biraz rahatlık sağlaması gerekiyordu, eğer son bir veda etme şansları yoksa.
Gelecek Postasına uzanabileceği masaya oturdu. Dört kişilik bir ailenin dün gece öldürüldüğünü ilan eden bugünkü manşet ve bir kulübenin üzerindeki karanlık işareti gösteren ekteki resim. Seherbazlar, Edgar Bones ve tüm ailesini geçen hafta katledilmiş halde buldu. İki hafta önce, Dorcas Meadowes'ı Voldemort'un kendisi tarafından işkence edilip öldürüldükten sonra gömdüler. James ve Lily saklanacaklardı, deli adam Harry'yi kehanetin çocuğu olarak işaretlemiş olabilirdi. Savaş hızlanıyor ve Yoldaşlık, sayıca onlardan çok daha fazla olan ölüm yiyenlerin sonsuz gelgitlerine karşı kazanmak için mücadele ediyordu. En yetenekli büyücüler bile her zaman ölüyordu. Marlene her gün uyandığında bugün öleceği gün olup olmayacağını merak ediyordu. Ya da Sirius'un. Ya da Remus'un, Peter'ın ya da hala hayatta olan birkaç arkadaşından birinin.
Bu sebeple Marlene, Sirius'la paylaştığı küçük dairenin mutfak masasına oturdu ve Sirius'un ancak o ölürse açabileceği bir mektup yazmaya çalıştı. Bu noktaya gelmesi haftalar aldı. Başlamak için her cesaretini topladığı zaman, Sirius bir görevden veya market alışverişinden dönüp daireye girerdi. Ne yaptığını sorardı, Marlene ağabeylerinden birine mektup yazar gibi görmezden gelirdi. Dikkatleri dağılacaktı ve mektubu başka bir zamana bırakacaktı. Bu sefer dikkat dağıtıcı şeyler yoktu. Sirius, saklanmalarından önce son bir kez Potterları ziyarete gitmişti, bu yüzden en az bir saatliğine olmayacaktı. Marlene onlara bir gün önce veda etmişti.
İki parşömen parçası daha öncekiyle aynı kaderi paylaştı. Her şey kulağa yanlış, samimiyetsiz, sahte, umutsuz geliyordu. Onun istediği gibi bir şey olmuyorlardı. Marlene, Sirius, Regulus'un öldüğünü öğrendiğinde olanları gördü ve bunun tekrarlanmasını istemedi. Teselli edilemezdi, birçok gece kendini hıçkıra hıçkıra uykuya dalarak ve günlerce dairesinde sersemlik içinde dolaşarak geçirdi. Sadece Marlene ona hatırlattığı için yemek yiyordu. Zar zor uyuyabiliyordu. Onu öyle görmek kalbini kırmıştı. Kederin onu tamamen tüketmemesinin tek nedeni, bunun olmasına izin vermemeleriydi. James, Lily, Remus, Peter ve kendisi ile birlikte bu iki haftayı ona bakmakla, bir tür rahatlık sağlamaya çalışmakla geçirmişlerdi. Kederinin ve suçluluğunun uçurumunun onu yutmasına izin vermesini engellemek için.
Marlene ölürse, orada kimin olacağından emin değildi. James ve Lily, Harry için saklanmak zorunda kaldılar, Peter gittikçe daha az etraftaydı ve Remus... ne olduğundan emin değildi ama Sirius bir keresinde ona, artık ona tamamen güvenmediğini söyledi. Belki de bilgiyi sızdırıyordu. Marlene ona bunun aptalca olduğunu ve Remus'un onları asla satmayacağını söyledi ve bu konuda konuştukları son şeydi. Yine de, bağ kopmuş gibi görünüyordu ve iki taraf da onu düzeltmeye çalışmadı.
Bu mektubun bir şekilde Sirius'a daha önce sahip oldukları rahatlığı sağlaması gerekiyordu. Kendini kaybetmesini durdurması gerekiyordu çünkü Marlene ona bu kadar acı çektirme düşüncesine dayanamıyordu. Onu ne kadar çok sevdiğini hatırlatması, ne kadar gülünç olursa olsun, sahip olacağından emin olduğu suçluluğu hafifletmesi gerekiyordu. İkisi de savaşa kafa kafaya atladılar ama kendini suçlardı.
"Siktir," diye içini çekti Marlene, bir taslağı daha buruşturup atarak. Bir parşömene çok fazla yükleniyordu ama ne yapacaktı? Yazmayı seviyordu ama şimdi umutsuzca ihtiyaç duyduğu kelimeler ulaşılamazdı. Avuç içlerini gözlerine bastırarak inledi. Bu gidişle Sirius, parşömene tek bir cümle bile yazmadan geri dönecekti. Her zaman "iyi" ile asla mutlu olmadığı, kendini her zaman "en iyisi" için zorladığı konusunda şaka yapardı.
![](https://img.wattpad.com/cover/248881282-288-k900724.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Why Do You Love Me || Blackinnon
Fanfiction[Marlene Mckinnon ve Sirius Black ile ilgili AU, Drabble, One-shot, Headcanon çevirileri vs.] [Bölümler birbirinden bağımsızdır.]