Dark Rose

\33/

Felix-

Uyandığımda yanımda uzanan Hyunjini görmemle gülümsemiştim.Bir süre beraber kalacaktık yani minsung çifti dönene kadar.Her ne kadar Minhoyu affedemese de Jisung ona aşıktı.Minho kendini affettirirse artık rahatça birbirlerini sevebilirlerdi.Birde Chanchang vardı.Minho Jisung'u alıp gittiğinden bu yana Chan Changbinin peşinde dolaşıyordu.Birşey itiraf edeyim mi size? 

İkisi yanyana gelince çok tatlı duruyorlardı.Chan'de en az Minho kadar suçluydu ama Changbin ona kıyamıyordu galiba.Bizim zarzor güldürebildiğimiz Binbin'i Chan oldukça çabuk güldürüyordu.Mesela Jeonginle ben yemek hazırlamak için mutfağa gitmiştik.Seungminle Hyunjinde geldikten 10 dakika sonra salondan Changbinin kahkahaları yükseliyordu.Merak edip baktığımızda Chan Changbini gıdıklıyordu.Arada yanaklarından falan öpüyordu.Bunlar gerçekten çok fena aşıklar birbirlerine.

Sonunda yataktan kalkmaya karar vermiştim.Kahvaltıyı hazırlamak için diğerlerini uyandırdıktan sonra mutfağa geçtim.Changbinle Jeonginde gelmişti peşimden.Diğerlerinin kıçında pireler uçuşuyordu kesin.

Masayı kurduğumuzda ise Jeonginin telefonu çalmıştı.Ekranda yazan ismi gördüğünde gözleri kocaman oldu.

'Hoseok Hyung arıyor!'changbinle ben donmuştuk resmen.

Biz bunu hiç düşünmemiştik ki.Açarsak kesin Jisung'u soracaktı.Şimdi boka bastık işte.

'Eee ne yapacağız?'

'Birşeyler uyduracağız artık.Açsana ikidir çalıyor azar çekecek şimdi.'

Jeongin korka korka açmıştı telefonu.Hoparlöre vermişti,

'Nie açmıyorsunuz telefonu veletler!'

'Sana da günaydın Hoseok Hyung.Kahvaltı hazırlıyordukta duymamışız.'

'Ha öyle desenize bende birşey oldu sandım.Neyse Sungie nerede?'

Haydi şimdi çık işin içinden.Öylece birbirimize bakıyorduk,aslında soruyu görmezden gelmek daha mantıklıydı.

'Ne bakıyorsunuz? Benim minik sincabım nerede?'

'Sesin gidip geliyor hyung sorunu duyamıyoruz.'

'Bana bakın,benimle oynamayın.Oraya gelirsem alırım ayağımın altına hepinizi.Jisung nerede?'

'Duşta hyung.Sabah hali tabi biraz uyanma etkisi yapması için duşa girmiş.'

Changbin birşey bulmuştu şükür ki.

'Ee söylesenize o zaman ya hamile halimle sinirlendiriyorsunuz beni.Telefonu neden kapalı?'

'Şey,'kenarda duran şarj kablosunu gördüğümde,

'Şarjda çünkü.Dün şarjı bitmişti açmayı unutmuş herhalde telefonunu.'

'Duştan çıkınca söyleyin arasın beni.Siz de kendi hyunglarınızı arayın.Merak etmişler sizi.'

'Tamam ararız hyung sonra görüşürüz.'

'Hadi görüşürüz.'

Arama bittiğinde üçümüzde rahat bir nefes almıştık.

'Baya ucuz kurtulduk,ikinci dalgaya hazır olun.'dedi Changbin.

'Neyse hadi öküzleri uyandıralım.'

Diğerleri de geldiğinde masaya oturmuştuk.Herkes sakince kahvaltısını ederken,

'Hoseok hyung aradı.'demiştim.

Alfalar donmuş kalmıştı.Hyunjin,

'Ne dedi peki?'

'Jisung'u sordu duş alıyor dedik,ama eğer bugün veya yarın içerisinde geri aramazsa bütün emniyeti yığar buraya.'

'Ya da direkt kendisi gelir.'

'İyi ama Jisung'un telefonu onunla birlikte gitmiş.Minho daha arabadayken aşağı atmış onun telefonunu.'

'Bu defa fena sıkıştık.Kendisi şuan yolda bile olabilir.Hyung iç güdüsü tabi o büyüttü jisungu ve şuan içi hiç rahat değil.'

'O büyüttü derken?'

'Jisung ve hoseok hyungun annesi ile babası onlar daha küçükken ayrılmışlar.3 kardeşlermiş 3'ünü de babası almıştı.Annesi kötü yollarla başlarına dertler açacağı için.Jisung daha çok küçük olduğu için Hoseok hep onunla ilgilenmiş.Hasta olduğunda o yıkamıştı onu o yedirmiş o içirmiş her türüyle işte,onlar birbirine çok bağlılar ve şuan hissediyor olmalı Jisungun bizimle olmadığını.'

'Ve bir süre daha haber alamazsa Jisung'dan çıldırabilir bu defa Tae hyung bile sakinleştiremez onu.'

'Sincap Jisung'un bir üst versiyonu sincap Hoseok hyung.Omega olduğuna bakmayın 4'ünüzün de kemiklerini un ufak edebilir.'

Dediklerimizle yutkunmuşlardı.Ama öyleydi yani sung hoseok hyungun biricik kardeşiydi ve ayağına taş takılsa dünyayı yakardı.

'Ee peki gelirse ne yapacağız?'

'Hiç bilmiyoruz.Bu defa biz bile bir çözüm bulamazsak halimiz vahim demektir.'

----------------------------------------------------

<31