...
Çöl Batağı güne, şaman olduklarını bilmedikleri şamanın şarkısıyla başladılar. Kahvaltıdan sonra herkesin gözleri vampir ve büyücü üstünde olsa da Yoongi ve Ay Çocukları günlük hayatlarını aksatmamakta kararlıydılar. Bu sebeple, dua ritüelinden önce av birliği kasabadan ayrılmadan sadece gündüz gözcülerinin görev yerlerine dağılmasıyla dua günü başlamış oldu. Önce şamanın şarkısı söylenirken gündüz gözcüleri nöbet tutacaklardı ardından Yoongi'nin duası başladığında ise gündüz gözcüleri de duaya katılacak ve şamanın şarkısı sırasında orada bulunanlardan bir birlik ile yer değiştireceklerdi.
Ayrıca vampir ve büyücüyü gözetlemek için de beşinci bir birlik oluşturulmuştu bile. Karınlar doyurulduktan ve gündüz gözcüleri de yerlerini aldıktan sonra Jin ve ona şarkısında her zaman eşlik eden bir grup dua edilecek barınağın önünde dizildiler ve diğer Çöl Batağı sakinleri de onların etrafında çember oluşturdular. Jin işini her zaman incelikle yapan biri olduğu için söyleyeceği dizeleri aklından geçirmekle meşguldü. Aslında o bu işlemin boş mideyle yapılması taraftarıydı ama insanlara bunu dayatmak hayli zorlu olurdu o yüzden elindekiyle yetinmekten başka çaresi yoktu.
Öncelikle kedi gibi adımlarla etrafı gözetleyip herkesin yerinde olduğundan emin oldu. Bu aslında şaman olan Jin için, temel olarak esrik bir rol üstlenme tekniği vasıtasıyla bu dünya ve öte dünya arasındaki etkileşim halinin iletişim biçimiydi. Kendi aracılığıyla topluluktaki her bireyin şifası ve ruhsal bütünlüğü için müziğin gücünden yararlanıyordu, bu yüzden davulcularına bakıp bir baş işaretiyle ritmi başlattı.
Davulun vuruşlarıyla beraber gözlerini kapattı ve denizin kumsaldaki dalgalarına, kayalardaki vuruşlarına odaklandı. Davula her vurulduğunda suların akışını da duyuyordu kulaklarında arada onlarca mesafe olmasına rağmen. Hayalinde canlandırdığı gül kokularıyla çevrelendiğinde eğer esrimeye istediği gibi ulaşamazsa buradaki topluluğa da şarkısının iyileştiriciliğini sunamayacağını biliyordu bu sebeple odaklanabilmesi onun için çok önemliydi ve bunu doğayı dinlemekle başaracaktı.
Kalbini tamamen açarak tabiatın tüm seslerine kulak vererek onları yüreğine davet etti, gelmelerini beklerken davul seslerinin sesi boğuklaşmaya ve kulakları uğuldamaya başlamıştı ama ritmi hissetmeye devam ediyordu. Şaman tedavi pratiklerinde topluluğun da hazır bulunması durumu, psikolojik, sosyal ve fizyolojik düzeylerde iyileştirici etkiler üretiyordu. Toplumsal faaliyetler, psiko-sosyal desteği ve memelilerdeki endojen opiatların salınımını teşvik eden bağlanma sistemini ortaya çıkarttığından; bu endojen opiatlar, bağışıklık sisteminin doğrudan uyarılmasını sağlayarak iyilik hissini güçlendirip grup bağlanma tecrübelerini yoğunlaştırıyordu. Şamanlar, fizyolojik ve duygusal tepkiler elde etmek ve tedavi üretmek için ayin faaliyetlerini ve sembolleri kullanırlardı.
Endojen iç kaynaklı olan, dokulardaki biyosentez ve yıkım olaylarını ifade ederdi. Beyindeki opioid reseptörlere bağlanarak vücütta doğal olarak üretilen opioidleri güçlendirmeyi sağlıyordu şamanın şarkısı. Uyuşturucu bitkilerin ve kimyasal maddelerin kullanımı olmadan, uyarıcı bir güç oluşturuyordu aynı mekanizmayı dürtükleyen. Kasaba halkı belki bunun ne olduğunu keşfedemiyor ve sadece romantik yahut zevkli bir tecrübe olarak görüyorlardı lakin şaman ne yaptığının son derece farkında olarak onların şifasını sağlıyordu.
Jin kanat çırpma seslerini ve kuşların uçuşlarını da net bir şekilde duymaya başladığında duyduğu canlıların ruhunu çağırmaktan çekinmedi. Hafif hafif iki yana doğru sallanmaya başlamıştı ve davul seslerine artık, kemikleri birbirine vuran insanların sesleri de karışmıştı. İnsanların üzerindeki ağrıların dinmesi için kemiklerin birbirine vurma sesleri sert bir şekilde yankı yaparken şaman, gündüz vakti ay'ı gördü gökte. Öte dünya ile arasındaki gücün gittikçe güçlendiğini gösteriyordu bu. Gözlerini açıp ellerini pençe gibi havada kaldırıp önce sola sonra da sağa doğru bir dönüş gerçekleştikten sonra Jin ruhunu da açmasının sırası geldiğini anlamıştı.
![](https://img.wattpad.com/cover/215715536-288-k161173.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çöl Batağı
FantasyAy Çocukları inat etti, yaşayacaklardı hem de Kurşun geçirmeden! Kana susamışları da kanla aktardıkları genleri üstün tutanları da alt edeceklerdi. Çöl Batağı, duvarın öteki tarafı ya da tüm dünya hiç farketmezdi onlar için. Yaşayacaklardı ve hayatt...