JIN
Akşam yemeğini yedikten sonra toplantı yapacaktık ama ondan önce yarınki grupların arasında yardım birliğine katılmak isteyen fakat aslında gündüz nöbetinde olması gereken birçok kişi vardı.Onlarla küçük bir çatışma yaşadık çünkü zaten bugün de yardım birliğinde kalan onlardı,üst üste iki gün kalamazlardı aynı görevde bu gündüz nöbetçilerine de haksızlık olurdu.
Hem gündüz nöbetinde önemli bir şey yaşanmazsa yardım birliğinden daha az yorucu oluyordu.Her şeyi adil bir sistemle yürütmemize rağmen illa ki sorun çıkaranlar ve açgözlü davrananlar vardı.Ben de yarın gündüz nöbeti tutacaklardan biriydim,biran önce karmaşayı önleyip bizimkilerle toplantı yapmak için sabırsızlanmıştım.İnsanlara karşı sürekli bir rol takınmak durumunda kalıyordum,onların bu manasız hareketine karşı öfkelensem dahi sinirimi kontrol etmem gerektiğini biliyordum ve bu beni zorluyordu.
Psikolojik olarak buranın hepimizi yıprattığını biliyordum,ben de yıllardır kitap okuyamamanın acısıyla boğuşuyordum en küçük örneklerden biri olarak.Fakat yine de yetiştirdiğimiz limon ağaçlarındaki limonlardan birini cebe atmıyordum,paylaşmanın önemini biliyor ve sorumluluklarımı yerine getirme konusunda mız mızlanmıyordum.
Toplantı için Taehyung'un evinde toplandığımızdan Matai'yi Daisy'ye emanet etmişti.Taehyung'un evinde yere oturmuşken oluşturduğumuz masa benzeri şeyin üstünü parmağıyla tırmalıyordu o da.Diğerlerinin gelmesini bekliyorduk,Taehyung'un yüzünde hem sıkıntılı hem de keyifli bir ifade vardı,Matai'nin onun için ne anlam ifade ettiğini ya da bununla baş edip baş edemeyeceğini bilmiyordum fakat ona bir şekilde iyi geldiğini de farketmiştim.
Matai'yi kendi evladı gibi benimsemişti daha iki gün bile olmamıştı üstelik,mutlu görünüyordu bizimkisi.Namjoon ve Jimin beraberce içeri girerlerken Jimin "Bir damla şarap için ölüyorum" diye söyleniyordu.Namjoon ise elinde tuttuğu kuş tüyünü çevire çevire onu dinliyordu.Yoongi de geldiğinde toplantıyı başlattık.
Ben konuşmaya başladığımda "Kasabada birçok kişinin sabırsız davrandığını biliyorsunuz,her an birileri daha zayıf olanları incitebilir diye düşünüyorum.Bu yüzden etrafımıza daha dikkatli yaklaşmalıyız,güçsüzlerin ezilmesine izin vermemeliyiz.Gençlerin yaşlılardan yemek çalması toplu akşam yemeğinde ve kahvaltıda pek mümkün olmasa dahi,yetiştirdikleri meyve ve sebze,tahıllardan gece bir şeyler aşıranlar olduğunu duydum.Bunun hakkında bir şey yapmazsak bu hırsızlık olayının önünü alamayacağız ve yetiştirdiklerimizi toplama zamanı geldiğinde elimizde sandığımızdan çok daha az meyve ve sebze olacak"dedim.
Taehyung'un yüzünde o bilindik öfkeli ifade oluştu birazdan tüm bu siniriyle beraber bunları yapanları bulup bir kaplan gibi yüzlerine kükreyip parçalayacak gibiydi "Bıktım artık yapacak onca şeyimiz arasında bir de bunlarla uğraşmaktan bunu yapanları tespit edebilirsek herkesin önünde cezalandıralım böylelikle kimse bir daha böyle bir şeye cüret edemez"dedi,Namjoon derin bir nefes alıp "Sakin ol Taehyung,öfkemizi kontrol etmemiz gerek.Onları cezalandırmak ise geçici bir yöntem olmakla beraber daha da hırslandırmak anlamına gelir"dedi.
Kafamı kaşıyıp "Ne yapacağız o zaman? Buna göz de yumup geçemeyiz?"dedim,Taehyung hala sinirli olsa da biraz daha dinginleşmişti yine de yumruklarını sıkmıştı.Jimin elini saçına atıp geriye doğru iterken "Aslında tam tersini yapacağız"dedi,gülümseyerek elini tuz ekermiş gibi havada gezdirirken "Onları biraz azimlendirmek için bir ödül sunacağız"dedi.
Yoongi tek kaşını kaldırarak "Yani onları bir de yaptıkları yüzünden mükafatlandıracak mıyız?"dedi,Jimin gözlerini devirerek "Bu yöntem işe yarar,meyve,tahıl ve sebze yetiştiriciliği yapan herkesi gruplara ayıracağız ve toplama ile hasat zamanı geldiğinde en çok ürünü kasaba halkı için sunan kişiye bir ödül vereceğimizden bahsedeceğiz.Böylelikle bir şeyleri çalmak yerine en fazla ürünü ortaya koymak için birbirleriyle yarışacaklar"dedi.Söylediği her ne kadar mantıklı olsa da bunun da başka sorunlara yol açacağını düşünüyordum,o zaman da birbirlerinin elindeki ürünleri çalmaya çalışacaklardı daha fazla ürünü sunmak ve ödüle ulaşmak için.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çöl Batağı
FantasyAy Çocukları inat etti, yaşayacaklardı hem de Kurşun geçirmeden! Kana susamışları da kanla aktardıkları genleri üstün tutanları da alt edeceklerdi. Çöl Batağı, duvarın öteki tarafı ya da tüm dünya hiç farketmezdi onlar için. Yaşayacaklardı ve hayatt...