19.

34 3 92
                                    


Çöl Batağı'nın tüm sakinleri Enheduanna'nın ziyaretinin etkisindelerdi hala, elbisenin ve parıl parıl parlamasının görüntüsünü gözlerinden ve zihinlerinden silemiyorlardı. Matai ise Taehyung'un kucağından inmiyor ve ondan bir saniye bile olsun ayrılmıyordu, yaşananlar onu da şaşırtmıştı ama olanlardan korkmaktan çok Taehyung'dan kopmaktan korkuyor gibi görünüyordu.

Gecenin soğuğunu atlatmak için kalabalığı yatıştırmak ve onları hem kaosun hem de yaslarının etkisiyle baş başa bırakmak, Enheduanna'nın sözlerinin ardından daha kolay olmuştu. Ortalık sakinleştikten ve herkes uyumaya çekildikten sonra yaşamın bu kadar hızlı devam ediyor olması Taehyung'u bir kez daha şaşırtmıştı. İnsanlar kayıplar vermesine ve göksel müdahaleler yaşamasına rağmen üstesinden gelebiliyorlar ve hayatlarına kaldıkları yerden devam edebiliyorlardı.

Ay Çocukları ayrı bir toplantı yapmak için fazla yorgun oldukları için onlar da kendi barakalarına çekilmişlerdi, barakalardaki hasarları da daha sonra onaracaklardı şimdilik idare etmeye çalışacaklardı. Matai ise kendi yatağında yatmamak için ısrarcı olmuş ve Taehyung da bu teklifini geri çevirmeden kabul etmişti, yaşananlar küçük bir çocuğun gözünden çok daha farklı olmalıydı.

Matai'nin toz ve kire bulanmış lakin kendine has olan bitki kokusunu içine çekerken bir yandan da küçüğün saçlarını okşuyor ve onu dingin bir uykunun kucağına göndermeye çabalıyordu. Esen her rüzgarda biraz irkiliyordu fakat Taehyung onu yatıştırmak için oradaydı, çocuğun irkildiğini farkettiğinde ona fısıldayarak her şeyin yolunda olduğunu söylüyordu. Matai ise ağzında gecenin soğunun tadını taşımasına rağmen ve yoğun adrenalinin ardından yorgun olmasına rağmen sessiz değildi.

Uğuldayan rüzgar ve ağaç dallarının birbirine çarpma sesi onu her zaman olduğundan daha fazla korkutuyordu ama merak duygusu da körükleniyordu bu yüzden gözlerini sadece ay'ın aydınlattığı ve ağaç kabukları ile geniş yapraklı bitkilerin yaprakları ile kaplı tavandan ayırıp kapayarak uykuya dalamıyordu. Taehyung'a "O ay kadın cennetin şairiyim ben derken ne demek istiyordu? Cennetten mi geliyormuş? Annemle babamı da görmüş müdür Taehyung?"diye sordu. 

Taehyung ise iç geçirerek cevabını bilmediği soruları cevaplamaya çalışıyordu "Ne kadar parlak olduğunu gördün, belki de cennetten değil ay'dan geliyordur ama cennete gönderiyordur şiirlerini. Annenle babanı görmemiştir, görseydi sana söylerdi"dedi. Lakin Matai durmuyor ve sorular sormaya devam ediyordu "Inanna kim peki?" dediğinde Taehyung dudaklarını kemirerek "Bilmiyorum küçüğüm, ben de bilmiyorum" diye cevapladı.

Matai bu sefer de "Çöl Batağındakilere çok kızdı o ay kadın, Daisy'nin iyi biri olduğunu sanıyordum Taehyung, o Ay Çocuklarından değil ama o da iyi biri değil mi?"dedi, Taehyung ise gülümseyerek "Daisy iyi biri kızım, Çöl Batağında da kötü insanlar var ama herkes kötü değil, o sadece kötü olanlara kızdı"dedi. Matai dudaklarını büzerek "Peki katman ne demek? Nasıl çatlamış?"diye art arda sıralamaya devam etti kafasındakileri Taehyung ise yine bilmiyorum diye cevapladığında birkaç dakika boyunca sessizlik oluştu aralarında.

Elini Taehyung'un yanağına koyarak "Ama sen merhametli ve cesurmuşsun, Ay Çocuklarını da en çok sen koruyormuşsun. Kalbini benimle birleştirdin değil mi? Ay kadın ondan bahsetti, öfkeliymişsin de ben de öfkeliyim. Bizi buraya gönderenlere çok öfkeliyim. Ama neden benimle kalbini birleştirmekten korktun? "dedi.

Taehyung ise şaşırarak kaşlarını kaldırdı ve "Seninle kalbimiz çoktan birleşti prenses, hiç korkmadım hem seninle kalbimi birleştirirken ben. Sevgi en güçlü sihir dedi ay kadın değil mi? Güçlüyüm ben çünkü senin sevgin güçlü kılıyor beni ama bu yüzden de en sihirli biziz anlaştık mı? Belki de kalbini birleştirmekten kastı anne ve babaların birbirinin kalbinin birleşmesidir, böyle bir şeyden korkmamamı istemiştir"dedi.

Çöl BatağıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin