Tokat

58 44 18
                                    

Sabah alarmın sesine uyandım kim kurmuştu ki bunu diye sitem ediyordum göz bandımı açtığımda odamın etrafına kıyafetlerim dağılmış, banyodan hizmetlinin ve annemin sesi geliyordu annem durmadan;

Begüm: Bu kıyafetler yarına kadar taşınacak!

Daha yeni kendime gelirken annem banyodan çıkmış bana bakıp sırıtıyordu.

Begüm: Günaydın.

Oflar bir şekilde yeniden göz bandımı kapattım. Daha dün konuşmamış mıydık biz.

Begüm: Efsun hadi kalk hazırlıklar başladı.

Yerimden kalktım banyoya yöneldim o sırada cevap vermesem içim acırdı.

Efsun: Anne biz seninle ne konuştuk hani zaman tanıyacaktın. Ayrıca daha 1 hafta var bu neyin hazırlığı?

Begüm: Tekrar düşündüm ve sen alışana kadar hazırlanalım istedim artık okul da başlayacak az kaldı ikisini bir idare etmeni istemiyorum.

Efsun: Ne kadar düşüncelisiniz annecim.

Yalandan gülümseyip cevap verdim tabi o da anlamıştı. Hizmetçi banyodan çıkınca kendime çeki düzen verdim banyodan çıktığımda kimse yoktu ben de bir elbise alıp üstüme geçirdim. Kahvaltı için aşağı indiğimde herkesin suratında bir gülümseme vardı yılar sonra ilk kez kimse somurtmuyordu ve gerçek aile sofrasıydı. Her zaman ki yerime geçip kahvaltımı yapmaya başladım. Baranı o kadar çok takmamaya karar vermiştim elinde sonunda evlendiğimde boşardım onu. Yemekte sessizliği bozan annemdi.

Begüm: Efsun düğünü bahçede düşündük çünkü bahçe büyük ve daha güzelleştireceğiz senin de böyle düşündüğünü düşünüyorum.

Ben artık saldım çayıra mevlam gayra diye düşündüm umurumda değildi kimse, ne benim sözümü ve de düşüncelerimi önemsemiyordu en iyisi oluruna bırakmaktı. Ben şimdi burada olay çıkarsam hiç bir şey değişmeyecekti Ama benim adım Efsun her sabah bir olay çıkarmazsam uyuyamazdım.

Efsun: Bundan önce bana sormadın bundan sonra da sormana gerek yok anne istediğini yapabilirsin. Ha bide sen çok seversin davul, zurna bak onu kendi kafanda sildiysen silme ben kimim ki?

Yemeğime bir şey olmamış gibi devam ettim herkes ise bana bakıyordu. Babamın sesi birden beni korkuttu.

Adem: Efsun sen iyi misin? Herkesin içinde Nasıl böyle konuşursun?

Kafamı yemek tabağından kaldırmış babama bakıyordum.

Efsun: Doğruları söylemek suç değildir baba.

Daha fazla huzurlarını bozmak istemeden sofradan kalkıp gidecekken;

Begüm: Sana önceden sormuştum ve beni onaylamıştın şimdi değişen nedir? İş ciddiye binince kaçamazsın Efsun hanım!

Annem de sofradan kalkıp yanıma geldi ben bile inanamıyordum iş buralara nasıl gelmişti ki? Korkmadan ve utanmadan dik dik bakıyordum yüzüne.

Efsun: Eğer kaçsaydım şu an burada olmak yerine Balıkesir de olurdum.

Annem cevap vermemi beklemiyordu ben konuşunca yüzü kan çanağına döndü.

Begüm: İsmet maddeleri değiştir Efsun düğün olana kadar çıkmayacak odasından.

Kalbim güm güm atıyordu ne düşünürken bu kadar çok celallenmiştim, neden susup oturmamıştım yerimde of. Bu hatta yanlışı değil doğruyu söylersen ceza alıyorsun bunu anladım gerçekten.

Efsun: Beni yine hapsetmene izin vermeyeceğim anne! Gerekirse camdan atlar ya da intihar ederim asla kapanmayacağım o odaya, gerekirse evlenmeyeceğim.

Kendi DünyamHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin