Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Gel buraya!"
İki asker nerdeyse mahzende esir olan genç ve asker için yaşı uyumlu olan tüm gençleri çıkarmaya başladılar. Sıra Jungkook'a gelmişti ve Jimin buna engel olmaya çalışıyordu. Kendisi hariç bütün genç çocukları topluyorlardı. En yakın arkadaşını götürüyorlardı.
Jimin Jungkook'un kolunu sıkıca tutarak kendine doğru çekiştirmeye başladı. "Bu adil değil. Benimde asker olmak için yaşım tutuyor."
Jimin ha bire Jungkook'un kolunu çekiştirirken Jungkook buna hiç birşey diyemiyordu. Yapacak birşeyi yoktu. Bir asker kılıcını Jimin'e doğru uzatarak hafif sırıttı. Jungkook kolundaki eli hızla iterek Jimin'i geriye doğru sürükledi. "Kralın emri bu şekilde. Seni almayacağız."
Jimin öfke içinde askerleri izlerken nerdeyse mahzende ki tüm gençleri alıp götürmüşlerdi. Jimin yetişkinler ile bu mahzende kaldığında delirmeden edemiyordu. Tüm bu olanlar kendisi yüzünden olmuştu. Eğer Kralın yatağından kaçmasaydı bunların hiç biri olmayacaktı. Şimdiden derin bir pişmanlığın içine gömülmüştü. Şimdi bu gömülü yerden nasıl çıkacaktı?
Jimin olduğu yere çökerek derin bir nefes aldı. Kendinden nefret ediyordu. Kral istediğini yapmıştı ve yapmaya da devam edecekti.
Kral tahtın başına oturduğunda karşısında bitkin halde olan köylülere boş gözleri ile bakınmaya başladı. Jimin'in en yakın arkadaşı Jungkook'u gözleri aramaya devam ediyordu. Onu göremiyordu ve o yüzden tahtından doğrultarak ayağa kalktı. Askerler köylülerin Krala bakmaması için onları hızla eğilmesi için emir verdi. Hiç kimsenin hiç bir şeyden haberi yoktu. Sadece bu toplamanın sebebini Jungkook biliyordu ve çokta ürküyordu.
Kral adımlarını köylü gençlerin yanına doğru atarken baştan sona tüm gençlerin suratına imasızca bakındı. Utanganç olan gençler kafalarını yerden dahi kaldırıyorlardı. Kral sadece Jimin'in arkadaşı Jungkook'u arıyordu. Ona yapmak istediği birşey vardı. Jimin kendisini reddetmesi ile olan arkadaşına olacaktı. Bunu düşündükçe sinirleri daha fazla artıyordu. Sona doğru yakalamıştı fakat Jungkook görünmüyordu. Kral bunun için biraz endişelenmişti. Kaçma ihtimali olduğunu düşündü fakat o aniden gözüne çarptı. Geriye doğru attı adımlarını ve Jungkook'un tam karşısında durdu. Ona huysuz bakışlarını atarken Jungkook dişi ile alt dudağını sertçe bastırıyordu. Kralın kendisine bu şekilde bakıp kalması onu endişeye sokmuştu.
Jungkook daha fazla dayanamadı ve kafasını kaldırarak Kralın yüzüne bakındı. Onu yakından görüldüğünde daha korkunç ve tehlikeli olduğunu anlamıştı. Kaşından ve gözünün üzerinden geçen bu çizginin hikayesini oldukça merak ediyordu.
"İyi bir asker olacağını bana göster."
Jungkook kaşlarını çattığında Kralın bu dediğine şaşkınca anlamaya çalıştı. Evet Jimin tüm olanları anlatmıştı. Buraya toplanmaların nedeni yaklaşan bir savaş için asker olmaları gerekmişti. Jungkook daha önce eline bir kılıç dahi alamamıştı ve şimdi nasıl asker olacaktı?
