''Taehyung yoruldum. '' Jungkook nefes nefese yürümeye devam ederken yanında duran çocuğa bakındı. Çocuğun tatlı minik ellerini tutuyordu ama eli de artık sırılsıklam olmuştu. Yavaşça çocuğun elini bırakarak terleyen elini üzerine sildi. Çocuk Jungkook'u izlerken yorgun adımları artık yavaşlamaya başlamıştı.''Çok az kaldı dayanın.'' Taehyung hiç gücünü ve yorgunluğunu kaybetmeden ilerlemeye devam ediyordu. Jungkook ve yanında ki küçük çocuk artık ona yetişemiyordu. Jungkook terlemiş ellerinin kuruladıktan sonra küçük çocuğun elini tekrar tuttu. Çocuk sıkı sıkı Jungkook'un elini tuttu ve kafasını eğdi. Jungkook küçük çocuğun titreyen ellerini hissedince kendi de çok tuhaf oluyordu.
''Taehyung? Artık yorulduk dinlenelim.'' Taehyung'un kafası o kadar yoğundu ki Jungkook'u duymuyordu bile. Zaten çocuk hiç bir şekilde yorulduğunu söyleyemiyordu çünkü konuşamıyordu. Ya doğduğu andan itibaren dilsizdi ya da yeni yaşanan olaydan dolayı dizsiz olabilirdi. Hiç bir şekilde olanları anlatamıyordu sadece sorduğumuz cevaplara kafasını eğiyordu.
''Durun!'' Taehyung eli ile Jungkook ile çocuğu durduğunda Jungkook ''sonunda'' diyerek çocuk ile beraber yere çöktüler. Oysa Taehyung dinlenmek için değil de karşıda ağaçların yanına oturmuş bir kaç adam gördü. Tam dört tane adam vardı ve konuşuyorlardı. Aslında Jungkook ile Taehyung başka bir köy arıyorlardı fakat saatlerdir yürümelerine karşı hiç bir şekilde bir köye rastlamamışlardı. Taehyung bu adamların yanına gidip neler olduklarını sormayı düşünürken Jungkook sevdiği adam seslendi. ''Hadi sevgilim otur.''
Taehyung kafasını iki yana sallayarak adamlara bakındılar. Onlar ile aralarında bir kaç km vardı fakat ne konuştuklarını duyacak kadar net duyuyorlardı. ''Jungkook şurada bir kaç adam var onlara neler olacağını soracağım.''
Jungkook şaşkınca doğrulanarak karşıda duran adamlara bakındı. Kafasını iki yana sallayarak Taehyung'u reddetti. ''Olmaz hiç tekin değiller.'' Taehyung adamları tekrar süzdü. Orta yaşlarda, biri genç gözükürken diğer ikisi biraz yaşlıydı ve kirli sakalları vardı.
''Şansımızı denemeliyiz.'' Taehyung yine de önlem almak için cebindeki çakısını çıkardı. Tam yanlarına gideceği sıra aşina olduğu bir kelime duydu ve olduğu yerde durdu.
''Ah zaten bir güne kalmaz Min Krallığı da yok olacak.'' Yaşlı adam kahkaha attığında bunu söyleyen genç çocuğa hak verircesine katıldı. Taehyung şaşkınca bakakaldığında hızlıca Jungkook ile küçük çocuğu alarak ağacın arkasına saklandılar. Jungkook neye uğradığını şaşırmış ve Taehyung'a tedirgince bakındı. ''Ne oldu?''
Taehyung elini Jungkook'un dudaklarına koyarak susmasını sağladı. Adamlardan daha çok şey duymalıydı. Jungkook ise merakla Taehyung'a bakmaya devam ediyor ve ondan bir açıklama bekliyordu.
''Batı Kraliyeti çok zekice bir oyun oynuyor o kraliyete ve Min krallığını yöneten aptal kral çok aptal.'' Yaşlı adam alay edercesine konuştuğunda hepsi birden hunharca kahkaha atmışlardı. Jungkook olanları duyduğunda kocaman gözlerle Taehyung'a bakındı ve ağızındaki eli iterek sessizce konuştu. ''Jimin, Jimin tehlikede.''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
the kingdomㄨ yoonmin ✓
FanfictionKöylüleri esir alan Kral Min Yoongi, içlerinden Park Jimin'i görünce hemen etkilenmişti. Başlangıç: 02.04.2021 Bitiş: 24.03.2023