[26] two exiles of love

1.2K 126 55
                                    

Sabahın yine erken saatlerinde herkes toplanmıştı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Sabahın yine erken saatlerinde herkes toplanmıştı. Jimin arkadaşına sıkıca sarılmış bırakmıyordu. Onun gitmesini asla istemiyordu ve sanki canından bir parça kopuyormuş gibi hissediyordu. Bütün gün delice ağlamıştı Jimin Jungkook'un uzaklara gideceğini. Yine de onun mutluluğunu önemsiyordu. Belki gideceği ülke onun için iyi gelecekti. Tabi ki sevdiği adamla. Taehyung'un Jungkook'u çok mutlu edeceğine adım gibi emindi.

''Jimin, bebeğim hadi geç kalacağız.'' Jimin, Jungkook'dan yavaşça ayrılarak arkadaşına bakındı ve son kez yüzünü inceledi. Belki kim bilir bu onu son görüşü bile olabilirdi ne de olsa uzak bir ülkeye gideceği için görüşemeyeceklerdi. Jungkook Jimin'in yanağına bir öpücük kondurarak gülümsedi. ''Çok güzel bir şekilde kraliyeti Kralımız ile yöneteceğinize eminim. Geri döndüğümde ki öyle bir şansım olursa burayı çok iyi bir şekilde görmek isterim Jimin.''

Jimin heyecanla kafası ile onayladı ve bir kez daha ona sarıldı. ''Emin ol her şeyi düzeltmek için elimden geldiğini yapacağım.''

Jungkook gülümseyerek arkadaşından ayrıldı ve geriye doğru ağır adımlar attı.'' Sana güveniyorum arkadaşım.'' Askerler Jungkook'un ellerini arkasına atarak ip ile sıkıca bağladılar.

''Canını acıtmayın.'' Jimin endişeli gözlerle Jungkook'u izlerken askerler Jimin'in emrini yerine getirerek sıktıkları ipi hafif gevşettiler. Jungkook'u narin bir şekilde ata bindirdiler.

Jungkook kafasını arkaya çevirdiğinde kraliyete son kez bakındı. Burayı çok özleyecekti. Sadece Jimin ile Jungkookla yaşadığı anılarını özleyecekti. İyi kötü günleri olmuştu ama unutmamalıydı ki aşık olduğu adama bu kraliyet sayesinde tanışmıştı. Onun için buradan çok gurur duyuyordu. Gözyaşları yüzünden süzülünce burnunu hafif çekti. Kolları arkada olduğu için gözyaşlarını kendi omuzlarına silerek sakin bir nefes aldı ve gözlerini kırpıştırdı.

Kral Jungkook'un önünde oturan askere bakındı ve ciddi bir sesle konuştu. ''Onu dikkatli bir şekilde ülkeden çıkar.'' Asker ses çıkarmadan kafası ile onaylamıştı. Jungkook kaşlarını çatarak önündeki adama bakınmaya çalıştı. Yüzünü bir hasır şapkası ile kapatmıştı. Sadece dudakları gözüküyordu fakat Jungkook hala kim olduğunu çözememişti. Ne olsa önündeydi.

''Çok garip değil mi kraliçem?'' Haechan kollarını göğsüne birleştirerek Jungkook'a bakındı. Gözlerini devirdiğinde üvey annesi Doona merakla Haechan'a doğru döndü. ''Garip olan şey ne?''

''Tabi ki de Jungkook'un sakin olması. Taehyung ölürken çok kötü bir durumdaydı ve sonra Jimin ile Kral onun yüzünü yıkamak için götürdüklerinde sakinleşti.''

Doona gözlerini devirdi ve kafasını iki yana salladı. ''Bunda bir şey aramana gerek yok. Çünkü bir şey çıkmayacak.'' Haechan sinirle yumruklarını sıktığında kafasını hızla çevirdi. Burada zaten kimse kendisini dinlemiyordu. Herkes kendi bildiğini yapmaya devam ediyorlardı. Haechan bu işin içinden bir şey çıkacağına adım gibi emindi ve haklı olduğunu da herkese ispatlayacaktı.

the kingdomㄨ yoonmin ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin