Sabahın erken saatlerinde, henüz doğmamış güneş ile güne başlanmıştı. Halk uykulu gözlerle kraliyetin yolunu tutmuştu. Çok fazla at sesleri ve ayak sesleri vardı. Kraliyetin avlusu oldukça kalabalıklaşmış ve insanlar ha bire gelmeye de devam ediyordu. Ne de olsa sabahın ilk saatlerinde biri idam edilecekti. İnsanlar bunu asla kaçıramazlardı. Halk merakla beklemeye devam ederken Kral ise eşinin yardımı ile hazırlanıyordu. Jimin gülümseyerek Kralın kılıcını beline yerleştirdiğinde Yoongi'de hayranlıkla eşini izliyordu.
''Şimdi hazırsınız majesteleri.'' Jimin doğrulanarak Kralın dudaklarına küçük ve bir o kadar da tatlı bir öpücük kondurmuştu. Kral eliyle eşinin belini kavrayarak kendine çekti ve sıkıca sarıldı. Jimin de ona karşılık vererek ellerini omuzlarına bastırdı. İki gündür Jimin kendisini çok huzurlu hissediyordu. Her şey yolunda gidiyordu ve gitmesine de umuyordu. Evet arkadaşını sürgünden kurtaramazdı ama onun mutlu olacağını hissediyordu Jimin. Arkadaşını kaybedeceği için üzülüyordu ama elinden yapacak başka bir şey gelmiyordu.
Haeachan kapıyı bile tıklamadan odaya hızla dalmıştı. İkisini sarılı bir vaziyette görünce kıskaçlıktan yüzü kıpkırmızı olmuştu. Onları ayırmaya çalışamıyordu bile ve bu onu aşırı kızdırıyordu. Kollarını göğsüne birleştirdi ve umursamaz gözükerek konuştu. ''Herkes sizi bekliyor Kralım.''
Yoongi Jimin'den yavaşça ayrılarak eşinin boynuna öpücük kondurdu. Jimin'in elini sıkıca tutarak yavaçşa odadan çıktılar ve koridora yöneldiler. Haechan kıskançlıktan köpürmüş bir şekilde onları arkalarından takip ediyordu. Sanki onların hizmetkarıymış gibi hissediyordu ve bu delirmesini sağlıyordu bile.
Büyük salona geldiklerinde kapıya doğru ilerlediler. Şimdiden o gürültüyü işitebiliyorlardı. Kral nefesini uzunca tuttu ve kapının kenarında duran annesi ile göz göze geldiler. Annesi iki günden beri çok ters davranıyordu. Sürekli eşi ile kavgalar halindeydiler. Bu ceza olayı bittikten sonra kraliyetlerine geri döneceklerdi. Yoongi sabırla bekliyordu gitmeleri için hatta gün bile saydığı oluyordu. Haechan hızlıca Yoongi'nin diğer tarafına geçti ve kralın yüzüne bakarak ifadesini izledi. Kral ise hiç bir ifade vermeden kafasını önüne çevirmişti. Büyük kapı açıldığında kraliyetin sonuna kadar insan ve yavaş yavaş doğmaya hazırlanan bir güneş ile karşılaşmışlardı.
Jimin yutkunarak Yoongi'e bakındı ve kafasını tekrar karşısındaki insanlara çevirdi. İnsanların hepsi Kralın önünde eğildi ve selam verdiler. Jimin aklında kraliyete ilk geldiği zamanları düşündü. Buraya kötü bir vaziyette geldi ve üstelik kralın önünde herkes eğilirken Jimin eğilmemişti. Yüzünde hafif bir tebessüm oluştuğunda gülümsedi. O zamanlar nereden bilebilirdi ki önünde eğilmediği kralın eşi olacağını. İşte kaderinin Yoongi olacağını tabi ki tahmin edemezdi.
Yoongi bu kadar insana sesini duyaramayacağı için askerlerine işaret verdi. Askerler mahzenden Jungkook'u çıkararak avluya doğru sürüklüyorlardı. Bitkin olan Jungkook hiç itiraz etmeden zorla ilerliyordu. Jimin arkadaşını o vaziyette görünce istemsizce tuttuğu eli sıkmaya başladı. Gözleri hızlıca dolmuş ve yüzünden süzülmesi iççin hazırda bekliyorlardı. Jungkook'u bıraktıklarında bitkin beden daha fazla ayakta duramayarak yere düşmüştü. Jimin endişe ile Yoongi'nin elini bırakıp arkadaşının yanına koştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
the kingdomㄨ yoonmin ✓
FanfictionKöylüleri esir alan Kral Min Yoongi, içlerinden Park Jimin'i görünce hemen etkilenmişti. Başlangıç: 02.04.2021 Bitiş: 24.03.2023