Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Acaba Jungkook ile Taehyung ne yapıyordur?" Jimin endişeli bir şekilde eşine bardağa üzüm suyu doldururken nefesini dışarı verdi. Kaç gündür tek düşündüğü şey buydu. Orada nerede kaldığını ya da başına bir iş geldi mi gelmedi mi? Ayrıca yolda birilerine yakalandı mı? Aklına delice sorular geliyordu ve onların hakkında bilgi almadan da düşünmeye devam edecekti.
"Merak etme iyilerdir. Şuan belki evlerinde oturuyorlardır." Yoongi rahat bir şekilde arkasına yaslanarak üzüm suyunu kafasına dikti. Jimin inanmamış bir vaziyette elini çenesine koyarak kralın yüzüne bakındı. Kendisi bu konuda çok umutsuzdu. İçinden bir ses onların güvende olmadığını söylüyordu.
"Ev mı? Ev alacak paraları mı var sanki?" Jimin omuz silkti ve kendisine de üzüm suyu doldurarak yavaş yavaş yudumladı.
"Onlara bir kese altın verdim." Jimin şaşkınca gözlerini büyüttü ve yavaşça doğruldu. İnanmayan bir ifadeyle bakınıyordu yüzüne. "Cidden mi?"
"Evet. İhtiyaçları vardı da." Yoongi gülümsediğinde Jimin heyecanla ayaklanıp Yoongi'nin üzerine atladı. Ona sıkıca sarılırken de istemsizce gözleri dolmuştu. Onu çok seviyordu ve şimdilik çok mutluydu. Onun eşi olmak ve ona sahip olmak Jimin'e huzur veriyordu. Tabi ki Haechan olan diğer eşi olmasa her şey daha güzel gidecekti. O her şeyi mahvediyordu. Tüm güzel romantik anılarını bozuyordu ve tam o vakitte geliyordu. Hiç bir şekilde yalnız kalmıyorlardı onun yüzünden.
Sonunda Haechan'ın ailesi ve yakınları kraliyetten yarım saat önce ayrılacaklardı. Kraliyet çok fazla ayaklanmış ve eşyalarını toparlıyorlardı. Tabi Haechan için bu kötü olmuştu ne de olsa burada tek kalacaktı. Jimin ile Yoongi'nin kendisine kötü davranacağını hissediyordu fakat Jimin onunla uğraşacak kadar zamanının değerli olduğunu düşünüyordu. Kraliyette yapması gereken çok şey vardı ve onları halledecekti.
"Seni seviyorum Jimin." Kral elini Jimin'in beline koyup kucağına almıştı. Dudaklarını Jimin'in boynuna bastırıp uzunca öpücük kondurarak kokusunu içine çeker. Ona hiç bir zaman doyamıyordu. Her saniye öpmeden duramıyordu.
Jimin aklına gelen şeyle Yoongi'nin kucağında doğrulanarak meraklı gözlerle yüzüne baktı. Aslında soracağı soruyu günde defalarca sormuştu ama yine tekrar sormadan da edemeyecekti
"Sıra sıra yatmak istemiyorum seninle. O ne zaman başka bir odada kalacak."
Yoongi derin bir nefes aldı ve Jimin'in önüne düşen saçlarını geriye doğru itti. Jimin bu soruyu defalarca sormuştu ve yine aynı cevabı bildiğine rağmen yine soruyordu. Yoongi hiç bıkmadan cevaplıyordu ki zaten kendi de bu durumdan oldukça rahatsızdı.
"Bebeğim ailesinin gitmesini bekliyordum ve de gidiyor. Onu başka bir odaya alacağız ve sadece bu odada ikimiz kalacağız." Yoongi dilini dudağında gezdirdiğinde Jimin her zaman ki duyduğu cevaba tekrar kafa sallamakla yetinmişti.
