Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
''Babam geldi majesteleri.'' Yoongi yanında duran eşine kafasını çevirdiğinde gözlerini devirdi. Tahtından hafif doğruldu ve belini kaldırdı. Ellerini hala taktının kolundan kaldırmamıştı. Zaten asaleti göz ışıldatıyordu.
''Zaten her zaman buradalar. Bu kadının yüzünü görmeye katlanamıyorum.'' Yoongi kendi kendine mırıldandığında eşi Haechan bunları duyuyordu. Yavaşça kralın omuzuna bir elini koyarak kulağına yaklaştı. ''Sonuçta eşinin ailesi. Gelmeleri normal değil mi?''
Yoongi öfkesine sahip çıkmaya çalıştı. Hayır şuan onu tekrar azarlayamazdı. Zaten her saniye onu azarlayıp bağırıyordu ama hak ediyordu tüm bunları. Bir elini kaldırdı ve omuzunda ki eli itti. ''Amacınız kraliyetime el koymak ama buna asla izin vermyeceğim.''
Haechan hafif sırttı ve tekrar doğrulu. Üvey annesi ile babası karşılarında eğilirken Yoongi kılını bile kıbırdatmadan bekledi. Haechan ailenin önünde teker teker eğilirken Yoongi'nin öylece hareketsiz olduğunu görünce kolunu dürttü. Yoongi umursamayıp hareketsiz kalmayı tercih etti.
Kral ayağa kalktı ve Batı hükümetinin karşısına geçti. ''Hoşgeldiniz fakat bu sefer ki misafirperverliğinizi neye borçluyuz.''
Batı kraliyetinin Kralı Lord Kim Ahn-Ji kirli sakallarını okşayarak güldü. Her zaman ki gibi yüzünde pişkinlik vardı. ''Oğlumu ve damadımı görmeye geldim. Çok güzel bir çift olmuşsunuz.'' Yoongi istemsizce yumruklarını sıktı ve karşı minderi gösterdi. ''Şuraya oturalım.''
Kral yine altın işlemeli kıyafetini düzelterek önden mindere doğru ilerledi. Annesinin yüzüne dahi bakmıyordu. Halinden ve yaptığından gayet memnundu ama mezardaki babası bu işten hiç memnun değildi. Yoongi içinden büyük bir söz verdi babasına. ''Bu kraliyet için canımı ortaya koyacağım ama tahtın hiç bir düşmanın eline geçmeyecek sevgili babacığım.''
Herkes mindere oturduğunda Haechan himetkarlara üzüm suyu getirmesini söyleyerek hemen eşinin yanındaki mindere oturdu. Yavaşça elini Yoongi'nin kolunun altına koyarak arasına girdi ve kafasını omzuna yasladı. Yoongi yine gözlerinden alev fışkırıyordu. Onun kellesini almamak için kendini zor tutuyordu. Zaten Jimin'e ihanet ettiği için kendinden nefret ediyordu ama elinden gelen başka bir şey gelmiyordu.
''Umarım hizmerkarınız Park Jimin iyidir?'' Kral Ahn-ji gülümseyerek sorusunu Yoongi'e yöneltti. Zaten iyi olup olmamasıyla pek ilglenmiyorlardı. Maksat konu olsun.
Yoongi derin bir nefes alarak kafası ile onayladı. ''Şuan durumu gayet iyi. Gözlerini açtı bir kaç güne kalmaz ayağa kalkar.''
Yoongi, Jimin hakkında onlara ilgi verdiği için kendinden bir kez daha nefret etti. Kral Ahn-Ji gülümsedi ve oğlunun elini tuttu. ''Oğlum Haechan kraliyetimizin varisidir. Onu kormanı istiyoruz Yoongi. O yüzden kraliyetin bütün muhafızlarını toplamak istiyorum.''
Yoongi kaşlarını alayla çattı ve hafif doğruldu. Sarı saçları önüne düştüğünde hafif geriye doğru itti. Hafif yüzünde sırıtma ve alay ifadesi oluştu. ''Oğlunuz için kraliyet muhafızları mı? Bu iyi bir fikir ancak devlet memurları tüm paralı askerlerini aldı. Ayrıca benim askerlerim kraliyeti ve oğlunuzu korumaya yeter.''
