Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
''Bu iyileştirir.''
Kim Seokjin saklandığı kapıdan kafasını uzatarak hekimi ve askeri izlemeye koyuldu. Namjoon hekim dikkatli bir şekilde askerin yara olan kolunu pansuman yapıyor ve samimi bir şekilde konuşuyorlardı. Jin ellerini yumruk haline getirmiş öylece onları seyrediyordu. Askere öfkeli gözleri ile bakarken Namjoon hekime farklı bakıyordu.
''Teşekkür ederim Namjoon Hyung!'' asker kolunu sıyırarak Namjoon'a gülümsemeye başladı. Jin o kadar çok sinirlenmişti ki burnundan nefes alıp vermeye başlamıştı.
''Bir dahakine daha dikkatli olmalısın.'' Namjoon eli ile askerin saçlarını karıştırırken ayağa kalktı ve yerdeki malzemeleri yerleştirmeye başladı. Asker ayağa kalktı ve Namjoon'un önünde hafif eğildi.
''Bundan sonra daha dikkatli olacağım Namjoon Hyung''
Jin eli ile saçlarının arasından geçirerek öfkeli nefesini dışarı verdi. ''Siktir git artık!'' içinden kendi kendine söylenmeye başladı.
Asker bir süre Namjoon'un peşinde dolanıp boş konuşmaya başlamıştı ve Jin'in pek sabrı kalmamıştı. Derin bir iç çekti ve sakin kalabilmek için bir süre gözlerini yumdu. Onların konuşmalarını dinledikçe daha çok sinirleniyordu. Sırtını soğuk duvara yasladı ve belindeki kılıcı yavaşça çekerek eline doğdu yaklaştırdı. Belki bu acıya onun için katlanabilirdi. Bazen sağlıklı düşünemediği doğruydu.
Kılıcı avucuna alıp sert bir şekilde bastırdı. Acı içinde yüzünü buruşturdu ve ağızını sıkıca kapattı. Avucu ve kılıcı kan içinde olmuş ve yere damlamaya başlamıştı. Kendisini yaralıyordu üstelik kıskançlık yüzünden. Avucunu yavaşça açtı ve gördüğü kan yüzünden kafasını yana doğru çevirdi. Kılıcını tekrar beline koyup eli ile diğer yaralı elini tuttu. Kan daha çok hızlanmaya başlamıştı. Dolgun dudaklarını araladı ve bilerek acı içinde küçük bir çığlık attı. Geriye doğru gitti ve koşar adımlarla geri Namjoon hekimin bulunduğu odaya daldı. Namjoon şok olmuş bir şekilde Jin'e bakıyor ve ne olduğunu dahi anlamadan donmuş bir şekilde bekliyordu.
"Aghh yanıyor, yanıyor..." Jin kanın yere damlamaması için avucuyla alttan tutarken kendisini izleyen hekime öfke içinde bakıyor. Diğer askerlere birşey olsa hemen koşarken kendisini izlemesine sinir olmuştu. Dişlerini birbirine bastırdı ve hafif gözleri dolmuştu. Namjoon'a öfke içinde bağırdı. "Ne duruyorsun müdahale etsene!"
Namjoon kocaman yutkundu ve hemen eline bir bez kapıp Jin'in yanına doğru koştu. Hızlı bir şekilde, daha fazla kan kaybetmemek için sıkıca bezi eline sarmaya başladı. Jin'in yüzü ter içinde kalmıştı ve ağızından acı içinde iniltiler çıkıyordu. Namjoon Jin'i koltuğa oturtup malzemeleri hazırlamak için yanından ayrıldı. Jin yara elini yanlış tutarken Namjoon tekrar Jin'in yanına gelip eğildi ve yaralı elini tutup yukarı doğru kaldırdı. "Kıpırdama asker."
