09

609 107 38
                                    

"anne jeongin geldi. çıkıyorum." dedi hyunjin çantasını dizlerine koyup kendini ittirirken. annesi koşa koşa yanına gelip yanaklarına öpücük kondurdu.

"dikkat et kendine bebeğim."

"tamam anne. dış kapıyı açar mısın?" dedi hyunjin.

annesi dış kapıyı açınca kapının önünde bekleyen mavi şaçlıyla karşılaşmışlardı.

"günaydın efendim. günaydın hyunjin."

"sanada günaydın canım. arabayla mı gidiyorsunuz."

"evet bayan hwang. ehliyetim var ve oldukça yavaş kullanıyorum. endişe etmeyin." deyip hyunjini evden çıkardı jeongin.

"görüşürüz çocuklar. dikkatli olun."

hyunjin annesine el sallarken jeongin'in onu arabaya götürmesine izin vermişti. jeongin'e tutunup koltuğa geçtikten sonra jeongin tekerlekliyi kaldırıp bagaja yerleştirmişti.

"almamız gereken her şeyi aldım. silgileri getirdin değil mi?" diye sordu jeongin arabayı çalıştırırken.

"getirdim de o kadar silgiyi napacağız."

"sen bana bırak. istersen şarkı açabilirsin." dedi jeongin radyoyu gösterip.

hyunjin radyonun tuşuna basıp çalışmasını sağladı.

"conan gray. sever misin?"

"severim. sesi hoş."

the story çalarken hyunjin başını koltuğa yasladı. ne olduğunu anlamadan şarkıyı mırıldanmaya başlamıştı.

"And when I was younger
I knew a boy and a boy
Best friends with each other
But always wished they were more"

(ve ben gençken
iki erkek yatırdım
birbirlerinin en yakın arkadaşıydılar
ama hep fazlasını dilediler)

"oha hyunjin. sesin çok güzel." dedi jeongin gözü kapalı çocuğa.

"abartma be. o kadar da güzel değil."

"evet çünkü mükemmel." dedi jeongin.

hyunjin gülümseyip geriye yaslandı. "biraz uyusam olur mu?"

"olur uyu. 1 saat yolumuz var. iyi uykular."

"hyunjinnie~ uyan hadi. geldik." dedi jeongin uzun saçlı çocuğu hafif sallarken. 5 dakikadır ne yapsa uyanmıyordu.

"öpsem mi acaba." dedi jeongin. aklından geçen minik düşünceyle hemen kafasını iki yana salladı. "saçmalama jeongin. uyuyo çocuk."

"off hyunjin uyan hadi." dedi jeongin tekrar sallayıp. "bunu yapmak zorunda kaldığım için üzgünüm."

son kez derin nefes alıp hyunjin'in sarı saçlarını minicik çekti.

"amına koyayım." diye sıçrayıp uyandı hyunjin. karşısındaki gülümseyen jeongini görünce hemen özür diledi. "ay pardon. refleks."

"asıl ben pardon. uyanmayınca çekiverdim saçını."

"yok yok iyiki yaptın. 3 alarmla zor uyanan bir insanım ben." dedi hyunjin. ardından geldikleri yeri farketmişti. ve açıkçası vurulmuştu.

ağaçların arasında bir yerde modern ama ahşap bir ev vardı. bir duvar boydan boya camdı. evin içinde gördüğü şömine ile hep istediği evi görmüş gibi hissediyordu.

"beğendin mi?" dedi jeongin bagajdan sandalyeyi çıkartırken.

"aşık oldum. hep istediğim ev." dedi hyunjin jeongin'e tutunup binerken.

jeongin ona gülümseyip ittirdi sandalyeyi eve doğru. evin için biraz soğuk olsada içerisi de güzeldi dışarı kadar.

krem rengi bir koltuk, salonla birleşik bir mutfak vardı. mutfak bahçeye çıkıyordu. hyunjin içeri girerken dışarıdaki mor çiçekleri görebiliyordu.

"seni buraya bırakıyorum. şömineyi yakacağım." dedi jeongin salona hyunjin'i bırakıp. ardından şöminenin yanına geçmiş odunları atmıştı şömineden içeri. kısa bir uğraştan sonra yakmış hyunjin'in yanına dönmüştü.

"aç mısın?" diye sordu.

"galiba evet." dedi kıkırdayarak.

jeongin onun gülüşünde takılı kalsada kendini hemen toparlamıştı.

"sana benim spesyalimden yapmama izin ver."

"jeongin'in spesyali diyorsun. yiyelim bakalım."

"inanamıyorum. nasıl bir makarna bu kadar güzel olabilir." dedi hyunjin 2. tabağının dibini sıyırırken.

"beğenmene sevindim." dedi jeongin karşısındaki her yeri sos olmuş çocuğa bakarak. ayağa kalkıp eline bir peçete aldı. "bak bakayım bana." dedi çenesini eliyle tutup kaldırarak. hyunjin dibinde duran kaşları hafif çatık çocuğa baktı. jeongin elindeki peçeteyle hyunjin'in dudaklarının etrafını ve dudağını sildi. parmak uçlarına değen yumuşacık dudaklar ayarlarının gidip gelmesine neden oluyordu.

"ah şey teşekkür ederim." dedi hyunjin utanıp kafasını eğerken.

"sorun yok. sen takıl ben mutfağı toplayacağım.

hyunjin salonun penceresinden bakarken jeongin'in ne kadar etkileyici olduğunu düşünürken mutfakta neredeyse tabak kırmak üzere olan jeongin'de hızlanan kalbini sakinleştirmeye çalışıyordu.









niye okunmuyor yavv bu kitap üzülüyorum

couple saatleri ehe :))

stray kids-my universe

daisy•hyunin•✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin