daisyj:
hwang hyunjin sen uğruna şarkılar yazılacak kadar güzelsin
sadece yüzün değil senin içini görebiliyorum ben
seni o kadar çok seviyorum ki
dolup taşıyo bağırmak istiyorum
herkes duysun hwang hyunjine aşığım demek istiyorum
jinnie:
bunlar
bunlar çok güzel sözler
çok teşekkür ederim
daisyj:
klişe gibi gözükebilir ama cidden böyle hyunjin
jinnie:
klişeler güzeldir
güzel oldukları için kişiseldir zaten
daisyj:
öyleler değil mi
bugün gördüm seni yine
birine gülümsedin sonrada onu çizdin
onun yerinde olmayı çok istedim
jinnie:
ah hayır yanlış anladın
yani çizecek bir şey bulamadım onu çizdim
daisyj:
kendini açıklamak zorunds değilsin jin
çok güzel gülümsüyorsun
jinnie:
sen ne yaptın bugün
daisyj:
arkadaşlarımla favori pizza yerimize gittik
evime yeni çiçekler aldım
lavanta kokulu bir mum aldım
jinnie:
kokulu mumları sever misin
daisyj:
bayılırım
jinnie:
bende çok severim
en çok vanilya seviyorum
daisyj:
biliyorum
bir keresinde ikeada görmüştüm
vanilyalı mum arıyordun
jinnie:
hala duruyor o mum
daisyj:
kokunu o kadar merak ediyorum ki
jinnie:
ha
benim kokum mu
daisyj:
evet
parfümün değil
kendi has kokun
jinnie:
bilmiyorum
hiçbir şey sanırım
daisyj:
bence sen vanilyalı mum ve kiraz çiçeği kokuyorsundur
jinnie:
olabilir
daisyj:
rahatsız oluyor musun benden
jinnie:
hayır hayır
çok güzel şeyler söylüyorsun
ama ben çok bilmem böyle şeyleri
ne diyeceğimi bilmiyorum
daisyj:
bir şey demene gerek yok hyunjin
dinlesen yeter
▪
"off." deyip kafasını yastığa bıraktı hyunjin. kafası fazlaca karışıktı. ona yazan çocuk kimdi bilmiyordu. söylediği şeyler çok güzel şeylerdi. bugün tanıştığı çocuk çok nazikti ve gülümsemesi çok hoştu.
açıkçası hyunjin pek aşka hevesli biri sayılmazdı. hiç aşk yüzünden sarhoş olacak hale gelmemişti. hoşlandığı birkaç kişi olmuştu. ama bunları hep içinde yaşamış orda öldürmüştü. anne ve babası ayrı olduğu için ona aşkı öğretecek kimse kalmamıştı önünde.
zaten aşktan daha çok düşündüğü şeyler vardı. bacakları hakkında kötü düşünmese de onu çok zorluyordu. evde kendisi ilerlese de okulda arkadaşları onu bir yerlere götürmek zorunda kalıyordu. onlara yük oluyormuş gibi hissediyordu.
babasının olmayışı onu üzmezdi peki ama neden gittiğini merak ederdi. veya kim olduğunu. annesinin yorgun olduğunu görebiliyordu. bunun kendisi yüzünden olduğunu da biliyordu.
açıkçası çıkmaza girmiş gibiydi hayatı. kendini fazlalık gibi hissediyordu. herkese yük olan bir fazlalık.
hyunjin'im annem ühü
akşamı bekleyemedim attim şimdiden
haftaya okulum açılıyor o kadar istemiyorum ki suan mutluyum ve okuldakiler tüm mutluluğumu alıp götürüyor
arada bir şarkı önermeye karar verdim isteyen dinleyebilir
temas sevmeyen jeongin hyunjin'le beraberken
TV Girl- Not Allowed
