3.BATAKLIĞA SAPLANAN DENİZ KIZI

704 20 5
                                    

🎼Eda Baba, Beni Vur

🎼Eda Baba, Beni Vur

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"3.BATAKLIĞA SAPLANAN DENİZ KIZI"

Küçük bir kız çocuğuyken deniz kızı olmak isterdim. Uçsuz bucaksız denizlerde kaybolmak, özgür olmak isterdim. Tüm kötülüklerden uzak bir yaşam sürerek denizin kalbinde ne olduğunu keşfetmek isterdim. Hayallerimi mırıldandığım bir şarkıyla haykırmak isterdim.

Ben küçükken küçük deniz kızı Ariel olmak isterdim. O olmayı ne kadar istersem isteyeyim bir adam için kendisinden yardım dilediğim kötü cadının benden sesimi çalarak beni insan olmaya mahkûm etmesini istemezdim.

Yıllar geçmişti, ben büyümüştüm ama hâlâ ne zaman denize baksam oturur deniz kızı olmayı hayal ederdim. Hiçbir zaman deniz kızı olamamıştım ama yine de o masaldaki kötü cadı beni bulmuş, benden geleceğimi çalmıştı; beni tanımadığım bir adamın kalbine mahkûm etmişti.

Ben bataklığa saplanmış küçük zavallı bir deniz kızıydım.

Uykusuzdum doğan güneş geceyi aydınlatmaya başlamıştı ama ben hâlâ uyumamıştım.

Uyuyamamıştım.

Bedenim acıyor, ruhum ağrıyordu.

Dün gecenin görüntüleri durmaksızın zihnimde oynayarak bana işkence ediyordu. Bedenime sahip olmak zorunda olan adam her ne kadar bedenimi acıtmamaya çalışsa da ruhumu ağrıtmıştı. Bedenimle işi bittikten hemen sonra bedenini üzerimden çekmiş, yüzüme bile bakmadan banyoya gitmişti. Kısa bir duşun ardından odaya döndüğünde ben hâlâ onun beni bıraktığı gibi hissiz gözlerle tavana bakmayı sürdürüyordum. Onun bana baktığını hissettiğimde bir şeyler söylemesini beklemiş hatta istemiştim ama o hiçbir şey söylemeden üzerini giyip odadan ayrılmıştı.

Beni çırılçıplak bir şekilde buz tutmuş yatağın üzerinde bırakıp gitmişti.

Dün gece o bedenime sahip olmadan önce onun ismini dile getirmiş sonra da çocukluğumu geçirdiğim ülkenin ana dilini kullanarak ona güvendiğimi söylemiştim. Ona güvenmiştim, bana zarar vermeyeceğine inanmıştım ama şimdi bana karşı düşman kesilen düşüncelerimin hükmü altında güvenimin gereksiz olduğuna ikna olmuştum.

Gözlerimi kırpıştırdım. Bedenim üşüyordu. Güneş üzerinde uzandığım yatağa yansıyordu ama bedenim üşümeye devam ediyordu. O an gözlerimin önünde çakan şimşekle tek düşünebildiğim ruhuma çelme takarak yere düşüren adamın her defasında beni tek başıma soğukla mücadele etmem için bırakıp gideceği oldu. Beni tüm dünyayı ısıtacak kadar sıcak olan güneşin altında üşümeye terk edecekti.

Gözlerimi yumdum. Gözlerimden dökülen yaşların yanaklarımı ıslatmasına izin verdim. Son günlerde o kadar çok ağlıyordum ki gözyaşlarım pırlantadan olsaydı şayet dünyanın en zengin insanı ben olabilirdim.

GÜL GÜZELİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin