🎼Can Koç, Gökyüzünü Tutamam
"11.YAĞMURUN ARDINDAN YÜKSELEN GÖKKUŞAĞI"
Güneş ışığı tarafından bölünen uykumun getirdiği sersemlikle kıpırdamadan yanımda uzanan adama baktım. Uyumadan önce onu sabah yanımda bulamayacağımı düşünüyordum ama işte buradaydı, hâlâ benim yatağımdaydı.
Kalbime bir bıçak gibi saplanan, orada önce yoğun bir acı sonrasında ise koca bir hiçlik hissetmeme neden olan adama bakıyorken gülümsedim. Belki kulağa delice geliyordu ama ona bakmak bana evimdeymişim gibi hissettiriyordu. Oysa evimden kilometrelerce uzaktaydım.
Onu izlemeye koyulmamın üstünden geçen dakikaların ardından ellerim beynime isyan etmeye başladı. Ona dokunmam için adete büyük bir mücadele veriyorlardı. Sonunda onlara yenildim. Sağ elim yüzüne tırmandı. Parmaklarım güzel yüzünde keşfe çıktı. Onun yüzünü o derin bir uykudayken sevdim.
Ne kadar zaman geçtiğini bilmeden parmaklarımı yüzünden çektim. Uyanmasından, beni kendisine izinsizce dokunurken bulmasından korktum. O defalarca kocam olduğunu söylemişti ama elimde değildi. Ben öyle hissetmiyordum. Başka bir kadının gölgesi olmaya devam ettiğim sürece hissetmeyecektim.
Sürekli kendime hatırlatmaktan yorulduğum gerçek bu odanın dışındaydı. O gerçeğin dün geceyi tek başına, kocası olmadan geçirmesine ben neden olmuştum. Bunu fark etmek yüzümün düşmesine sebebiyet verdi. Umutsuzca az önce o kadının kocasının yüzünde dolaşan elimi alnıma vurdum. Yattığım yerde doğruldum. Ben ne zaman bu kadar düşüncesiz bir insan olmuştum?
Afşin Mirzaoğlu'nu bencilce bir şekilde kendime istemem ne kadar büyük bir suçtu, bundan haberim var mıydı benim? Yargılanmalıydım. Vicdanım beni ölüme terk etmeliydi. Evet, evet olması gereken buydu.
Bir kol, hâlâ bedenimde durmakta olan kol hafifçe kıpırdandığında irkilerek kolun sahibine baktım. O kolun sahibi olan adam gözleri yarı aralık halde bana bakıyordu. Ona baktığımı fark ettiğinde gülümsedi. Dudaklarındaki o küçük kıvrım kalp ritmimi değiştirdi. Öyle ki kısa bir anlığına kalp atışlarımı duyabileceğini sandım.
"Günaydın," diye fısıldadı uyku mahmuru bir şekilde. "Gül Güzeli'm."
Bana karşı uzun süredir kullandığı hitabın sonuna eklediği aitlik eki yutkunmama neden oldu. Bedenimi taşımayı sürdüremedim. Gerisin geri doğrulduğum yatağa düştüm. Kafamı ona doğru çevirip bir yanağımı yastığa yasladım. Bana gülümsemeyi sürdüren adama baktım.
Karnımın üstündeki kolu hareketlendi. Yüzüme doğru hızla yol alarak saçlarıma ulaştı. Onları yüzümden çekti. Parmakları tenimde kayarak gözlerimi yummama neden oldu. "Çok güzelsin." dediğini duydum kapalı gözlerimin ardından. "Zarar veriyorsun."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÜL GÜZELİ
RomanceDudakları hafifçe dudaklarıma temas etti. Nefesi nefesim olacak kadar yakınımdaydı. "Gül Güzeli.." diye fısıldadı. "Hep kal." Hep kalmak isterdim Afşin eğer parmağında başka bir kadının yüzüğü olmasaydı. Zihnimde yankılanan g...