🎼Zayn, Dusk Till Dawn ft.Sia
"12.KAR TANELERİNDEN ÖRÜLEN UMUT"
Kötü düşüncelere ev sahipliği yapmaktan keyif alan zihnimde bir kaset çalar vardı. O kaset çalar sürekli aynı şarkıyı başa sarıp duruyordu. Şarkıyı değiştirme özelliği olmadığından tek yapabildiğim şarkıyı dinlemeyi sürdürmekti. İşin tuhaf olan kısmı ise şarkıyı her duyduğumda farklı duygular hissediyor olmamdı.
Şarkı diye bahsettiğim kavram aslında Afşin Mirzaoğlu'nun ta kendisiydi. Onunla tanışalı henüz bir ay bile olmamış olmasına rağmen onu her gördüğümde farklı duygular tarafından kutsanıyordum. Bazen öfkeyle dolup taşıyordu kalbim bazense sevginin hükmü altına giriyordu. Karşımdaki adam aynıydı ama hissettirdikleri farklıydı.
Hislerini bir bıçağın yardımıyla soyduğunu düşünen içimdeki ben onu her gördüğümde hisleriyle yüzleşmek zorunda kalıyordu. Bu durum açıkçası bazı anlarda aklımı kaçıracağımı düşünmeme neden oluyordu ama bir yandan da onun bana iyi geldiğinin farkındaydım. Tıpkı şu an zihnimde çalıp duran şarkının farkında olduğum gibi.
Onunla tanıştığım andan itibaren duyduğum şarkı hiç olmadığı gibi hüzünlü bir şekilde kulaklarımı doldururken yaşlarla dolmuş olan ela gözlerimi ona ait kahverengi gözlere diktim. Onun güzel gözlerine bakmaktayken gözlerindeki duyguların kucağına düştüm. O an anladım. Gelecekte o benim katilim olarak karşıma dikilse bile benim ondan kaçabileceğim tek yer yine ona ait olan gözler olabilirdi çünkü o gözlerde bana ait duygular vardı; ben vardım.
Başım sol omzuma doğru düşerken ona bakmayı sürdürdüm. Konuşmam gerektiğini biliyordum ama nasıl konuşacağımı hatırlayamıyordum. Çalışma odasına onun araması doğrultusunda, öğrenmesini istemediğim gerçeği öğrendiğini düşünerek gelmiştim ama hiç beklemediğim bir manzara ile karşılaşmıştım. Bu manzara elinde çikolatalı pasta tutarak bana 'İyi ki doğdun' diyen Afşin Mirzaoğlu'ydu ve beni oldukça şaşırtmıştı.
Dudaklarım ona teşekkür etmek için aralandı ama onları birbirine bastırarak kendime engel oldum. Anlasın istedim. Ben nasıl onun ne hissettiğini o söylemeden gözlerinden anlıyorsam o da benim ne hissettiğimi gözlerimden anlasın istedim.
Aramızdaki sessizlik bir sakız gibi uzayıp giderken ani bir kararla ona doğru adımladım. Nefes seslerimizin haricinde sessiz olan odada ayağımın altında ezilen gül parçasının sesi yankılandı. O hiç kıpırdamadan beni izlemeyi sürdürürken bedenimin bedenine çarpmasına bir adım kala durdum. Titreyen ellerimin yardımıyla tek eliyle tuttuğu pastayı elinden alarak arkasındaki masanın üstüne bıraktım.
Kısık bir nefesi ciğerlerime çekerek ardımda bıraktığım adama döndüm. Hâlâ titremeye devam eden ellerimi gömleğine yönlendirdim. Afşin Mirzaoğlu sanki bunu yapmamı bekliyormuş gibi bir hızla kollarını bedenime sardı. Parmak uçlarımda yükseldim. Dudaklarım dudaklarına değmeden bir milim önce adını fısıldadım. Adını duyar duymaz gözlerini kapattı. Onu tekrarladım. Dudaklarımı dudaklarına bastırdım. Onu öptüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÜL GÜZELİ
RomanceDudakları hafifçe dudaklarıma temas etti. Nefesi nefesim olacak kadar yakınımdaydı. "Gül Güzeli.." diye fısıldadı. "Hep kal." Hep kalmak isterdim Afşin eğer parmağında başka bir kadının yüzüğü olmasaydı. Zihnimde yankılanan g...