🎼 Camila Cabello, Shameless
"7.GÜZEL GÖZLÜ ADAMIN TEBESSÜMÜ"
Yeni yıla girmeye dakikalar kala buz kesmiş bir şehrin ev sahipliği yaptığı Mirzaoğlu konağının odalarından birinde ruhuma işlemeye başlamış olan o adamla birlikteydim. O da bende kısmen çıplaktık ama içerisinde bulunduğumuz pozisyonu bozmadan soğuk havaya meydan okuyorduk. Sanki soğuk onunla bana, birbirimize bu kadar yakınken işlemiyordu.
Alnım onun alnıyla olan temasını bozmazken kollarında olan ellerimden birisini onun teninden ayırmadan göğsüne, kalbinin tam üstüne doğru hareket ettirdim. Soğuk onun avucumun altında atan kalbiyle parmak uçlarımı yaktı. "Üşümüşsün." döküldü dudaklarımdan. "Buz kestirmişsin tenini."
Sözlerim ellerimin altındaki bedeninin kaskatı kesilmesine sebebiyet verirken benden uzaklaştı. Tenimden uzaklaşan teniyle aynı anda elalarım aralanarak onu buldu. Kahverengi gözlerinde daha önce onun gözlerinde hiç görmediğim bir duygunun pençe izleri vardı. Yatağın üstünde duran eli uzanarak onun göğsüne koyduğum elimi kavradı. "Üşütmüşüm." diye fısıldadı. "Buz kestirmişim tenini."
Kendini suçlayıcı bir tavırla fısıldadığı gerçek bedenimin titremesine neden olurken gözlerimde biriken yaşlar yavaşça göz pınarlarımı terk etti. İlk gözyaşım yavaşça dudaklarıma doğru akarak yüzümde ıslak bir yol bırakırken onu takip eden ikinci gözyaşım o damla gibi şanslı olamadı. Afşin Mirzaoğlu'nun sarı saçlarımın arasına karıştırdığı sol eli uzanarak o gözyaşını yakaladı. Bir damla gözyaşımı baş parmağının ucuna hapsetti.
Dudaklarım hafifçe iki yana doğru kıvrılırken aniden yarı çıplak olduğumu hatırlayarak onun kahve gözlerinden kopmak istemeyen ela gözlerimi ondan kopardım. Göğsündeki elimi oradan çekip yatağın üstüne bıraktığımda onun yüzümde olan bakışlarını hissedebiliyordum ama ona bakmadan, bir açıklama yapmadan yatağın üstüne koyduğum elimden destek alarak bedenimi ondan uzaklaştırdım. Hızla yataktan ayağa kalktığımda da ona bakmadım. Hiç konuşmadan yere eğilip onun tenimden soymuş olduğu pijama üstümü elime alarak doğruldum. Üstü, çıplak bedenime yaslayıp hızla banyoya gitmek için hareketlendiğimde bir elini bana uzatarak bileğimi kavradı. Gitmemi engelledi.
Ela irislerim kaçmaya çabaladığı kahvelere tutunurken o benim meraklı bakışlarımın altında oturduğu yataktan ayaklandı. Bileğimdeki eli bileğimi bırakmazken önünde dikildiğimiz dolabın kapağını açtı. Dolabın içerisinden eline gelen ilk şeyi, kalın siyah bir kazağı eline alarak dolabın kapağını kapattı. Ben onun ne yapmaya çalıştığını anlayamadan bileğimdeki eli bileğimi serbest bırakıp kazağa tutundu. Kazak beklemediğim bir anda başımdan aşağı geçirildiğinde ne yapmaya çalıştığını anlayarak ona uydum. Kazağı bana giydirmesine izin verdim.
Çıplak bedenime değen yün kazak içimde kaşınma dürtüsü uyandırsa da ellerimi kendime sararak kazağa tutundum. En azından az önceki gibi onun önünde çıplak değildim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÜL GÜZELİ
RomanceDudakları hafifçe dudaklarıma temas etti. Nefesi nefesim olacak kadar yakınımdaydı. "Gül Güzeli.." diye fısıldadı. "Hep kal." Hep kalmak isterdim Afşin eğer parmağında başka bir kadının yüzüğü olmasaydı. Zihnimde yankılanan g...