NOT: ÇOK YOĞUN CİNSELLİK İÇERMEKTEDİR +18 VE +21
Dilan, hayatı dolu dolu yaşayan ve birçok kişinin aksine insanların ne dediğini umursamayan geç kız.
Neşesi ile mahalleyi cıvık cıvıl hâle getiren, eh biraz da ayran gönüllüsü olan kızımız, bir gece b...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oy verip, yorum yapmayı unutmayın lütfen.
(Sınr 50 oy, 100 yorum. Sınır tamamlandıktan sonra özel, bölümleri gelecek )
Keyifli okumalar diliyorum. 🕊️
Sevgilerle. ❤️
Beklemek, kimine göre bir ömür gibi gelen beklemek... Bekliyoruz, bekliyorum ve bekliyorlar. Birileri bir yere biri bekliyor ama illa bekliyor. Kimini sevdiğini, kimisi seveceği kişiyi, kimisi de ailesini ya da dostunu.
Illa bir yerde bir bekleyen vardır, beklemiyorum dese de.
Tıpkı benim, neredeyse on dakikadır Uğur'un tekrar istek atmasını beklediğim gibi. Tabi bu sayede kızlar da gelmiş, onlara bir şey anlatmadığım, daha doğru anlatmaya fırsatım olmadığından, onlar da benim başıma neyi beklediklerini bilmeden bekliyorlardı.
Sağ elimin tüm tırnaklarını kemirmekten tırnaklarım kısalmış ve kemirecek bir şey olmadığından, bu sefer de sol elimin tırnaklarını kemirmeye başladım. Dengesizim, hatta dengesizlikte oscar bile yapmış olabilir ama Uğur, anlaşılan o benden daha dengesiz.
Pis, ukala uzun. Tipsiz yakışıklı.
Sağ elimin, bilen kısımdan tutulup, çekilmesiyle telefonu hızlıca kapatıp kızlara dönüm. Hepsi merakla, e tabi biraz da sinirle bana bakıyor ve bana, ne olduğunu anlatmamı ister gibi bakıyorlardı- da, ben anlatmaya tam olarak nereden ve nasıl başlamalıyım.
Allah ne verdiyse, aklıma ilk ne geldiyse onu mu söylemeli, yoksa düşünmeli miydim?
"E..." Dedi Esra elini bileğimden çekip, kollarının göğsüne bağlayarak. Sağ ayağıyla da ritim tutmaya başladığında işin ciddiyeti ile yutkunma ihtiyacı hissettim.
Bakışlarımı Esra'dan çekip, kızlara çevirdiğimde, onların da Esra'dan bir farkı olmadığını hatta tıpkı Esra gibi kollarını göğüslerin toplayıp, sorgular biçimde bana baktıklarını fark ettim.
Evet, gazamız mübarek olsun.
"Im... Şey ya, hani şu şeyi şeyi var ya, işte o şey şey yaptı?" Dedim dilimin birbirine dolanmış olduğu gerçeği ile yüzleşerek.
Hadi ama bende iyice aptal oldum ha. Şey ne demek ya, gerçekten. Çok açıklayıcı. Yani kesin kızlar beni anlamıştır!
Derin ve bıkkınlıkla nefes alıp, başımı, tavana bakacak denilip geriye doğru yatırdım.
Allah'ım, sen bu kulunun aklını koru ya rabbim. Amin.
"Şey ne Dilan, şey ne? Sen bizi, sana bakalım diye mi çağırdın?" Diyen Asuman'ın sesinde ki sıkıntı benim de sıkıntılı nefes alamam neden oldu.