19. Bölüm

1.6K 59 81
                                    

Oy verip, yorum yapmayı unutmayın lütfen

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Oy verip, yorum yapmayı unutmayın lütfen. ❤️

Sevgililer. ✨

(Sınr 50 oy, 100 yorum. Sınır tamamlandıktan sonra özel, bölümleri gelecek )

Keyifli okumalar diliyorum. 💓

Hayat, görebilene neşe dolu; katlanabilene ise çekilebilen bir yaşamdı.

Hayat, acısıyla tatlısıyla en önemlisi ise sevgiyle dolu bir yaşamdı. Biz bunları bile bile, acıyla başa çıkabilir, tatlısıyla mutlu olabilirsek o zaman katlanırdık sevgiye de aşka da.

Sahi aşk, aşkın herkese göre olumlu ya da olumsuz bir tanımı vardı öyle değil mi? Sanırım Benim içinde olumlu ve olumsuz tanımı, içimin içime sığamamasıydı.

Tıpkı şu an olduğu gibi, Uğur'un gitmesinin hemen ardında parkın içinde dolanıp dolaşmaya başladım. Bir yandan da heyecan ve heyecanın getirdiği gerginlikten tırnaklarımı yemeye başladım.

Parkta oyun oynayan çocuklardan birkaçı bana tuhaf bakışlar atarken ben, heyecanım ile başa çıkmaya çalışıyordum.

Ama haksız da değiller hani, yani kim olsa, parkta pervane gibi dönen birine bakar, hatta bu sırada bakış bile olmaz. Ona, uzaylı görmüş muamelesi yaparlar.

Elimden ki bileti inanmayarak bir kez daha havaya kaldırıp, gözlerimi belerttim.

Ay, resmen içim içime sığmıyor. Ben yarına kadar nasıl bekleyeceğim şimdi.

Beni bu gerginlikten kurtaran şey, kızların sesi oldu.

"Ay sonunda be kızım." Esra'nın hayıflanması ile bedenimi onlara doğru çevirdim.

"Ne oldu?" Dedim ne dediklerini anlama işlevimi kaybettiğimde. Ve sanırım kızlar, ne olduğunu bilmedikleri için benim saf ayağın yattığımı düşünmüşlerdi.

"Ay ne olmadı ki, bir saattir seni bekliyoruz. Sonra dayanmayan anneni aradığımızda annen, baya oldu çıkalı diyince endişelendik."  Esra'nın alelacele sarf ettiği sözler onun, gerçekten çok merak ettiğini anladım. Bu, benim içimin burkulmasına neden olduğunda yanına gidip, o'na sarıldım.

"Ya, merak etmeni anlıyorum ama sonuçta tanıyıp, bildiğimiz yerler. Ne olabilir ki?" Dedim Esra'dan ayrılıp bakışlarımı diğerlerinin üzerine değdirerek.

"Bazı bildiğini ve tanıdığını sandığın şeyleri aslına ne kadar tanımadığını anlarsın. Ki, özellikle şu zamanlarda ağabeyine bile güvenilmez. Kimin ne yapacağını ne yazık ki kestiremiyoruz."

"Haklı vallahi, sana bir şey oldu sandık. Bir de telefonun kapalı, meraktan geberiyorduk," diye serzenişte bulundu Asuman.

Onların, bu üzüntülü hâli, benim içimde bir ukte oluşturdu. Nasıl da üzülmüşler ama. Ya, kıyamam.

Sadece Arkadaşız Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin