Oy verip, yorum yapmayı unutmayın lütfen. 🤍
Sevgilerle. 🕊️
(Sınr 50 oy, 100 yorum. Sınır tamamlandıktan sonra özel, bölümleri gelecek )
Keyifli okumalar diliyorum. 🌹
Bir hafta sonra...
Bazen hayat bize inişlerden inmeyi, çıkışları da rahatlıkça, soluğumuz boğazıma takılmadan çıkmayı öğretir/ öğretmeye çalışır.
Hayatta bir çok şeyi sorgulamayı bırakmış vaziyetteyiz, çünkü ne sorularımıza bir cevap alabiliyoruz, ne de sorguladığımız şeyin neticesinde varabiliyoruz.
Tıpkı şu an olduğu gibi. Pandemi sonrası, YKS sınavına girecek olan o mağdurlardan biriyim ben. Belki kimse gibi çalışmadım, hatta okula defter bile götürmeye tenezzül etmedim ama farkındayım. Bu saçma sınav sisteminin farkındayım. Bir insanı, aldığı puana göre bir konuma yerleştirmek kadar saçma bir şey yok. Çünkü o puanlar bizi terbiye etmiyordu. Mesela, öğretmenliği sevmediği halde, sırf puanı öğretmenliği yettiği için öğretmen olmakta saçma.
Ve bu saçmalık bizi, suratsız öğretmenler, ilgisizlik doktorlara muhatap ettirmek zorunda kalıyor. Ve bunları hepsinin kaynağı ne mi? Elbette ki tek kaynağı insanları puanına göre bir yere atayan sistemdi.
Peki ben niye mi bu kadar dertliyim? Çünkü tam kırk dakika sonra o meşhur sınava bende gireceğim. Hemde elimde ki sıfır bilgilerle. Ama yapacakta bir şey yok. Peki bunca olup bitene ve dertlenmeme rağmen ders çalışmadığım için pişman mıyım?
Size yemin ederim ki içimde, zerre kadar pişmanlık yok.
Sınava gireceğim okulun bahçede ki bankında ağabeyim ve Uğur'la yan yana oturmuş, telaş içinde ki öğrencileri; öğrencilerden daha telaşlı olan ve çocuklarının ağızlarına bir şeyler tıkıştıran velileri izliyorduk.
O an, bir kez daha annemin elinden kaçtığım için kendimle gurur duydum. Yoksa annem de şimdi benim ağzıma, tüm mağdurlar gibi, bir şey tıkıştırıyor olacaktı.
Gerçi sabah bunu yapmaya kalkışmadı değil... Neyse ki hurafelere inanmayarak kendimi annemin elinden rahatça kurtarmıştım.
"Güzelim, hâlâ heyecan yok mu?" Diye soran ağabeyimle, bakışlarımı bahçedeki kalabalıktan ayırıp o'na çevirdim.
Sabahtan beridir aynı soruları durmadan sorması ve benimde her seferinde aynı cevaplar vermem ne beni ne de ağabeyimi bıktırmıştı. Ve sanırım bu diyalog, dakikalar bitene kadar devam edecekti.
"Yok," dedim omuzlarımı silkeleyip, dudaklarımı çocuksu bir edayla büzüştürerek.
Öylesine, sıfır bilgi ile neler yapacağımı kontrol etmek için gireceğim sınavdan ne gibi bir beklentim ya da heyecanım olabilir ki?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sadece Arkadaşız
Teen FictionÇOK YOĞUN CİNSELLİK İÇERMEKTEDİR +18 VE +21 (Bu kitapta ki her şey bir hayal ürününden ibarettir.) Düzenlemeye alınacaktır. Şimdiden hepinize keyifli okumalar diliyorum. ✨ Bazı aşklar hayal kırıklığını yaşatırken; bazı aşklarda efsaneyi yaşatır. ...