22. Bölüm

1.5K 48 73
                                    

Oy verip, yorum yapmayı unutmayın lütfen

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Oy verip, yorum yapmayı unutmayın lütfen.

(Sınr 50 oy, 100 yorum. Sınır tamamlandıktan sonra özel, bölümleri gelecek )

Sevgilerle. 🦋

Keyifli okumalar diliyorum. 🕊️

Mutluluk ya da mutlu olduğumuz an... İkisi de birine o kadar yakın ve bir o kadar uzak ki... Mutluluğun tarifini duygularımız ile anlatmaya çalışırken, o anı anlatmak Kesinlikle sözcüklerle ifade edilmez. Çünkü o anı anlatmak bir bakıma dünyayı kurtarmak gibi bir şeydi.

Hem içinde ki duyguların tarifini hem de o anki heyecanı nasıl anlatabilirim ki? Ya da şöyle diyeyim; o iki duyguyu nasıl bir araya getirip tarif edeceğim/ etmeye çalışacağım.

Mesela şu an, ben bu anı nasıl tasvir edebilirim ki? İçimde ki, haddi hesabı olmayan kelebekleri nasıl sayacak ve onların coşkularını beden diliyle anlatacaktım. Yok, bu duyguyu mümkünatı yok anlatamam.

Heyecandan titrek adımlara kapıya doğru ilerleyip, kapının ziline bastım.
Tam tamına kırk yedi saniye sonra kapı açıldı. Peki ben, n'için saniyleri saydım diyecek olursanız inanın ben de bilmiyorum.

Annem, köpüklü elleriyle kapıyı açıp, kapıda ki kişiye, yani bana, bakmadan içeri girdi.

Annemin içeri girmesini bir fırsat bilerekten ilk önce pastayı eline alıp, içeri girdim ve anneme çaktırmadan pastayı odama bıraktım. Sonra, tekrardan odadan çıkıp oyuncağı ve balonu elime alarak içeri geçtiğimde, ne yazık ki bu sefer maalesef biraz önceki gibi şanslı değildim.

"Kız, o elindeki de neyin nesi öyle?" Annemin ani sorusu ile olduğum yerde, bir heykel misali duruverdim.

Her ne kadar elimde ki ayıyı ve balonu saklamak istesem de bunun pek mümkün olmayacağını bildiğimde, öylece kala kaldım.

"Ha şey... Bunu mu diyorsun anne?" Dedim sanki elimde ki eşyalar, her gün kapıma gelen eşyalarmış gibi doğal davranarak.

Annemin bana attığı 'manyak mısın' bakışına sırıtarak karşılık verdim. Çünkü şu anlık elimden gelen tek şey buydu.

"Kızım, sen kafayı mı üşüttün? Şu an, bu evde senden başka biri var mı?"

"Ay vallahi yokmuş," dedim ciddi manada etrafımı kolaçan ettikten sonra.

"Ay kız, senin kafa uçmuş."

"Yok annem ya, gayet Iyiyim ve hiçbir şeyim yok. Gerçekten."

"Öyleyse ne diye lafı evirip çeviriyorsun, insanca cevap versene bana."

"Ne demiştin ki sen?" Dedim bilmezlikten gelerek. Ve sanki annemin bana ne dediğini unutmuşum gibi de elimi çeneme götürüp, düşünüyormuşum gibi yaparak.

Sadece Arkadaşız Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin