Tom, Öğrenci Başkanı odasına gitmek için Giriş Salonu'na girip merdivenleri kullanarak 4.kata çıktı. Sağa döndükten sonra uzunca bir yürüyüşün sonunda sola saptı ve ilk kapıyı açıp başkan odasına girdi. Hızla başkan odası pencerelerini sonuna kadar açtı ve cüppesinin içinden bir sigara çıkarıp dudaklarının arasına yerleştirdi. Asasının ucuyla sigarasını yakarken içtiği şeye küfretti ama aklındaki düşünceler toparlanamaz hale geldiğinde sigara içmek ya da başka bir işle uğraşmak zihnini düzene sokmasını sağlıyordu.Granger'ın rujunun tadı hala dudaklarındayken onu öpse, genç cadının ne tepki vereceğini düşünmeden edemedi. O hem düşmanı hem de sırdaşı gibiydi. Sohbetlerinden mana edinebildiği az insandan bir tanesi. Onu düşman bellemektense kendi tarafına çekmek daha faydalı olabilirdi. Ne var ki Slug partisine Granger'ın gelmeyeceğine emindi. Sigarasından bir nefes çekti.
Onun bilgi birikiminden istifade eder ve belki ileride... Onu karanlık sanatların hüküm sürdüğü bir dünyada yanında görebilirdi.Parmaklarıyla şakağına bastırıp gözlerini kapadı. Ravenclaw'un Diademi... Şu an ise asıl Odaklanması gereken şey Diadem'di. Diğer eliyle tuttuğu anka telekli asasını ellerini acıtana kadar sıktı. Diadem için Helena'yla olan görüşmelerini sıklaştırmalıydı. Hogwarts kurucularına ait kişisel eşyalardan en çok yaklaştığı diademdi ve buraya kadar gelmişken asla bırakmayacaktı. Gryffindor'a air bir kılıç olduğunu duymuştu. Ancak Neredeyse-Kafasız Nick ile konuşmalarından bir sonuç elde edememişti. Nick ona Seçmen Şapka'nın işin içinde olduğunu söylemişti. Seçmen Şapka Godric Gryffindor'un şapkasıydı ve zihni olan bir obje kılıcın yerini de biliyor olabilirdi. Evet... Bunu aklının bir kenarına yazmalıydı. Sigaradan son bir nefes daha çektikten sonra pencerenin pervazına bastırarak söndürdü. Helena'nın yanına gidecekti.
Başkan odasından sessizce ayrıldı ve koridoru arşınlayarak dört kat aşağı indi. Giriş Salonu'nu geçtikten sonra Büyük Salon'a girip etrafta kimse bar mı diye bakındı. Saat akşamın 10u olduğu için içerisi bomboştu. Gözleri hızlıca etrafı tararken Gri Leydi'nin orada olmadığını fark etti. Hışımla arkasını döndü. Neresi olabilir diye hızlıca düşündükten sonra bu saatlerde Baykuşhanede olabileceğine kanaat getirdi. Baykuşhaneye gidebilmek için Giriş Salonu'na geri dönüp baykuşhanenin minik kulesine giden dönen merdivenlerin kapısına ilerledi. Sarmal basamakları seri biçimde tırmandı. Soluk soluğa kalmıştı ama kapıyı açmadan önce yutkundu, kısa bir süre dinlendikten sonra kapıyı iterek açtı.
Evet, oradaydı.
Helena Ravenclaw'un hayaleti yüzünde eksik olmayan o hüzün ifadesiyle Hogsmeade'in gece parıldayan ışıklarını seyrediyordu. Tom bu manzaranın benzerini -ama daha güzelini- daha önce gördüğünü anımsadı... Granger'ın ofisinde. Ama şu an onunla ilgili kafa yormanın sırası değildi.
"Merhaba, Tom." dedi uzaklardan gelen hülyalı bir ses tonuyla hayalet.
"Merhaba Helena." diye yanıtladı onu Tom. Ağır ağır yanına yaklaştı, pencerenin kenarına oturdu Gri Leydi'yi karşısına alacak biçimde.
"Uzun zaman oldu... Ve sen yoktun." dedi kırılgan bir sesle. Tom gözlerini devirmemek için kendini zor tuttu ama sabırlıydı. Evet, gerektiğinde sabırlı olması gerektiğini biliyordu. Her ne kadar bu konuşmayı çabucak sonuçlandırmak istese de farkındaydı ki geçen seneden beri süregelen emeklerini acelecilikle çöpe atamazdı.
"Emin ol buraya gelmeyi senden çok ben arzuluyordum." diye sakince yanıtladı. "Annenin sana yaptığı haksızlıkları anlatıyordun ve yüreğim ağzımda dinliyordum seni. Aslında hiçbir suçun yoktu, Helena."
Gri Leydi birinin suçu onun omuzlarından almasıyla rahatlamış olacak ki derin bir soluk verdi ve alt dudağı titrerken başını salladı. "Evet," diye fısıldadı. "Evet bana haksızlık yapıldı." dedi Tom'u onaylayarak. Buna Tom'u inandırmaktan çok kendisi inanmak istiyor gibiydi. Artık Riddle'ın avcunun içinde sayılırdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tomione - Profesör Granger
Fanfiction"Öğretmen olmak için fazla gençsin." "Öyleyim." diye kısaca yanıtladı gözlerini düzenlediği evraklarından ayırmadan. "Soracağınız başka soru yoksa Bay Riddle... Ofisimden çıkın." Ama Riddle ofisten çıkmadı. Daha önce hiçbir öğretmen tarafından böyl...