25. Bölüm: Böcürt

977 106 12
                                    

Hermione derin bir nefes verip derse gitmek için kitaplarını ve ders notlarını toparladı. Baharın gelişiyle FYBS'ler yaklaşıyordu. Bu yüzden Tom'u da uzun zamandır göremez olmuştu. Hem son yaşadıkları hem de yoğunlaşan derslerin etkisiyle Tom'la karşılaşmıyorlardı. Genç adamı görmezden geliyordu ama diğer yandan Riddle da Hermione'yi görmezden geliyordu. Ve bu genç cadının canını tahmin ettiğinden çok daha fazla yakıyordu. Sevginin zıddı nefret değil, görmezden gelinmekti. Sevgi ve nefretin yoğunluğu paraleldi. Ama nötr'lük, işte bu aşkın tersydi. Ve Tom ile koridorda birbirlerine bakmadan yan yana geçtikleri her sefer Hermione yüreğinde cam parçaları taşıyor gibi hissediyordu. 

Hermione yaptığının doğru olmadığını biliyordu. Evet maalesef ki biliyordu fakat yapmak zorundaydı. Tom'dan uzakta kalmak... Sanki bedeninden bir parçayı söküp atmak gibi ağrılıydı, acılıydı ve de sızlıyordu. Ama onunla girmiş oldukları yolda... kendisi için bir çare yoktu. Harry ve Ron'un ardından sıra kendisindeydi ve o ölümü kucaklayacaktı. Ama en azından kendinden sonrakilere daha iyi bir gelecek bırakabilirdi.

Dumbledore'un tablosu Riddle'ın yaşaması gerektiğini söylemişti. Onun varlığını ortadan tamamen kaldırmak her şeyi kaosa sürükleyebilirdi. Çünkü yapılan tercihlerin büyüklüğü ve küçüklüğü de önem arz ediyordu zaman yolculuğunda. Bu, kelebek etkisinin tersiydi. Yani zaman yolcusu bir sandalye oynattığı için gelecek bambaşka olmayacaktı. Ya da Hermione, Tom Riddle'ın derslerine girdiği için dünya 60 yıl sonra çiçek böcekli bir yere dönecek değildi. AMA Tom ölürse o ve onunla bağlantılı herkeste bomba etkisi yaratırdı çünkü Lord Voldemort insanların hayatına güçlü biçimlerde etki etmişti. 

Yolda yanından geçtiğiniz, bir daha asla görmediğiniz sıradan bir adam zamandan silinse size minimal düzeyde etki edecekti. Ancak Lord Voldemort'un ölmesi sadece iyi değil, aynı zamanda kötü olaylara da sebebiyet verebilirdi.

 İşte bu nedenle her şey ince ince işlenmeliydi. Hermione onun içindeki ışığa bir yer açmayı başarmıştı. Ama şimdi ondan kopmak zorundaydı. Onu kendinden nefret ettirmeden bunu yapmayı diliyordu ama duygularını sert yaşıyordu, Riddle. Bu yüzden yapabileceği bir şey yoktu. Tom'u deniz seviyesinden gökyüzüne çıkarmıştı şimdi Hermione ölürse tuttuğu elini bırakmış olup, sertçe bir düşüş yaratacaktı. Karanlığa gömecek kadar sert bir çukur açmış olacaktı bu şiddet. Fakat Tom'la arasını soğutup onu çıkardığı yükseklikten biraz indirip elini o alçak mesafede bırakırsa yumuşak bir düşüş yaşardı. Yine de kalbi kırılacaktı. Ama en azından artık bir kalbi olacaktı. Bu yaşadıkları Lord Voldemort'un hayal edeceğinin ötesindeydi. Ancak Tom Riddle'ın artık hayalini kurabileceği şeylerdi. 

Saçlarını tepede topuz yapıp pelerinini sırtına geçirdi. Bu gece Levin Bagman ile Üç Süpürge'de buluşacaklardı. Levin Hermione'ye hastalığının semptomlarını dindiren iksir için gerekli Asphodel Kökü'nü getirecekti. Ünlü Quidditch'çi ayrıca bir oda kiralamıştı Hogsmeade'de. Hafta sonunu orada geçirebileceğinden söz etmişti mektuplarında. Yine de bunu düşünmek istemiyordu. Levin ile ciddi olmayan konulardan, derdi yokmuşçasına sohbet etmek ve azalmış stoğundaki asphodel köklü iksiri yapmakta başka şey istemiyordu. 

Ofisinden ayrıldı ve spiral merdivenlerden inerek 4. sınıflara vereceği Böcürt dersi için yola çıktı. Belli ki 60 yıl kadar önceki müfredatta Böcürt konusu dördüncü yılda işleniyordu. Böcürtleri öğrenmek için dördüncü yıl kulağa oldukça geç geliyordu. Tahminen bu konuyu üçüncü yılın listesine aldıran kişi Dumbledore'du. Müdür olduğunda bir hayli değişiklik yapmış olmalıydı.

Hızlı adımlarla mermer koridoru arşınlayıp kapıda birkaç öğrencinin laklak ettiği sınıfa girdi. Belli ki dersin ne olacağını hatırlayan herkes oldukça heyecanlıydı çünkü kendi aralarında fısıldaşmaları normalden daha gürültülüydü.

Tomione - Profesör GrangerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin