13. Bölüm: Portredeki Yüz

1.7K 166 135
                                    


~Granger~

 Hermione, birkaç büyük yudum daha aldı. Ufak cep şişesini neredeyse bitirmişti. Bu iksiri düzenli olarak alması gerektiğini biliyordu ama Asphodel kökleri oldukça azaldığı için bir süredir idareli kullanması gerekmişti. Ama Levin Bagman'ın ortaya çıkışı adeta bir nimetti. Onunla en kısa sürede görüşmeliydi.

Granger derse dönecek enerjiyi toplandığında yaptığı ilk iş sınıfa girmeden önce Tom'un üzerindeki kan lekelerini asasının hızlı bir manevrasıyla yok etmekti. Riddle'ı durdurmak için elini onun koluna koydu. Ona dokunduğu yerden adeta bir elektrik akımı yayıldı bedenine. "Bekle," diye fısıldadı. Tom aniden durdu ve ona döndü.  

 "Tergeo." 

Hermione asasını onun göğsüne dokundurdu hafifçe. Tom asanın kendine temas etmesiylle irkildi. Hermione asasını ona son sefer uzattığında hiç tatmadığı acılarla tanıştıracağını söylemişti. Bunu göz önüne aldığında irkilmesi normaldi ama Tom karşı koymadı ve koridorun loş ışığında safir taşını andıran masmavi gözleriyle ona baktı teslim olmuşçasına. Kurumuş kan büyünün etkisiyle temizlenerek Riddle'ın kıyafetlerinden yok oldu. Bu büyüyü seneler önce suratında kurumuş kanla Büyük Salon'a gelen Harry'ye yapmıştı. Burnu Malfoy tarafından kırılmıştı Hogwarts Ekspresindeyken. 

Ah, Harry... 

Hüzünle yutkundu. Ancak yas tutmanın şu an sırası değildi.

"Önce sen gir. Ben ardından geleceğim." dedi Tom'a ve onun içeri girmesini seyretti. Tom içeri girerken onun ne kadar uzun boylu olduğunu daha önce bu kadar net görmediğini düşündü. 

Beş dakika olmadan kendisi de sınıfa adımladı. Hafifçe boğazını temizleyip öğrencilere döndü, "Beklettiğim için üzgünüm. Mühim olmayan bir sağlık sorunuydu sadece. Miss Bones, okumayı bitirdiniz mi?"

Tom'un, Mühim olmayan mı?  diyen elektrik saçan bakışlarını üzerinde hissetse de kendisi Bones'un yanıtı için genç cadıya bakmaya devam etti. Kızıl-kahve saçlı, hevesli ve parlak bir öğrenci olan Bones başını salladı. "Bitirdik profesör. Ardından devamı olan konunun ilk paragrafına başladık." 

Granger başını salladı, "Güzel. Haftaya Patronus büyüsünü anlatacağım ve hemen ardından pratiklere başlayacağız. Kitaptan Patronus konusunu okuyup bir parşömenlik bir tanım, amaç, araç, sonuç ve pratik ödevi bekliyorum. Bugün için erken çıkabilirsiniz. Zaten dersin bitmesine anladığım kadarıyla on dakika kaldı." dedi saatine bakarak.

Sınıfta endişeli bir sessizlik vardı ve bir süre boyunca kimse eşyalarını toplamadı. Ancak Tom eşyalarını toplar şekilde gürültüler çıkardığında sınıfın kalanı da ona uyarak toparlandı. Hermione Tom'un sınıftan hemen gitmek gibi bir niyeti olmadığını ve insanları harekete geçirmek için toparlanıyormuş gibi yaptığının bilincindeydi. Böyle ufak nüanslar onun insanları nasıl da kolayca parmağında oynattığının göstergesiydi sanki. Doğru zamanda, doğru yerde, doğru hareketi yapmak...

Sınıf yavaş yavaş boşalırken Hermione de eşyalarını toparladı ve sınıftan çıkarken kapıda bekleyen birini gördü. Şaşırmadı.

"Bu akşam Aritmansi işleyecek miyiz?" diye sordu Riddle sakince. Hermione öğretmenler odasına yürürken o da yanında yürümeye devam ediyordu.

"Ben iyiyim." dedi kesin biçimde, "İşleyeceğiz. Ama bu kez benim ofisim yerine boş KSKS sınıflarından birini kullanalım."

Tom tek kaşını kaldırdı. "İstersen öğrenci başkanı odasını da kullanabiliriz."

Tomione - Profesör GrangerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin