27. Bölüm: Küller

1K 104 11
                                    


Hermione sabaha karşı uyandığında Tom hala uyuyordu. Saat sabah 6 bile değildi. Güneş tepelerin ardından yavaş yavaş göğü aydınlatmaya başlamıştı.

Pencereden dışarıda gün doğumunu seyrederken düşündü... Tom ile beraber sonsuza dek yaşamak genç adamı aynı zamanda kötülüklere sevk etmesine engel olabilirdi. Evet bunu başarabilirdi ama... Hermione'nin içine sinmeye şeyler vardı. Son 5 yıldır karanlık aydınlık demeden büyünün kökeninin peşinden gitmişti. Ülkeler arası, zamanlar arası yolculuk etmişti. 

Ama bir Hortkuluk?

Hogwarts savaşında birilerini öldürmüştü. Fakat esaslı bir Hortkuluk yapmayı gerektiren büyü karanlıktı. Tek kötü kısım birini öldürmek değildi, ölümden kötü şeyler de vardı... Hortkuluğu yaparsa Tom'un olabileceği kişiden ne farkı kalırdı?

Hayır... Hermione Jean Granger olarak doğmuştu ve de öyle ölecekti. Tom'a gelecekten söz etmesi gerekse bile... Bir kez onun kalbine sevgi tohumunu ekmişti. Onun sevgiye kapasitesi olduğunu ispat etmişti.

Geçmişe dönerken elinden bu kadarının geleceğini bile tahmin etmemişti. Kinle ve öfkeyle gitmişti geçmişe. Ama genç Riddle'ın henüz tamamen yozlaşmadığını görmek ona karşı ördüğü duvarda bir delik açmıştı. 

Arkasını döndü ve uyuyan Tom'a baktı. Uykusunda çok masum görünüyordu. Huzurlu görünüyordu. Okulun, Hermione'nin, yoksulluğun, hayatın, hırslarının yükü omuzlarında değil gibiydi. Genç kadın acıyla gülümsedi. Onunla bir ömür geçirmeyi, hayatın onları hangi büyülü serüvenlere sürükleyeceğini görmek isterdi. Lanet olası Dolohov ondan önce dostlarını sonra yaşamını çalmıştı. 

Derin bir nefes aldı, üzerine sabahlığını geçirip kuşağını bağladıktan sonra takvime göz gezdirdi. Mayıs ayı bitmek üzereydi. Pazartesi günü 7. sınıfların FYBS'leri başlayacaktı ve sonrası... Meçhuldü. Tom'un Borgin & Burkes'te yadigar kovalamak yerine iyi bir işe girmesi gerekiyordu. Normade Hermione onun KSKS hocalığı için Dippet'e başvuracağını biliyordu. Ama o zamanlar KSKS profesörü Hermione değildi. Bir ihtimal onu Aritmansi'ye yönlendirebilirdi. Böylece Karanlık Sanatlarla iş açısından olan alakası da azalmış olurdu. Genç adamın Harika bir profesör olacağına kuşku yoktu. Sadece Dumbledore'u ikna etmesi gerekiyordu. Veya kestirmeden giderek Armando Dippet'i. Bu konuda birkaç fikri vardı...

Hermione, Tom hala uyurken odadan çıkıp ofisine geçti ve şöminesine yaklaştı. Bahar olduğu için şömineyi aylardır yakmıyordu. Önce Muffliato büyüsü yapıp genç Riddle'ın herhangi bir şey işitmesinin önüne geçti. Ardından asasını uzatıp "Incendio." dedi ve odunlar aniden tutuşuarak çıtırdayarak alev alev yanmaya başladı. Ardından çantasına doğru "Accio..." dedi ve önceki gün Levin'in onun için getirdiği, piyasada bulunmayanve hastalığının ilerlemesini yavaşlatan Asphodel köklerinin olduğu kağıt paket uçarak avcuna geldi. Genç profesör beklemeden tüm paketi şömineye attı. Alevler ilk an maviye sonra yeşile dönerek kükredi ve etrafa kıvılcımlar sıçradı. Ardından alevlerin rengi yavaş yavaş turuncuya döndü. Hermione, Asphodel köklerinin tutuşmasını ve küle dönüşünü seyretti bir süre. 

Harry ve Ron'un yanına dönme vakti geliyordu.

"Aguamenti."dedi ve şöminedeki ateş suyun altında kalarak hızla söndü. 

Muffliato büyüsünü bozduktan sonra mutfaktaki ev cinlerinin birinden kahve rica etti ve koca bir demlik kahve birkaç dakika sonra tüterek odasındaydı. Tom'a ve kendisine birer fincan doldururken genç adam gözlerini ovuşturarak uyandı. Hermione gülümseyerek ona bir fincan taze demlenmiş sade kahve uzattı. "Güne başlamak için harika iki şey görüyorum." dedi çapkın bir yarım tebessümle.

Tomione - Profesör GrangerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin