Tom, Patronus büyüsü yaptığında böyle bir güç kaynağının varlığından habersizdi. Mutluluk büyü gücünü nasıl etkileyebilirdi ki? Ama olmuştu işte. İlk kez küçümsediği, varlığını uzun süre boyu hor gördüğü bir kavram onu şaşkınlığa uğratmıştı. Tom için iyi ve kötü yoktu. Sadece güç vardı kısa zaman öncesinde kadar. Ama güç dışında şeyler de olabileceğini düşünmezdi. Ama mutluluğun varlığını kabul etmişti artık.
Yine de kabul etmekten korktuğu başka bir şey vardı. O da bu mutluluğa sebep olan şeydi. Granger'a her baktğında kalbini çarptıran şey.
Onu kaybetme düşüncesi bile nefesini keserken kendini etkisi altına alan şeyin Sevgi denilen ve kısa zaman öncesine kadar varlığına inanmadığı kavram olduğunu kabullenmek istemiyordu. Ama gözle görülmez, elle tutulmaz bir şey olan aşk var olmasaydı şayet Tom bu boğulma hissini yaşamaz, onu kaybetmeyi düşündüğünde kalbine cam parçaları batıyor gibi boğazı düğümlenmezdi. Bu onu zayıf düşürüyor mu diye düşünmüştü. Ama hayır... Sevgi, onun patronus gibi kuvvetli bir büyüyü yapmasını sağlayabiliyorsa bu asla zayıflık olamazdı.
"Gryffindor ve Slytherin'e 20'şer puan!"
Tom göz ucuyla Amelia Bones'un yaptığı kaplan şeklindeki patronusu görmüştü. Ama kendi parlak Ejderhasının ulu bir biçimde kanat çırpışlarının yanında onun kaplanı bir kedi gibi görünüyordu. Riddle, yine en iyi olduğu için memnundu.
Bakışlarını Granger'a çevirdi. En iyi olduğunu fark etmesini arzu ediyordu. Ancak Granger çoktan diğer öğrencilerine dönüp asayı tutma şekilleri hakkında konuşmaya başlamıştı. Kıskançlık dalgası göğsünden bedenine yayılsa da öfkeli biçimde burnundan soluyup geri sırasına döndü. Saatine baktı. Zil çalmak üzereydi.
Granger'ın ağzından onun bu gizemli hastalığına dair bilgi alması gerekti. Bakışlarını genç kadının üzerinde gezdirdi o hala düzgün birer Patronus yapmaya çalışan öğrencileriyle ilgilenirken. Granger'ın olduğu her manzara muntazamdı.
Tom'un zihnindeki çarklar hızlıca işe koyuldu. Riddle sistematik çalışırdı, başarının özü buydu. Öncelikle genç kadının hastalığı sihirsel mi yoksa Muggle hastalığı mı bunu öğrenmeliydi. Muggle hastalıklarını büyücüler süratle iyileştirebilirdi, ne var ki Granger öleceğinden bu kadar eminse karmaşık ve kompleks bir büyülü sorun olmalıydı. Ağzından ve burnundan gelen kanlar dahili bir sorun olduğunu simgeliyordu, ne var ki bu bilgiler Tom'u fazla ilerletemezdi. O an karar verdi. Bu gece Granger'ı ziyaret edip hatta gerekirse zorlayıp hastalığının sebebini ya da arkasında yatan nedeni öğrenecekti. Ufacık bir bilgi kırıntısına dahi razıydı şayet sevdiği kadını kurtaracak yola sevk edecekse Tom'u.
Dersin bitiş zili acı acı çaldı. Tom eşyalarını toparlarken ağırdan aldı. Abraxas, Lestrange ve Black onun Granger'a olan ilgisini biliyordu. Hayır, aralarında yaşananlardan asla haberleri yoktu ve olmayacaktı da. Ama ona özel bir ilgisi olduğunun farkındaydılar. Tabii ki Tom'un izin verdiği ölçüde. İstemese ruhları bile duymazdı. Ancak ders sonu Granger'la konuşmak için onlara bahaneler sunmaktansa gerçeğin çeyreğini görmelerine izin veriyordu. Çünkü arkadaşları aptal değildi. Tom da zaten aptal kişileri yanında gezdirmezdi.
"Siz öğle yemeğine gidin. Ben sonradan geleceğim."
Abraxas başını salladı ve bir kolunu Diana Rosier'in omzuna atarak diğer Slytherin ekibiyle beraber sınıftan çıktı. Sınıftaki insan sayısı tek elin parmaklarını geçmeyen seviyeye inince Tom ağır adımlarla genç cadıya yaklaştı. Genç kadının da eşyalarını toplamada bilerek yavaş hareket ettiğine yemin edebilirdi. Dudaklarının kenarı hin bir biçimde gülümsemek için gerilirken kendini zorlayarak ciddi ifadesini korudu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tomione - Profesör Granger
أدب الهواة"Öğretmen olmak için fazla gençsin." "Öyleyim." diye kısaca yanıtladı gözlerini düzenlediği evraklarından ayırmadan. "Soracağınız başka soru yoksa Bay Riddle... Ofisimden çıkın." Ama Riddle ofisten çıkmadı. Daha önce hiçbir öğretmen tarafından böyl...