0.8

239 53 42
                                    

*VOTE VE YORUM ATMAYI UNUTMAYIN*

KAOS DOLU BİR BÖLÜMLE GELDİM VE ŞİMDİ GİDİYORUM KDKDDMÖS

Multimedya: Erva Aslanoğlu

İyi okumalar🧚🏻‍♀️

Titrer bir nefes verdim ve olacakları izlemeye başladım. Yaklaşık iki dakika sonra arabadan simsiyah saçları, zümrüt yeşili gözleri, ve muhtemelen otuzlarında olan çok güzel bir kadın indi.

Arabayla arasında olan mesafeyi kapatarak arabamızın tam önünde durdu.

Artık yavaş yavaş tutuşmaya başlamıştık, içerideki tek ses arada çalan telefonlardan geliyordu.

Doruk yavaşça anahtarı çevirirken bir yandanda arkamızda ki aracın hareketlerini görebilmek için dikiz aynalarına bakıyordu.
Gözlerimi yavaşça arka dörtlüye çevirdim, hepsinin yüzünde aynı ifade vardı; belirsizlik.

Anıl, Ekin ve Batu sadece etrafa bakıp çevremizde olanları algılamaya çalışırken, Kuzeyle göz göze geldik. Suratındaki ifade bir şeyleri anlamlandırmaya çalışır gibiydi. Kabız bir çocukta olabilir karar veremedim.

Tam o anda Doruk hızla gaza bastı ve iki arabanın arasından sıyrılıp son hızda okula doğru sürmeye başladı.

Hava kararmaya başlamıştı ve bu durum ıssız yolda farların açık olmasına rağmen görmemizi zorlaştırıyordu.

Yol boyuca kimseden ses çıkmıyordu. Hala içerideki gerginlik geçmiş değildi ve bu kesinlikle hissedilmeyecek gibi değildi.

Sessizliği telefonuma gelen mesaj sesi böldü;

05**= Bugün olmadı ama elbet bir gün bana kendi ayaklarınla geleceksin.

Okuduğum mesajla kalbim hızla atmaya başlamıştı. Yüzümün kireç gibi olduğuna yemin edebilirdim, kanıtlayabilirim de.

Erva bir şey olduğunu anlamış gibi telefonu hızla elimden çekip mesajları okudu ve aynı hızla bana geri döndü, onunda yüzü benim yüzüm gibi bembeyaz olmuştu.

"Kızlar ne oluyor?" Kuzeyin sorusuna aynı anda cevap verdik;

"Hiçbir şey." bok hiçbir şey. Bildiğiniz az önce yolumuzu kesip ödümüzü bokumuza karıştıranlardan tehdit mesajı almıştım.

Yolun geri kalanı Anıl ve Batu'nun saçma sapan teorileriyle sona ererken artık biraz daha sakinleşmiş, vücudumu iki ay sonra amcamı görecek olmanın heyecanı ve özlemi sarmaya başlamıştı.

***

Kendimi hızla arabadan attım ve gözlerimle onu aramaya başladım.

Onu gördüğüm zaman yüzümde oluşan kocaman bir tebessümle ona doğru son hız koşmaya başladım ve tabir-i caizse üzerine atladım.

"Demirim benim bee!" diyerek yanaklarını şapur şupur öpmeye başladım.

Aramızda pek bir yaş farkı olmadığı için ona adıyla hitap ederdim çoğu zaman. Zaten insanlar onun benim amcam olduğunada inanmazdı. O henüz 17 yaşındayken ben doğmuştum, bu yüzden ona Demir dememi sorun etmiyordu.

Etraftakiler şu an zerre umrumda değildi, gerçi normalde de değildi. Şu anda tek düşündüğüm onu ne kadar özlediğimdi.

Beni kendinden uzaklaştırdıktan sonra kollarını sırtıma sardı ve burnunu saçlarıma gömdü. Şu anda hepimizin aileleri buradaydı, kendimi ondan uzaklaştırıp yan tarafta ki durumu daha iyiye giden Erva'nın annesi Burcu teyzemin ve Ekin'in annesi olan Meltem teyzemin adeta üzerine atladım. Gerçekten hepsini çok özlemiştim.

Bir süre hasret giderdikten sonra diğerlerinin ailelerine başımızla selam verdik ve ailelerimizle hasret gidermek için dağıldık.

Birlikte bahçedeki masalardan birine oturup sohbet etmeye başladık.

"Yemin ederim çok uslu durdum ya, hiçbir şey rızamla olmadı gerçekten." dedim alayla.

Göz devirip güldü ve aklına bir şey gelmiş gibi yüzündeki gülümse yavaş yavaş yok oldu.

"Bugün, yolunuzu kesen kadını bana tarif eder misin Lorin?" Dedi. Bu soruyu sormasını bekliyordum, şaşırtıcı bir soru değildi.

"Otuzlarında siyah uzun saçlı, yeşil gözlü bir kadın indi arabadan. Ama çok inceleme fırsatım olmadı." dedim.

Dediğim şeyle yüzündeki ifade buz kesti, elimi okşayan baş parmağı hareketine son verdi.
Ne olduğunu anlayamamıştım, onu ne bu kadar şaşırtmıştı? Onu bu kadar vurguna uğratan şey neydi? Hiçbir fikrim yoktu.

"Ne oldu?" Diye sordum merakla.

"Başka bir şey oldu mu?" Dedi sorumu duymazdan gelerek. Onu olumsuz yönde yanıtladım ve önüme döndüm.

O bana ne olduğunu söylemiyorsa, bende ona aldığım mesajları söylemezdim. Hıh.

***

Herkesi gönderdikten sonra odalara dağılmış, Ervayla günün kritiğini yapmıştık. Şimdi ise telefonuma anonim hattımı takmaya çalışıyordum. Hayır tabi ki Kuzey yazmış mı diye bakmayacağım saçmalamayın.

Hattı telefona takmamala beraber, bildirim panelime son hızla mesajlar düşmeye başladı.
Şu an çok pis göt olmuştum çünkü bütün mesajlar Kuzeydendi. Zaten başkasından gelme ihtimali de yoktu.

Mesajlar yaklaşık iki saat önce gönderilmişti, mesajlara tıklayıp okumaya başladım.

Kuzey= Özür dilerim peri kızı. (00.21)

Kuzey= Biliyorum çok salağım ve aptalım

Kuzey= Sen şu an bana burada ana bacı girsen gıkımı çıkartmam, çünkü haklısın.

Kuzey= Normalde anlayışlı biriyim ama sen söyleyemem diyince bir anda sana patladım

Kuzey= üzgünüm peri kızı.

Kuzey= :(

Peri kızı= ne diyeceğimi bilemedim (02.05)

Peri kızı= ULAN BOK HERİF PİŞMAN OLACAKSAN NEDEN ÖYLE DİYORSUN

Peri kızı= MİNNOŞ VE PONÇİK KALBİM ÇIT DİYE ORTADA İKİYE KIRILDI

Peri kızı= neyseh affettim gel

Kuzey= sakin ol champ ALLALSLSLDLX

Kuzey= ayrıca, o minnoş ve ponçik kalbinizi tamir etmek isterim peri hanım

(Görüldü 02.17)

Okuduğum şeyle telefon elimden düştü, ne yazdığını okudunuz mu yoksa bu beynimin bana boktan bir oyunu muydu?

Şu anda çığlık atıp dans etmek isterdim ama Ervanın ağzıma sıçması düşüncesi buna engel oluyordu.

Göt korkusu>> tüm korkular.

Kuzey'in mesajına cevap verirsen çok saçmalayacağımı bildiğim için cevap vermemiş, kendi hattımı geri takıp telefonu kenara bırakmıştım.

Yatağıma girdim ve bugün olanları düşünerek kendimi uykunun kollarına bıraktım.

BEN GELDİMMMM

NABERSİNİZ

BÖLÜM NASILDI?

EĞER ÖNCEKİ BÖLÜMLERİ DETAYLICA OKUDUYSANIZ BU BÖLÜMDEKİ YENİ İKİLİMİZİN KİM OLDUĞU HAKKINDA BİR İPUCU ALABİLİRSİNİZ

DEMİR

BEN KAÇTIM BAYYYSS

*VOTE VE YORUM ATMAYI UNUTMAYIN*

|FALIM| (DÜZENLENİYOR)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin