merhaba!Nilüfer- Son Arzum
Gözde Öney- Bi' Ruh
JP Saxe- If The World Was Ending
söyleyecek bir şey bulamadım yjdsgafhbvdvbad
iyi okumalarr <3
1 hafta sonra..
Yaşlı gözlerimi yıllar önce Demirle birlikte tasarlayıp yaptığımız serada gezdirdim. Okulda olmadığım zamanlarda onunla birlikte hep buraya gelir, bitkileri inceler, araştırırdık. Burası normal seralar kadar büyük değildi ama benim için paha biçilemezdi burası.
Tabi burası sadece güzel anıları barındırmıyordu. Bazı geceler -Demirin evde olmadığı geceler- rüyamda annemi görüp uyanıyordum ve gelip seradaki saksıların arkasına saklanıyordum. Ve bu kış aylarındayken hastalanmama sebep oluyordu. Şu dört tarafı camlar ve bitkilerle çevrili yer, benim kabuslardan korkup sığındığım yerdi.
Birkaç saat önce Demir'in cenazesi kalkmıştı ve tam toparlanmaya başlamışken orada bulunmak zaten açık olan yarama tuz basmıştı.
Adım sesleriyle gözlerimi kapıya çevirdim. Karşımda kıçı başı dağıtmış bir Kuzey beklemediğim için şaşırmıştım. Benim kadar rezalet olmasa da, kahverengi harelerinin etrafı kıpkırmızı olmuş, kumral, kıvır kıvır saçları birbirine girmişti.
Tam şu an ona Kumralım şarkısını söylememek için kendimi zor tutuyordum ama içinde bulunduğumuz durumdan dolayı sustum.
Yavaş adımlarla yanıma geldi. Oturması için olduğum yerde yana kayarken, içeri girdiğinden beri benimle göz göze gelmemek için üstün bir çaba sarf etmişti. Uzun süren sessizlik beni rahatsız ederken ciğerlerimi koca bir nefesle doldurdum.
''Nasılsın?''
Nasıldım? Berbattım, ölüyor gibi hissediyordum. Nefesim daralıyor, kalbim sıkışıyordu. Kafamda kurduğum korkunç senaryolar, kafayı peynir ekmekle yemişim hissi uyandırıyordu. Acaba 'canı çok acımış mıydı?' diye düşünüyordum. Kalbine bir demir parçası saplanırken canının acıdığını düşünmek beni bitiriyordu.
''İyiyim,'' dedim titreyen sesimle. Biliyor muydunuz? İstatistiklere göre en çok söylenilen yalan 'iyiyim' miş.
''Değilsin,'' dedi. ''Şu haline bir bak. Berbatsın. Yıllardır gözlerinde gördüğüm ışıltı sönmüş. Ruh gibisin, bir ölüden farksızsın.'' sözleriyle hızla ayağa kalktım.
''Sağ ol ya! Ben farkında değilim çünkü bunların!'' Ani çıkışımla gözlerini bana çevirdi.
''Gerçekten nasıl hissediyorum bilmek istiyor musun? Yaşıyorum ama sadece nefes alıyorum! Şu içimde taşıdığım kalp varya hani,'' Elimi kalbime bastırdım. ''Keşke atmayı bıraksa diyorum! Berbat hissediyorum, bir haftadır aralıksız olarak 'acaba ölürken canı çok yandı mı?' diyorum. Ben bugün Demirle birlikte kendimi de gömdüm o toprağa! Çocukluğumu gömdüm, Kuzey! Aldığım nefes sanki beni yaşatmıyor, aksine öldürüyor! Ne yapmam gerek bilmiyorum!'' dedim hıçkırarak dizlerim üzerine düşerek. Hızla yerinden kalktı ve destek olmak istercesine kollarını sıkı sıkı doladı, titreyen vücuduma.
''Kimse nasıl hissettiğimi bilmiyor,'' dedim fısıldayarak. ''Kimsenin nasıl hissettiğim hakkında en ufak bir fikri yok!'' bağırmaktan sesim kısılmıştı.
''Nasıl hissettiğini biliyorum, belki de en iyi ben anlarım seni.'' dedi sırtımı sıvazlarken. Anladığım kadarıyla o da ağlıyordu.
''Babamı kaybettim, 10 yaşındaydım Peri Kızı, 10.'' Ağlamam sesli iç çekişlere dönüşmüşken söyledikleriyle hızla ondan uzaklaştım ve kafamı kaldırıp gözlerine baktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
|FALIM| (DÜZENLENİYOR)
Genç Kız EdebiyatıAmcası tarafından büyütülen Lorin'in ailesi o henüz çok küçükken ölmüştür. Yıllarca özel güçleri olan çocuklar için kurulan bir okulda eğitim görür ve çocukluğundan gelen nefreti aşka dönüşür. Ani bir kararla çocukluk aşkına yazmaya karar verir. Fak...