0.4

341 83 54
                                    

*VOTE VE YORUM ATMAYI UNUTMAYIN*

Multimedya: Peri kızımız Lorin

Tomme Profitt- Hurricane

İYİ OKUMALAR..

Az önce gördüğüm rüya o kadar gerçekçiydi ki; üzerinden yarım saat geçmesine rağmen hâla etkisinden çıkamamıştım. Ben de biraz kendime gelmek için çıkıp hava almaya karar verdim. Yanıma telefonumu, kulaklığımı ve hırkamı alıp çok ses çıkarmadan okulun bahçesine çıktım.

Soğuk vücudumu yavaş yavaş ele geçirirken kulaklıklarımı takıp sevdiğim şarkılardan birini açtım ve düşünmeye başladım.

Nasıl bu hale gelmiştim? Çocukluğumuzdan beri taş kalpli olarak adlandırılırdım, yani en azından herkes öyle düşünürdü.

Demir, bana hep güçlü olmayı öğretmişti, asla pes etmemeyi, korkmamayı. Eğer şu an böyleysem hepsi onun sayesindeydi, her zaman yanımda olup bana destek olduğu içindi.

Onları hiç tanımamış olmama rağmen ailemi özlüyordum, Demir her ne kadar bu boşluğu doldurmaya çalışsa da o duyguyu hiç tam anlamıyla yaşayamamıştım. Sadece o değil, Erva ve Ekin'in ailesi de benim ailem olmuştu. Annem ve babam olmasa bile onlardan aile sıcaklığını alabilmiştim, anlattıklarına göre onlarda ailem ile çok yakınlarmış.

Beni en çok üzen şeyi biliyor musunuz? Elimde ne annemin ne de babamın bir fotoğrafı yok. Onları sadece anlatıldığı kadar hayal etmeye çalışıyorum bu da hep en zoru olmuştu.

Erva'nın annesi Burcu teyzemin anlattığına göre annem çok güzel bir kadınmış, benim sarı saçlarımın zıttında uzun kahverengi saçları, benimkilere çok benzeyen masmavi gözleri varmış. Burcu teyzem ne zaman gözlerimin içine baksa orada annemi gördüğünü söyler.

Düşüncelerimi halının altına süpürüp kendimi soğuk havaya ve müziğe bıraktım. Ne
Kadar bahçede kaldım bilmiyorum ama beni kendime getiren şey telefonumun alarmı oldu, saate baktığımda 06.57 olduğunu gördüm, kimseye görünmeden odaya girdim ve kulaklığımı odama bırakıp Erva'nın odasına girip kendimi tabir-i caizse kıçı başı dağıtmış bir şekilde yatan Erva'nın üzerine attım.

Salak arkadaşım ikimizinde götünü yerle buluşturacak bir şekilde sıçrayıp ikimizi de yere attı ve geniş küfür kitabından bin tür küfür sıralamaya başladı.

Sesini bastıracak şekilde bağırdım. "Günaydın!"

Bana kırmızı boğa görmüş gibi bakıyordu, ama gözlerinin aksine bana gülümseyerek, "Günaydın." dedi.

O sırada kapımız çaldı, Erva tuvalete giderken ben de gidip kapıya baktım. Karşımda kermitli pijamalarıyla bir Ekin görmeyi beklemediğim için gülmeye başladım ve Ekin'i içeri çekip kapıyı kapattım.

Ekin'in yüzü bembeyazdı, o sırada koltukların yanına gelen Erva da aynısını fark etmiş ki Ekin'e ne olduğuna dair bir soru yöneltti.

"Kızım siz salak mısınız? Öyle bir çığlık attınız ki sizin yüzünüzden bütün karizmamı hiçe sayıp yanınıza geldim." dedi.

O sırada söylediği şeyin komikliği ile birlikte kahkaha atmaya başladık, Ekin de durumun saçmalığından dolayı gülmeye başladı.

Bu ikisi gerçekten sinirlerimi bozuyordu.

****

Kahvaltımızı etmiş, sabah olan derslerimize girmiş, şimdi ise öğle yemeğimizi yemek için yemekhane de sıra bekliyorduk.

Neden sürekli yemek yiyorsun diye sormayın, çünkü bilmiyorum.

Batu salağının ısrarları üzerine Cumartesi günü pikniğe gitmeye karar vermiştik. Eylül ayının sonlarındaydık ve muhtemelen birkaç hafta sonra soğuk kendini belli etmeye başlayacaktı.

|FALIM| (DÜZENLENİYOR)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin