|FALIM| (DÜZENLENİYOR)

3.8

*VOTE VE YORUM ATMAYI UNUTMAYIN*

Anladığım kadarıyla unutuluyor vote ve yorumlar.

James Arthur- Train Wreck
Sena Şener- Yalnızım

İyi okumalar🧚🏻‍♀️

Kuzey'den...

''Çıkabilirsiniz,'' komutunu veren Edebiyat öğretmeniyle birlikte, çantamı sırtıma takıp çıktım sınıftan. Üç gündür bok gibiydim. Yaptığım hiçbir şey iyi gelmiyordu. O gece beni bahçede yalnız bırakıp gitmişti. O gittikten biraz sonra da Doruk gelip götürmüştü beni, gelmeseydi muhtemelen sabahı ederdim orada. İki gün boyunca transa girmiş gibi sadece tost ve sade kahve içtim. Hala tost koktuğuma emindim.

Kapalı arka bahçeye gidiyordum şimdi. Peri Kızı'nın aylarca uğraşıp filizlendirdiği çiçeğine bakmaya gidiyordum. Bir aydır düzenli olarak her gün gidiyordum oraya çiçeklerini sulamaya. Çiçeği solarsa çok üzülürdü.

Kapının önüne geldim ve kulpa uzanıp açmayı denedim kapıyı. Açılmadı. Bir daha denedim ama aynı sonuçla karşılaştım. Tam dönüp gidecekken bir ses duydum.

Bir bağırış duydum, onun bağırışını duydum. İçeriden çığlık ve kırılma sesler geliyordu.

''Ah! Bırak saçımı! Öküz! Bıraksana Lan!'' Çantamı yere atıp kapıyı yumruklamaya, tekme atmaya başladım ancak bir faydası olmadı. Kapı bir türlü açılmak bilmezken, acı dolu bağırışları doldurmaya başladı kulaklarımı. Cebimden telefonumu çıkartıp Doruğu aradım, ikinci çalışında açıldı.

''Neredesin lan sen! Arıyorum ulaşamıyorum.'' dedi yüksek sesle.

''Doruk, müdüre ve yardımcısını al, kapalı bahçeye gel, çabuk!'' telefonu sorgulamadan kapadı. İki dakikadan kısa sürede Doruk, Ege, müdüre ve yardımcısı koridora girdiler hızla.

''Kuzey, bir sorun mu var? Niye topladın bizi buraya?'' dedi müdüre Zeynep Hanım sakinlikle.

''Lorin içeride, kapı kilitli ve içeriden çığlık sesleri geliyor.'' dedim nefes nefese. O sırada kulak zarımı patlatacak kadar güçlü bir çığlık koptu. Doruk ve Egeyle göz göze geldik bir anlığına.

Zeynep Hanım, beni ittirdi ve kapının önünde durup birkaç şey mırıldandı fısıltıyla. Kapı 'tık' sesiyle aralandı. Hızla girdim içeriye. İçerisi..İçerisi tam bir katliamdı.

Kanın keskin kokusu ciğerlerime dolarken, gözlerim etrafta gezindi. Yerde; otuza yakın adam vardı, yarısının cansız bedeni yere yığılmıştı, kanlar içinde. Sağ kalanlarsa kıvranıyorlardı yerlerde. Onun kanı, yerdeki adamların kanıyla karışmıştı.

Bunu o mu yapmıştı?

Gözlerim Peri Kızı'mı ararken, burada olmadığını fark edince omuzlarım çöktü. Diğerleri şok içinde etrafı incelerken, bunu kimin yaptığını Tahmin etmek, zor değildi; Lorin'in eseriydi burası. Ama asıl soru şuydu; bu ajan kılıklı herifler nereden gelmişlerdi ve Peri kızı neredeydi?

''Aman Allah'ım,'' diyerek eliyle ağzını örttü, Zeynep Hanım. ''Neler olmuş burada?'' İçeriye doluşan meraklı öğrencilere müdür yardımcısı öyle bir kükremişti ki, herkes koşarak uzaklaşmıştı buradan. Altı kişi hariç.