Zehire gitmek yerine eve gitmeyi tercih etmiştim şimdilik annem evdeydi ve ardı arkası kesilmeyen sorular soracaktım biliyordum ama bu kafa ile kimseyi çekecek halde olmadığımı da bilmeliydi.
Eve geldiğimde anahtar ile kapıyı açıp içeri geçtim. Annemle babam oturma odasında oturmuş kapıya bakıyorlardı yani bana. Saat sabaha karşı 5 falan olmalıydı.
İçeri girer girmez odama geçtim. Aradan 5 dakika geçmeden kapım çalındı.
"Güneş gelebilir miyim kızım?"
"Gel baba"
Odama girip kapıyı kapatıp yatağıma oturdu.
"Yavrum biliyorum bunca zaman çok zor günler geçirdin yaşaması senin için kolay değildi ama artık Batuhan ile olan ilişkine nokta koyman gerekiyor çünkü o artık nişanlı yakında evli bir adam olacak aralarına giren kişi sen ol istemiyorum seni daha fazla üzgün görmek istemiyorum. Sürekli içiyorsun eve geç giriyorsun kocaman kadın oldun karışmaya hakkım yok benim ki sadece bir uyarı. Lütfen artık biraz daha dikkatli ol "
Babam her zaman böyle kibar ve naif bir adamdı. Ne söyleyeceğini çok iyi bilir kırmadan söylerdi bam telime dokunmasını çok iyi bilirdi. Konuşması biter bitmez gözyaşlarım akmaya başladı.
" Baba çok yoruldum sevmekten yorulur mu bir insan? Ben yoruldum ne zaman ayağa kalksam kırılan yerlerimden tekrar darbe alıyorum toparlanamıyorum. Sevdiğim adam gözümün önünde evleniyor benim yıllarca hasretini sevgisini içimde büyüttüğüm adam evleniyor. İçim acıyor baba nefes alamıyorum etrafımda öyle güzel insanlar var ki ama hiçbiri o etmiyor kalbimi milyonlarca kez kırdı, kırdığı yerden tekrar topladı, tekrar kırdı. "
Babam saçlarımı okşayarak sakinleştirmeye çalışıyordu.
" Sen benim kızımsın Güneş. Güçlü olmak zorundasın sen güçlü olacaksın elli yedi katlı bina yıkıldıysa elli sekiz katlasını yapacaksın yedi kez düştüysen sekiz kez kalkacaksın bazı savaşlar böyle kazanılır. Batuhanın seni sevdiğine yıllarca gözümle şahit oldum gecelerce fotoğrafına bakarak ağladığını biliyorum. Ama bazen bazı şeyler olmayınca daha iyi olacak göreceksin evet seviyorsun sevgin sana zarar veriyorsa vazgeçmen senin için daha hayırlıdır prensesim benim. Hadi kalk elini yüzünü yıka ben hep senin yanındayım annen de öyle bakma onun üslubu sert benim gibi ince düşünmüyor. Şimdi yat uyu öğlen ben seni uyandırırım "
Babama sıkıca sarıldım.o odamdan çıktıktan sonra üzerimi değiştirdim. Hastane çantamın içine koyduğum viski şişesini alıp açtım. Telefondan kısık seste bir şarkı açtım. Pera-Herşeyim
" Belki sadece sen ve belki sadece bu gece kaldı istemem başka bir teni Herşeyimi sen yaptım"
Şişeyi kafama diktim.
"Yorgundu adımların sanki giderken
Sonbahardı bu gidiş, yazın ardından gelen
İçimden koparmaya çalıştım seni
Olmadı yapamadım, kökün çok derinden"Yine şişeyi kafama diktim. İçmekten zevk alır mıydı bir insan ben alıyordum. Bir tek o zaman düşünmüyordum onu. Kapının çalması ile elimdeki viski şişesi ve mini geceliğimle kapıya gittim. Kapıyı açtığımda Onur ve Berkayı gördüm.
"Belki sadece sen ve ben belki sadece bu gece kaldı istemem başka bir teni herşeyimi sen yaptım"
"Güneş gir içeri bağırma sabah sabah"
Onurun içeri itmesiyle sendeleyerek yürüdüm. Şişeyi elimden almaya çalışan Berkay kötü bakış attım.
"Bırak beni Berkay"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DANTEL //+18 TEXTİNG
Teen FictionAlev :Dantellenmiş Geceler Alev:Kan kırmızı Ojeler Alev:Kesik kesik cümleler... Alev:*fotoğraf* Alev :Şarkıyı değil sözlerini yaşamalıyız Batu. Alev:Şarkının ritmiyle sırtına çizikler atmalıyım. Alev:Ah çok fenayım yanıyorum şefim... BATU :Hay sik...