2.5

914 17 14
                                    

Etrafımda olan biteni anlıyorum ama kafamı yastıktan uzunca bir süre kaldırmak istemiyordum. Yaşadıklarım, hep aynı yerden yediğim darbeler bedenimi de ruhumu da çok güçsüz kılmıştı. Annem ne olduğunu öğrenmeye çalışıyordu Oğuzhanı sıkıştırıyordu hiçbir söylemiyor sadece sessiz kalıyordu. Babam saçlarımı okşuyordu. Canım babam annemden daha çok onu seviyordum. Bana hep destek olmuştu her zaman öz kızı gibi büyütmüştü beni evlatlık olduğumu italya ya giderken öğrenmiştim annemde bazne hissediyordum öz kızı olmadığımı onun gibi aasla sevemeyeceğini ama babam bambaşkaydı her zaman güler yüzlü sevecen anlayışlı, kibar ve bana karşı nazikti. Babam dudaklarını alnıma değdirip minik bir öpücük bıraktıktan sonra hafifçe gülümsedim sadece o gördü. Biliyordu uyumadığımı anlıyırdu beni.

"Kübra Hanım sen Oğuzhan oğlum ile beraber bir hava al gel"

Mırın kırın etsede çıkmışlardı. Onlar çıktığı gibi gözlerimi açmıştım. Babamın güler yüzü karşılaştım.

"Turuncu prensesim günaydın."

Gülümsedim.

"Günaydın babacım"

"Bebeğim seni zorlamak istemiyorum ama bana lütfen ne olduğunu anlat. Yoksa ben zorla öğrenirim."

"Nerden başlayayım ki baba iki defa aynı yerden vuruldum. Kimi sevsem ya evlenecek, ya nişanlı"

"Batuhanı biliyorum ama nişanlı dediğin kim?"

"Oğuzhan baba nişanlıymış beni sevdiğini söylediği gün öğrendim. Ben çok yoruldum baba iznin olursa geri dönmek istiyorum italya ya dayanacak gücüm kalmadı bu şehirde nefes alamıyorum baba"

Anlayışla kafa salladı babam.

"İstersen ben Oğuzhan ile konuşmak isterim güneş. Çocukluğunu biliyorum Oğuzhan efendi çocuktur mutlaka bir açıklaması vardır sende onu bir dinle bence sonra gene gitmek istersen söz veriyorum kendi ellerimle havaalanına götüreceğim. Dinle ama kesin hüküm verme bayıldığından beri bir saniye olsun başından ayrılmadı. Sana değer veriyor belli bir konuş bir dinle ona göre hüküm ver. "

Babam haklıydı.

" Çağırır mısın buraya? "

Kafasını sallayıp sandalyeden kalktı. Aradan geçen 5 dakika da biraz düşünmüitüm Batuhanın lafına inanıp onu dinlememiştim ama o da bir şey dememişti evet yada hayır diye. İçeriye girdiğinde gözlerindeki özlem ve hayal kırıklığı bariz belliydi.

" Bebeğim dinle beni bak düşündüğün gibi bir şey yok ortada sana yemin ederim ki"

"Dinliyorum Oğuzhan"

"bundan 2 sene önce babası omu yaşlı bir adama para karşılığı satacaktı bende bunu duyunca sinirlendim yaşı 16ydı daha dedim ben evlenirim onunla. Sadece babası satmasın diye giriştim böyle bir işe. Babasının gözünün önünde sahteden yüzük taktık sahte nikah memuru ile de nikahıma aldım gibi gösterdim kızla hiçbir bağlantım ilgim alakam yok. 2 senedir de görmüyorum sadece okuduğunu biliyorum iyi bir üniveristeyi kazanmış bu sene bizim çocuklar her ay hesabına düzenli para yatırıyor babası evliyiz sanıyor yanımda Kocaeli'nde sanıyor ama değil kız yanımda değil ayrıca seni severken nasıl başkasına bakabilirim güneş bunca yıldır gözüm kimseye değmedi. Senden başkasını kendime haram kıldım yıllarca seni beklemişken yapar mıydım bunu hiç. Ayrıca ağalık mafyalık işlerini sana söylememe sebebim önemli olmadığı için. Yani korkmanı benden uzaklaşmanı istemedim. Para pulun senin gözünde değerinin olmadığını biliyorum. "

Tek nefeste olan biteni anlatmıştı. Küçük bir kızın hayatı kurtulmuştu. Merhametine hayrandım onun. Her zaman düşünceliydi onu hiç dinlememiştim hata bendeydi.

DANTEL //+18 TEXTİNGHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin